DOĞRUHABER/ZEYNEP AYKAN

TEK BiR GÜN iÇiN...!

lkbahar ve yaz aylarında, gerçi sonbahara kadar da devam ediyor düğünlerimiz.

MaşaAllah tabii Rabbim, Allah'ın emrini peygamber Efendimizin sünnetini yerine getirmeyi herkese nasip etsin.

Fakat asıl söylemek istediğim Allah için yapılan değil de Rabbimizin hoşuna gitmeyen ne varsa yapar hale geldik.

Hiç bilmediğimiz türlü türlü adetler türedi artık, eskiden bir hayâ bir edep perdesi vardı insanlarda.

Şimdi nerdeyse hiç dikkat edilmiyor. Bu perdeyi yırtıyorlar sürekli... Bazı şeyler kabullenecek gibi değil. Nasıl olur da bir erkek kadınlarla el ele tutuşarak ortamın tozunu artırır. Hâlbuki onun eşinden başka elini kimse tutamazdı.

Nasıl oluyor da bir kadın erkeklerin gözü önünde kendi bedenini sergiliyor daracık kıyafetlerle, halbuki onu sadece eşi görebilirdi. Ne gariptir ki düğünlerde güzel gözükebilmek için adeta yarış içine giriyor hanımlar daracık, renkli kıyafetler…

Sanki tesettür bir tek orda geçerli değil, hayâ, edep bir tek o gün orda geçersiz.

Bu nasıl bir cesaret ki Allah'ın sevmediği yerlerde aksine daha çok korunmamız gerektiğini sağlamamız lazımken daha da umursamayıp o güne köle oluyoruz.

Tek bir gün için ahiretimizi tehlikeye atıyoruz.

Değiyor mu peki? HAYIR!

Bir imtihan üzere bu Dünya'ya geldiğimizi unutuyoruz.

Hâlbuki imtihan asıl böyle yerlerde başlıyor, şeytanın oyununa kolaylıkla geliyoruz.

‘'Düğün olduğu için daha da özel olmalısın diye sürekli bir fısıltı ya da kalk sen de oyna millet oynama görsün” ve türlü söylemlerle insanlar baştan çıkıyor özellikle hanımlar bundan vazgeçemiyor...

Gelin olan hanımları demiyorum bile, gelinliklerde hep batının imzasını görebiliriz. Hâlbuki da değil daha bol olmalıydı.

Ve en kötüsü de düğünde gelin ve damadı ortaya alıp oynatıyorlar. Sırf eğlence olsun diye ama O gelinlik bir ziynetti kimsenin gereğinden fazla görmemesi gerekti, ne yazık ki herkes ağız açık seyrediyor.

Bu da yetmezmiş gibi gelin hanıma sarılıp, tokalaşıyor. Güzel dileklerde bulunmak için. Ne gereksiz, ne boş şeyler. Sanki uzaktan söyleyemiyor. Her şeyin helali olduğu gibi düğünlerinde helal ve İslam'a uygun oluşu var, bir de böyle denesek acaba ne kaybederiz?

O gün çalgıyla, dansla değil de Kur'an tilaveti ve sohbetle dünya evine girmeyi düşünmeliyiz.

Düğünler genellikle karışık olduğu için aynı anda salonda birbirini görmek yerine erkekler ve kadınların rahatsız olmasın diye bir hayâ perdesi çekebiliriz. Yani hanımların ve beylerin oturduğu ortamı bölebiliriz. Hem bu şekilde gelin hanımı da gereğinden fazla kimse göremez ayrıca gelinliğinde

Batılı değil de İslami motifleri görebiliriz (tesettür gelinlik gibi bol belli etmeyen.)

Evden, salondan, çıkarırken ve düğün bitiminde eve girerlerken davul zurna, halayla değil de yeni çiftimizi tekbir ve dualar eşliğinde uğurlamalıyız. İşte bunlar bütün her şeyden daha hayırlıdır.

“Ya hayatta bir kez evleniyoruz biz hiç mi eğlenmeyelim” diyenler? Elbette kendi aranızda İslami ölçülerde eğlenin, (hanımlar kendi aralarında, beyler kendi aralarında önemli olan haram kişilerin arasında olmamak)

“Ailem izin vermiyor ben İslam'a uygun yapmak istiyorum ama onlar çalgılı istiyor” diyenler? Allah'ın emri her şey ve herkesten üstündür. Düğününüzün nasıl olması gerektiğine karar vermek sizin elinizde bu hakkı Allah herkese vermiş ve siz bu durumdan rahatsız olduğunuzu anlatıp ısrarla İslami düğün yapmak istediğinizi söyleyin.

Umarım yeni evlenecek olan, evlenmeyi düşünen gençler, siz siz olun "Ahiretinizi bir günlük eğlence için yakmayın."