Diyarbakır'da mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar nedeniyle termometreler 53 dereceyi gösterirken sıcaktan bunalan vatandaşlar vakitlerini park ve bahçelerde geçiriyor.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde aşırı sıcaklıklar etkisini göstermeye devam ediyor. Birçok ilde olduğu gibi Diyarbakır da son yılların en sıcak günleri yaşanıyor.

Kentte etkisini artıran kavurucu sıcaklar günlük hayatı olumsuz etkilerken, bu durum hasta ve yaşlılar için daha da çekilmez bir hal alıyor.

Meteoroloji 15'inci Bölge Müdürlüğü kentte hava sıcaklığını 42 derece olarak bildirirken, kent merkezindeki bazı termometrelerde sıcaklığın 52-54 dereceye çıktığı görüldü.

"Havalar çok sıcak, ne gündüz ne de gece dinlenebiliyoruz"

Sıcaktan bunalan vatandaşlar ise her zaman olduğu gibi vakitlerini dinlenme parklarında ve ağaç gölgeliklerinde geçiriyor.

"Havalar çok sıcak, ne gündüz ne de gece dinlenebiliyoruz." diyen Mehmet Şirin Türk "Gece saat 03.00'e kadar sıcaktan yatamıyoruz. Sabah namazını kıldıktan sonra yatabiliyoruz. Meteoroloji hava sıcaklığının 42 derece olduğunu söylüyor ama sıcaklıklar 53 derece hissediliyor. Bazen elektrikleri kesiyorlar, klimalarımız da çalışmıyor. Klimaları çok çalıştırsak bu kez faturalarımız şişiyor. Ne yapacağımızı biz de şaşırdık. Gece sıcaklar nedeniyle yatamadığım için çareyi bir kafede nöbet tutarak çalışmakta buldum. Gündüz de park ve bahçelerde oturuyoruz. Sıcaktan yolda yürüyemediğimiz için buraları tercih ediyoruz." dedi.

Veysi Yıldız ise "Memleketimiz her açıdan çok güzel ama bu sıcaklıklar öncelikle yaşlıları sonra da biz gençleri perişan ediyor. Sıcaklıklar dolayısıyla doğru düzgün çalışamıyoruz. 18.00 civarı işten çıktıktan sonra eve gidiyor, duş aldıktan sonra hemen yine dışarı çıkıp kendimizi serin yerlere atıyoruz. Evde oturamıyoruz." ifadelerini kullandı.

Uzmanlardan önemli uyarılar var

Öte yandan uzmanlar, sıcak havanın metabolizmayı etkilediğini ve çok sıcak havalarda güneşte kalınmaması gerektiğini belirterek şu uyarılarda bulunuyor:

"Zorunlu olmadıkça, güneş ışınlarının dik geldiği öğleden önce 11.00 ile öğleden sonra 15.00 arası dışarıya çıkılmamalı.

Kapalı alanlar havalandırılmalı.

Bol sıvı ve mineral içeren içecekler tüketilmeli. Kalp hastalığı veya hipertansiyonu olup tuzsuz diyet alan kişiler dışında gıdalarla tuz alımı arttırılmalı. Tuz kısıtlaması olanlar ise sıvı ve tuz kaybı yönünden çok dikkatli olmalı.

Ağır ve yağlı yemeklerden uzak durulmalı, bol sebze ve meyve tüketilmeli ve bol su içmeye özen gösterilmeli.

Güneş ışığından koruyan, terletip su kaybettirmeyen ince, açık renk, bol giysiler giyilmeli.

Geniş kenarlı şapkalarla baş ve yüz bölgesi korunmalı.

Sık sık vücudun dayanabileceği soğuklukta duş alınmalı.

Özellikle evcil hayvanlar ve çocuklar kapalı ve park edilmiş araç içinde bırakılmamalı.

Açık havada ya da dışarıda çalışanlar güneş altında korunmasız kalmamalı.

Yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, hamileler ve çocuklar, mümkünse çok sıcaklarda dışarıya çıkmamalı." (Mehmet Çelik-İLKHA)