• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Toprağın altı adalet getirdi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Tomaşitsa. Bu isim birçoğumuza yabancı gelebilir. Ancak Avrupa`nın en büyük toplu mezarının adı ve Bosna- Hersek`teki Priyedor kentinde ortaya çıktı. Binlerce cesede ulaşıldı. İşte bu toplu mezarın ortaya çıkarılmasını da Prof. Dr. Muyo Begiç sağladı. Bosna Hersek Kayıp Kişiler Enstitüsü (INO) Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Muyo Begiç, 20 yıldır toplu mezarları bulmaya çalışıyor ve cenazeleri ailelerine ulaştırıyor. Biz de Begiç ile 20 yıl süren araştırmalarında yaşadıklarını konuştuk. Bir Sırp askeri her gece gördüğü rüyanın ardından onların kapısını çalmış ve mezarların yerini göstermiş. “Bu süreç bana annelerin merhametinin ne kadar büyük olduğunu gösterdi “ diyen Begiç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdiye kadar 5-6 bin aileyle görüştüm. Kendi elimlerimle yeni doğan bebeği ve annesini topraktan çıkardım. Bir annenin bir avuç kemiği sevdiğini ve onunla konuştuğunu gördüm.”

Avrupa`nın en büyük toplu mezarını nasıl ortaya çıkardınız?

Çok uzun zamandır arıyorduk. Sonra bir Sırp asker bize yerini gösterdi. Birlikte Tomaşitsa`ya gittik. 1992 yılının Haziran ayının başından itibaren üç ay boyunca cesetleri oraya götürmüşler. Kamyon ve tırlara cesetleri nasıl getirdiklerini ve nereye gömdüklerini anlattı. Çoğu zaman insanları getirip mezarların başında öldürdüklerini itiraf etti.

VİCDAN AZABI ÇEKMİŞ

Neden aradan geçen onca yıldan sonra bunu itiraf etti ?

Gördüğü bir rüya yüzünden her şeyi anlatmış. Onlar cesetleri üstü üste yığdıklarında bir adamın cesedinin arkası dönükmüş. O da onun yüzünü çevirmiş. Gözlerini görmüş ve 20 yıl boyunca her gece rüyasında o gözlerin ona baktığını söyledi. Vicdan azabına dayanamayıp bize gelmiş.

Siz de Bosna Hersek Kayıp Kişiler Enstitüsü`nü kurdunuz. Nasıl ilerledi bu süreç ?

Bu derneği Bosna-Hersek`teki kayıp kişileri bulabilmek için kurduk. Dinine ve uyruğuna bakmadan tüm kayıpların izini sürüyoruz. Çünkü savaş sırasında ve sonrasında 32 bin insan kayboldu. Şimdiye kadar 25 bin kişi bulundu. Geriye 7 bin kişi kaldı. Bu kayıp kişileri ve ailelerini bulmak ve onları uygun şekilde gömmek tek amacımız. Bosna Hersek`te şimdiye kadar bin tane toplu mezar bulduk. Sadece Priyedor şehrinde 400 kadar mezar bulduk. Burada Boşnak ve Hırvatlar`ı öldürülmüşler.

AİLELER KATLEDİLMİŞ

Cenazeler bulunduğunda ailelere haber veriyorsunuz. Sanırım işin en zor kısmı bu.

Bir anneye gidip oğlunun cesedini bulduk demek evet zor. Ancak en zor olanı ise bir anneye oğlunu bulamadığını söylemek. Bazen de ailenin hepsi katledilmiş oluyor ve kimseye ulaşamıyoruz.

Bu çok yıpratıcı olmuyor mu ?

20 senedir çalışıyorum ve bu süreç içerisinde 5-6 bin aileyle görüştüm. Kendi elimlerimle yeni doğan bebeği ve onun annesini topraktan çıkardım. O an çocuklarım geldi gözümün önüne. Sizin çocuklarınıza bunu yaptıklarını düşünebiliyor musunuz ?

KALBİM YUMUŞADI

Yüzlerce sarsıcı olay yaşamışsınızdır. Bizimle siz en çok etkileyen olaylardan bahsedebilir miniz ?

