Ağrılı taraftar grubu, dedesini ziyaret etmek için gittiği köyde kaybolduktan 18 gün sonra cesedi bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in ölümünü düzenlediği basın açıklamasıyla kınadı.

Ağrıspor Barikat04 Taraftarlar Derneği üyeleri ve vatandaşlardan oluşan bir grup, kent merkezinde ikamet eden Nihat ve Şükran Aydemir çiftinin, bayramın birinci günü gittikleri Bezirhane köyünde kaybolduktan 18 gün sonra ölü bulunan kızları Leyla Aydemir için bir araya geldi.

İl merkezindeki dört yol kavşağında toplanan grup, ellerinde "İdam istiyoruz", "Affet bizi Leyla seni koruyamadık", "Susma suça ortak olma", "Minik bedenimin sesi ol", "İdam istiyoruz, hadım istemiyoruz" şeklinde pankartlar açtı.

Hayatını kaybeden Leyla ile diğer çocukların fotoğraflarını taşıyan çocuklar ile büyükler, "İdam istiyoruz" şeklinde sloganlar atarak çocuklara yönelik gerçekleştirilen saldırıları kınadı.

"Yüreklerimiz parçalanıyor, ağlamak istiyoruz"

Grup adına açıklamayı okuyan Kadir Barışan, son günlerde ülke gündeminde olan taciz, tecavüz, çocuk istismarı ve çocuk ölümlerinin toplumda derin yaralar açtığını söyledi.

Hayatını kaybeden çocuklarla birlikte toplumun vicdanını, töresini, insanlığını yitirdiğini ifade eden Barışan, "Müslüman olduğumuzu söylüyoruz. İslam ahlakıyla yaşadığımızı iddia ediyoruz. Lakin ortaya çıkan bu çirkin olaylar adeta cahiliye döneminde çocuklarını diri diri toprağa gömen müşriklerin yaptıklarını andırıyor. Eylül'lerimiz tecavüze uğruyor ve katlediliyor, Leyla'larımız kaçırılıyor ve açlığa terk ediliyor. Yüreklerimiz parçalanıyor, ağlamak istiyoruz. Kimimiz acımızdan, kimimiz suçluluk duygumuzdan." diye konuştu.

"Bu aşağılık insanların içimizde yaşamasını istemiyoruz"

Allah'tan "Kahhar" adıyla çocuklara yönelik saldırıları yapanları kahretmesini dilediğini aktaran Barışan, ülkede bu tür acıların yaşanmasını artık istemediklerini vurguladı.

Barışan, alçakça saldırıları gerçekleştiren şahısların toplum vicdanını rahatlatacak şekilde kanunlar önünde en güçlü şekilde cezalandırılmasını isteyerek şöyle konuştu:

"Bu aşağılık insanların içimizde yaşamasını istemiyoruz. Devletimizin bu olayları en kısa zamanda çözeceğini ve suçluları en ağır şekilde cezalandıracağına inanıyoruz. Leyla'nın, Eylül'ün ve daha nice canına kıyılan körpe evlatlarımızın katledilişine sessiz kalmayacağız. Toplum olarak gerekli tepkiyi verebilirsek bundan sonra bu tür olayların yaşanmayacağını düşünüyoruz. Toplum vicdanının rahatlatılması için ve bir daha bu tür vahşetlerin yaşanmaması için gerekli yasal mevzuatların ve kanunların düzenlenerek hayata geçirilmesini istiyoruz."

Açıklamanın ardından Cumhuriyet Caddesi'nde sloganlar atarak yürüyüşünü yapan grup daha sonra sessizce dağıldı.