Diyanet İşleri Başkanlığınca, "Camide Çocuk Sesi Vatanımın Neşesi" sloganıyla 25 Haziran'da başlatılan binlerce çocuğun iştirak ettiği yaz Kur'an kursları iki aylık sürecin ardından bir hafta sonra sona erecek.

Seçim ve bayram süreci nedeniyle bu yıl daha kısa süren yaz Kur'an kursları devam ediyor. Kurban Bayramı nedeniyle de bir hafta sonra sona erecek olan Mardin'in Midyat ilçesindeki yaz Kur'an kurslarına katılan öğrenciler, Kur'an öğrenmenin sevincini yaşarken, aynı zamanda okulların başlaması nedeniyle bitecek olması da onları hüzünlendiriyor.

50 günlük kısa bir süre zarfında bile çok mesafe kat ettiklerini belirten Kur'an kursu öğreticilerinden Merkez Abdulkadir Şimşek Cami İmam-Hatibi Cevat Turgut, İLKHA'ya yaptığı açıklamada, Kur'an eğitiminin sadece 2-3 aylık bir süreyle kalınmaması, hayat boyu devam etmesi gerektiğini söyledi.

Turgut, "Kur'an kursları 2 ay sürdü. Eğitim döneminde, bu iki ay içerisinde bize kızlar ve erkekler olmak üzere 140 kişilik bir öğrenci grubu geldi. Elhamdülillah kursumuz hakikaten verimli geçti. Çocuklar günde iki ders Kur'an-ı Kerim, bir derste de akaid, ilmihal, tecvit ve siyer-i Nebi öğreniyorlardı. Daha sonra sınav yaptık. Öğrencilerimiz iyi puan aldılar. 70-80 civarında puan aldılar. Bu neyi gösteriyor, demek ki eğitimlerini alabilen öğrenciler istediklerini alabiliyorlar." diye konuştu.

"Kur'an eğitimi hayat boyu devam etmelidir"

Ebeveynlerin çocukların Kur'an eğitimi ve ahlakı hususunda çok dikkatli olmaları gerektiğini belirten Turgut, "Bu süreç sadece yaz döneminde ya da okul döneminde değil de hayat boyu devam etmelidir. Bu çocukları en azından burada öğrendiklerini evde ya da daha sonra camii imamlarına gelerek okumalarını pekiştirmelidirler. Anne ve babalar özellikle imam ve çocukların öğretmenleriyle iletişim içerisinde olmalılar ki çocuklarını geleceğe hazırlamalılar." dedi.

"Biz sahip çıkmasak çocuklarımıza başkası sahip çıkar"

Camiye gelen çocuklara şefkatle davranılması gerektiği uyarısında bulunan Turgut, geleceğimiz olan çocuklara sahip çıkılması gerektiğini belirtti.
 
"Çocuklarımız bizim geleceğimizdir" diyen Turgut, konuşmasının devamında şunları söyledi: "Eğer onlara biz sahip çıkmazsak başkaları sahip çıkar. Bu yönden çocuklarımız bizim için çok önemlidir, yarının geleceği onların elindedir. Bu çocuklar mutlaka sahiplenmelidir. Onlara şefkatle davranmalıyız. Resulullah'ın çocuklara yaklaşımı nasıl idiyse imamlarımızın da aynı şekilde şefkatli davranması gerekir. Onlara hoşgörülü davranmamız gerekiyor. Çocukların mutlaka güvenlerini kazanmamız gerekir. Yani geleceğimizin güzide evlatlarına sahip çıkmamız gerekir."

Kur'an kursuna katılan öğrenciler de duygularını İLKHA mikrofonuyla paylaştılar.

Kur'an kursuna katılarak iki aylık sürede çok güzel şeyler öğrendiğini dile getiren Hasip Akay, "Camimiz çok güzel, hocalarımız bize dinimizi öğretiyorlar. İki hocamız da güzel tecvit kurallarını öğretiyor. Tecvidi öğreniyoruz, tecvitli okumayı öğreniyoruz. Hemen hemen bütün arkadaşlarımız Kur'an-a geçti. Her hafta 7-8 kişi Kur'an'a geçiyor. Aktiviteler gerçekleştiriyoruz. Hocalarımız bize dondurma alıyor, yiyecekler alıyor ve bizleri gezmelere götürüyorlar." dedi.

