Hazreti Ali şehadetinin 1405`inci yıllında yâd edildi
Hazreti Ali, şehadetinin 1405`inci yıllında Adıyaman`da İmam Hüseyin Kültür Derneği tarafından düzenlenen etkinlikle yâd edildi.
Adıyaman'da İmam Hüseyin Kültür Derneği, Hazreti Ali'nin şehadetinin 1405'inci yıldönümü dolayısıyla anma programı düzenledi.
Halk Eğitim Merkezi salonunda düzenlenen anma programı Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Programa konuşmacı olarak katılan Tebrizli Dr. Muhammed Yusuf Hasanzade, Hazreti Ali'nin insan-ı kamil olduğunu söyledi.
Hasanzade, "Eğer mükemmel bir insandan bahsetmek istiyorsanız Hazreti Ali'yi görün, Hazreti Ali hakkında konuşun. Hazreti Ali'yi hakkı ile tanıyamadığımız için bizler Hazreti Ali'yi hakkı ile de anlatamayız." dedi.
Ardından konuşan İmam Hüseyin Kültür Derneği Başkanı Hüseyin Alagöz ise insanlığın Hazreti Ali'ye ve düsturlarına insanlığın büyük ihtiyaç duyduğunu anlattı.
Alagöz, "Hazreti Ali adaletin timsalidir. Tevazünün, takvanın timsalidir. İnsani erdemlerin, ahlaki güzelliklerin tümünün üzerinde şekillendiği bir kişidir. Böyle şahsiyetleri anmaya bu zamanda daha çok ihtiyacımız var." dedi.
Yeryüzündeki fitnenin ve açlığın sebebinin Batılılar ve onların insafsızlığı olduğunu vurgulayan Alagöz, "Durum böyle iken bizler de Batı'ya benzemeye çalışıyoruz. Bizim Batı'ya değil Hazreti Ali gibi adil ve dürüst insanlara ihtiyacımız var. Önümüz de emperyalistlerin koyduğu korkular bizi buraya getirdi. Bizi öyle bir noktaya getirdiler ki sözde Allah için, birbirimizi vurduk. Batı'ya gözümüzü dikmişiz, onlar gibi olmaya çalışıyoruz. Onlara özeniyoruz. Afrika'daki insanların derisinin kemiğine yapışacak kadar aç bırakan bunlar. Batı başkalarını sömürerek, başkalarını aç bırakarak kendilerine refah düzeyi yüksek bir hayat kuruyor." diye konuştu.
Alagöz, "Müminlerin emiri olan Hazreti Ali'nin ne suçu vardı da öldürüldü? Tek bir suçu vardı o da adaletti. Adil olması idi. Öyle adildi ki kendisini zehirli kılıç darbesi ile vuran Abdurrahman bin Mülcemi yakaladıklarında, kendisine verilen sütü, 'Götürün ona (Mülcem'e) verin. O şimdi çok korkmuştur.' demiş. Ve oğlu Hasan'a, 'Eğer ben ölür isem bu bana tek bir darbe vurdu; onu affederseniz siz bilirisiniz. Yok, eğer af etmeseniz de tek bir darbe vurun.' diyecek kadar adildir. Bizim Peygamberlerimiz, âlimlerimiz, evliyalarımız bitti mi ki televizyonlarda bizden olmaya kişilerin hayatları bizlere misal olarak gösteriliyor. Bunları izleyenler kendilerini günaha girmekten alıkoyamıyor." (Cemil Özdaş -İLKHA