"Adalet yerini bulsun"
Başbağlar katliamının yıl dönümü dolayısıyla İstanbul Fatih`te düzenlenen anma programına katılan köylüler, köyde yaşanan vahşetin üzerine gidilmediği katillerin ortaya çıkarılmadığını belirterek "Adalet yerini bulsun" dedi.
Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde, 1993 yılında PKK tarafından yapılan katliamın mağdurları, katliamının 25'inci yıldönümü dolayısıyla İstanbul Fatih'te Mesih Mehmed Paşa Camii'nde düzenlenen anma programında bir araya geldiler.
Düzenlenen programa katılan köylüler yaşanan vahşetin üzerine gidilmediğini ve katillerin ortaya çıkarılmak istenmediğini söyleyerek, "Türkiye'de şu anda en ücra köşede bir suç işlense 24 saat içerisinde suçlu bulunup ortaya çıkarılıyor. Katliamın üzerinden 25 değil 50 yıl bile geçmiş olsa, devletin bu olayı açığa çıkarması ve adaleti sağlaması gerekiyor." dediler.
Olayların yaşandığı dönemde 10 yaşında olduğunu belirten Başbağlar katliamı mağdurlarından İsa Parto, katliamda babası Recep Parto ve dedesi Mehmet Parto'yu kaybettiğini ifade ederek, "25 yıldır adaletin yerini bulmasını bekliyoruz." dedi.
Olayları tam olarak hatırlamadığını fakat olay anında annesi ve babaannesiyle beraber başka köylere kaçarak kurtulduklarını belirten Parto, yetkililere seslenerek "Adaletin tecelli etmesini istiyoruz." dedi.
Başbağlar köylüsü olarak büyük bir mağduriyet ve zulme maruz kaldıklarını belirten İsmail Ogün Kuruçaylı, "Köylülerimizi, vatanımızı, evlerimizi ve hayvanlarımızı kaybettik. Köyümüz yakılıp talan edildi." dedi.
"Olay önceden planlanmıştı"
"O gün kimin hangi evde yaşadığını tespit etmişlerdi ve herkesi ismiyle çağırıyorlardı." diyen Kuruçaylı, sözlerine şöyle devam etti:
"Tamamen organize edilmiş ve sonrasında hayata geçirilmiş bir olay. Ama nedense 25 yıl geçmesine rağmen hala aydınlatılıp açığa çıkarılmadı. İtfaiye, yanan köye hiç müdahale etmediği için köyün günlerce yanması, herhangi bir yardımın gelmemesi, olay yerinden toplanan mermilerin balistik raporunun alınmaması, şehitlere otopsi yapılmaması ve ardından adli süreçte aynı vahametin sürmesi, mahkemenin Erzincan'dan İzmir'e taşınması süreçlerinin tamamı daha önce kurgulanmış, hayata geçirilmiş ve Başbağlar üzerinden oynanmış kirli bir oyun olduğunu ortaya koyuyor." dedi.
"50 yıl bile geçse devletin bu olayı açığa çıkarması gerekiyor"
Yaşanan olayın üzerine gidilmediğini, ortaya çıkarılmak istenmediğini, zaman zaman yapılan anma etkinliklerinin ise sus payı olduğunu söyleyen Kuruçaylı, "Olayın üzerinden 25 değil 50 yıl bile geçse devletin bu olayı açığa çıkarması gerekiyor. Türkiye'de şu anda en ücra köşede bir suç işlense 24 saat içerisinde güvenlik güçleri suçluyu bulup ortaya çıkarıyor. Devletimizin yetkili kademeleri, cumhurbaşkanlığı araştırma komisyonu bir an önce bu olaya el atıp o gün yörede olan kim varsa köyden başlayarak muhtarlık, karakol komutanları, valilik, emniyet müdürlüğü, bakanlık, içişleri bakanlığı, adalet bakanlığı... o gün kim varsa hepsini sorguya alarak inceleme yapmalı ve bir sonuca varmalıdır." şeklinde konuştu.
"Olayın açığa çıkmasını bekliyoruz"
Katliamda babası, dedesi ve eniştesini kaybettiğini söyleyen Ayhan Aydınlı, "Olay olduğunda İstanbul'daydım. Olay gerçekleştiğinde babam, dedem, eniştem hepsi orada şehit oldu. Akşam namazında gerçekleşmiş katliam. Kadın ve çocukları dere yatağına topluyorlar ve sonra köyü ateşe veriyorlar. Biz olayın açığa çıkmasını bekliyoruz, başka bir beklentimiz yok." dedi.
"Geçmişin karanlık günleri temizlenmedikçe geleceğe umutla bakamayız"
O yıllarda daha çok genç olduğunu ve birçok şeyin farkında olmadığını belirten İlyas Özçelik ise şimdi olayları daha iyi anladığını ve yaşadıkları acıların kendileri için halen çok taze olduğunu ifade etti.
Özçelik "Geçmişin karanlık günleri temizlenmedikçe geleceğe umutla bakamıyoruz. Geleceğe umutla bakmak için bu yaraların azda olsa kapanması için hala umudumuz var. Bunun için beklentilerimiz var. Rabbim inşallah o günleri bize gösterir ve acımızı hafifletiriz." şeklinde konuştu. (Nizamettin Aşkın- İLKHA)