"Arkadaşlarımızın camiye gelmeleri gerektiğini düşünüyorum"

Tüm çocukların camiye gidip dinini öğrenmesi gerektiğini ifade eden Akay, "Kur'an-ı gerçekten öğrenmek isteyen Peygamber efendimizin sünnetlerini takip etmeli. Peygamber efendimiz yaşayan bir Kur'an idi. O'nu örnek almalıyız. Kısacası Kur'an-ı öğrenmek istiyorsak, onu okumak gerekir. Güzelce okursak her şeyini öğrenebiliriz. Kur'an-ı güzel okumak için de arkadaşlarımızın camiye gelmeleri gerektiğini düşünüyorum." açıklamasında bulundu.

"İyi şeyler öğrendik"

Kur'an kursuna katılarak namaz kılmayı, abdest almayı ve Kur'an okumayı öğrendiğini kaydeden Burak Dağdelen, kurs bitiminin ardından Kur'an eğitimini almaya devam edeceğini kaydetti.

Kur'an kurslarının devam etmesini isteyen Muhammed Çiçek, "Her gün ders yapıyoruz. Kur'an-a geçmeme az kaldı. Allah'a iman etmeyi, namazı ve duayı öğrendik. Kursun devam etmesini istiyorum. İyi şeyler öğrendik. Bu alışkanlıklarımızın devam etmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.

"Kur'an-ı Kerim'i okumak çok güzel bir duygu"

Kur'an-ı Kerim'i okuma ve öğrenmenin çok güzel bir duygu olduğunu ifade eden Polat Akpınar ise şöyle konuştu: "Kur'an-ı Kerim'i okumak çok güzel bir duygu. Herkese tavsiye ederim. Kur'an ahlakı, Kur'an-a saygılı ve hoşgörülü olmayı öğrendik. İslam'ın ne olduğunu öğrendik. Peygamberimizin hayatını öğrendik. Her zaman kursun olmasını istiyorum. Çünkü okumak çok güzeldir. Hem öğreniyoruz hem sevap kazanıyoruz."

"Kur'an ahlakı deyince Peygamberimiz aklımıza geliyor"

Kursta çok güzel şeyler öğrendiklerini ifade eden Abdurrahman Bilik, "Kur'an-ı Kerim'i daha güzel okumayı öğrendik. Tecvid kurallarını, Peygamberimizin hayatını öğrendik. Kur'an ahlakı deyince Peygamberimiz aklıma geliyor. Kur'an'daki o güzel davranışlar geliyor." dedi.

"Kurslar okullar açılınca da devam etmeli"

Kursta hem dinlerini öğrendiklerini hem de oyunlar oynadıklarını vurgulayan Gülsüm Akbulut, "Kur'an kursunda Kur'an'ımı geliştirdim. Tecvidi öğrendim. Yarışmalara katıldık. Oyunlar oynadık. Eğlenceli şeyler yaptık. Aynı okuldaki gibi, hatta daha güzel şeyler yaptık. Dinimizi öğrendik. Emir ve yasaklarını öğrendik. Peygamber Efendimizin sünnetlerini öğrendik. Kurslar okullar açılınca da devam etmeli. Zaten biz İmam-Hatip okuluna gidiyoruz. Okulda da Kur'an-ı ve dinimizi öğreniyoruz. Kur'an ahlakı deyince aklıma, Allah'ın bize emrettikleri, Peygamberimizin bize bıraktığı sünnet ve hadisler geliyor." diye konuştu.

"Rabbimizin istediklerini uygulamak için geldim"

Öğrencilerden Sefanur Akyüz da kursla ilgili duygularını şöyle dile getirdi: "Kur'an kursuna geldim. Peygamberimizin hayatını ve tecvidi öğrendim. Burada öğrendiğimiz şeyler çok önemli. Ahlakı ve Allah'ın emirlerini öğrendik. Rabbimizin istediklerini uygulamak için geldim. Gelmeye devam edeceğim. Bunun için herkesin gelmesini tavsiye ediyorum."(Süleyman Tunç-İLKHA)