Rota virüsüne dikkat
Rota virüsü hakkında uyarılarda bulunan uzmanlar, aşılamanın, şiddetli rota virüs hastalığı sıklığı üzerinde önemli derecede etkisi olabilecek tek kontrol yöntemi olduğunu belirtiyor.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Neonatoloji (Yenidoğan) Uzmanı Doç. Dr. Aydın Erdemir, rota virüsü enfeksiyonu ve aşısı hakkında açıklamalarda bulundu. Erdemir, aşılamanın, şiddetli rota virüs hastalığı sıklığı üzerinde önemli derecede etkisi olabilecek tek kontrol yöntemi olduğunu belirtti.
Rota virüsü mikrobunun erken çocukluk döneminde şiddetli gastroenteritin en sık görülen sebebi olduğunu bildiren Erdemir, "İshal, kusma, nadiren ateş ile seyreder. Şiddetli su kaybına yol açarak ölüme neden olabilmektedir. Belirtiler, virüs vücuda alındıktan bir-3 gün sonra ortaya çıkar. Genelde kış aylarında görülmektedir. Hastalık son derece bulaşıcıdır. Bulaşma, virüs bulaşmış eşyalara dokunma, ardından el ve ağız teması, hapşırık ve aksırık ile etrafa yayılan virüsün solunum ile alınması, virüs bulaşmış yiyecek ve içeceklerin alınması ile olabilmektedir. Sıklıkla okul-kreş gibi toplu yaşanan yerlerde salgınlara neden olmaktadır." dedi.
"Anne sütü ile beslenen bebekler daha az hasta olmaktadır"
Böyle salgınlardan korunmak için el yıkamanın çok önemli olduğunu kaydeden Erdemir, şunları söyledi:
"Virüs dışkıda 15 güne kadar atılabilmektedir. İshal, ortalama 6-7 gün devam eder, dışkı sık ve çok suludur. Bu belirtileri olan çocuklarda tanı, dışkı örneğinin laboratuvarda incelenmesi ile konur. Çocuk yeniden rota virüse maruz kaldığında yeniden hastalanabilmekte ancak bulgular daha hafif seyretmektedir. Anneden geçen antikorların koruyuculuğu nedeni ile anne sütü ile beslenen bebekler daha az hasta olmaktadır."
"Tedavide ishal durdurucu ilaçlar kullanılmamalı"
Tedavide sıvı kaybını önlemek için ağızdan yeterli sıvı alınmasını sağlamanın önemine dikkat çeken Aydemir, "Antibiyotik kullanılmamalıdır. Eczanelerde satılan bazı sıvı elektrolit çözeltileri kullanılabilir. Tedavide ishal durdurucu ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır. Yoğurt, pirinçli yoğurt çorbaları, patates ve muz gibi ishale uygun besin maddeleri, bebeklerde anne sütü ve eğer gerek görülürse özel ishal mamaları verebilir. Su kaybı olan ve kusan hastalarda hastaneye yatırılarak damardan sıvı desteği yapılabilmektedir. Aşılama, şiddetli rota virüsü hastalığı sıklığı üzerinde önemli derecede etkisi olabilecek tek kontrol yöntemidir. Rota virüsü aşısının 1990'lı yıllarda yan etki olarak invajinasyon (barsak düğümlenmesi) yaptığı fakat bunun daha çok 8 aydan büyük çocuklarda görüldüğü saptanmıştır. Aşının en etkili olduğu ve yan etkinin en az olduğu dönemin ilk 6 ay olduğu görülmüştür. Bu dönemde yapılan aşıların bağırsak düğümlenmesine yol açmadığı kanıtlanmıştır. Rota virüsü aşısının rutin olarak yapıldığı ülkelerde hastalığa bağlı hastaneye yatışlar ve ölümler ciddi oranda azalmıştır. Aşıya, ideal olarak ikinci veya üçüncü ayda başlanmalıdır. En geç 3,5 aylıkken ilk dozun yapılması önerilmektedir. Aşı, ağız yolu ile uygulanmaktadır. Aşıdan sonra bebek hemen beslenebilir. Diğer aşılarla birlikte yapılabilir. Aşı uygulandıktan sonra bebek kusarsa aşının tekrarlanmasına gerek yoktur. İçeride kalan miktar koruyuculuk için yeterlidir." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de bu virüsle ilgili olarak iki çeşit aşı bulunduğunu sözlerine ekleyen Aydemir, "Rotarix 2 doz, Rotateq 3 doz olarak uygulanmaktadır. Bir ay veya 2 ay aralıklarla uygulanabilmektedirler. Nadiren aşı sonrası bulantı, kusma, burun akıntısı, öksürük, alerji gibi yan etkiler görülebilmektedir. Bağışıklık sisteminde doğuştan veya sonradan bozukluk olan, bağışıklık sistemini zayıflatan ilaç kullanan ya da bağışıklık sisteminde problem olanlarla yakın temasta olanların aşıyı yaptırmamaları, öncesinde doktorlarıyla görüşmeleri gerekmektedir." şeklinde kaydetti. (İLKHA)