Kurbanlardan birinin annesi ve kızkardeşini bir avuç kemiği severken görmüştüm. Küçücük bir kemik parçasına bile razılardı. Onunla konuşuyorlardı. Gözlerinde kavuşmanın sevinci vardı. Bir ninemizin altı oğlunu ve eşini öldürmüşler. Onun ailesine ulaştığımızda evine haber vermeye gittim. Bana bakıp gülümsedi ve “Allah`a şükür ki iki oğlum kaldı” dedi. Onun imanı ve sabrı karşısında kendimi çok zayıf hissettim. Yaptığım bu iş annelerin ne kadar kıymetli olduğunu öğretti. Kalbim yumuşadı. Aileme karşı daha nazik oldum. Çünkü bir annenin merhametinin boyutunu keşfettim. Artık çok nadiren gülüyorum. Bu kadar kötülükleri gördükten sonra içimden gelmiyor.

Tüm bu toplu mezarların ortaya çıkmasını ardından hukuksal süreç nasıl işledi ?

Lahey`deki mahkeme bizim bulduklarımızı kanıt olarak kabul etti. Soykırım suçu işleyenlerin cezalandırılmalarında Lahey`deki mahkeme çok büyük rol oynadı. Bosna Hersek Savaşı`nda soykırım yapan en büyük aktörlere cezalar verildi. Ama tam olarak ailelere huzur getiremedi. Araştırmalarımız bittiğinde çok büyük bir arşiv kalacak. Bu arşivler üzerinde daha kapsamlı araştırmalar yapılabilecek.

Tomaşitsa`da çok büyük bir katilam yaşanmış. Ancak kamuoyu yeterince bilmiyor orada yaşananları değil mi ?

Dünya çapında Bosna Hersek deyince Srebrenitsa akıllara geliyor. Ama Tomaşitsa`nın bulunduğu Preyodar şehri bilinmiyor ve çok az konuşuluyor. Buradaki binlerce kurbana karşı haksızlık oluyor. Sadece Preydar`da 49 kadar esir kampı ve 39 bin civarında Boşnak ve Hırvat esir vardı. İkinci dünya savaşından sonra en büyük kamptı. Erkek, kadın, yaşlı ve çocuklar. New York Tımes gazetesinde o yıllar esirlerin duruşunu gösteren bir fotoğrafı çok ses getirmişti. İşte o ünlü fotoğraf Priyedor`da çekildi.

Sizi bu konuda kitap yazmaya iten bu toplu mezarın bilinmiyor oluşu muydu ?

Sadece bütün bilgilerimi bir kitapta toplamak istedim. Bu kitabı bütün kurbanlara ve ailelerine olan bir borç olarak görüyorum. İnsanlardaki kötülük hangi seviyeye ulaşır. İşte bu kitap bunu fotoğraflarla ve belgelelerle ortaya koyuyor. Bu olanlar unutulmasın ve bir daha asla yaşanmasın.

Sizin kazı çalışmaları yaptığınız yerlerde Sırplar da yaşıyor. Nasıl tepki veriyolar ?

Sırplar`ın çoğu bu konuda konuşmak istemiyor. Hiçbir şey bilmediklerini söylüyorlar. Mesela Tomaşitsa toplu mezarına 100 metre mesafede Sırplar`ın evi var. Defalarca gidip sormamıza rağmen bize mezarlardan hiç bahsetmediler.

Çalışmalarınız devam edecek mi ?

Elbette, ailesine kavuşmayan tek bir kişi kalmayana kadar sürecek. Kitabımda her şeyi anlattım. İnşallah bu yaz sonunda kitabım Türkçe`ye çevrilecek. Türkiyeli kardeşlerim her zaman Bosna-Hersek`in yanında oldu. Onlar da Priyodar`da yaşanan tüm gerçekleri öğrenecekler.

Bir hukukçu olmanız işlerinizi daha kolaylaştırıyor değil mi ?

Hukuk alanında doktora yaptım. Uluslararası hukukla uğraşıyorum. Soykırım suçları hakkında çalışıyorum. Kim, nasıl, nerede soykırım yaptı? Nasıl ceza almalı? Bu yönde çalışmalar yürütüyorum. Yanlış anlaşılmasın. Sadece Bosna-Hersek`teki soykırım suçları alanıma girmiyor. Sadece ülkem olduğu için buradan başladım. Kaybedilmiş bir saygıyı geri getirmek istiyorum. O insanlar onurlu bir şekilde öldüler ve hak ettikleri şekilde gömülmeliler. Ben kardeşimi bir çukurda bulup çıkardım. Onlara ne kadar saygısız davranıldığını gözlerimle gördüm. 

Kaynak: Yeni Şafak

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir