HÜDA PAR ABD ve siyonistleri konsolosluk önünde protesto etti
HÜDA PAR Adana İl Teşkilatı, ABD Adana Konsolosluğu önünde "Kudüs İçin Ayaktayız Filistin İçin Kıyamdayız" konulu kitlesel basın açıklaması düzenledi.
HÜDA PAR Adana İl Başkanlığı, büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyan ABD ile işgalci siyonistleri, ABD Adana Konsolosluğu önünde düzenlediği kitlesel basın açıklamasıyla telin etti.
"Kudüs İçin Ayaktayız Filistin İçin Kıyamdayız" temalı kitlesel basın açıklamasına STK temsilcileri, kanaat önderleri, partililer ve 7'den 70'e kadın erkek halkın yoğun katılım gösterdiği gözlendi. Ellerinde Filistin bayraklarıyla "Kahrolsun Amerika, Kahrolsun israil" şeklinde sloganlar atan Adanalılar, Filistin'e destek pankartları açarak Kudüs Davası'na sahip çıktıklarını dile getirdiler. ABD ve siyonistlere lanet yağan etkinlikte yapılan açıklamalarda Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğu ve öyle kalacağı belirtildi.
ABD Adana Konsolosluğu önünde saat 21.30'da toplanan Adanalılar, yatsı ve teravih namazlarını cemaatle kıldı. Şehitler için gıyabi cenaze namazının da kılındığı gecede program, Veysi Sonkaya Hoca'nın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
"En aziz günlerimizde, en kutsal beldelerimizde kardeşlerimiz katlediliyor"
Etkinlikte Peygamber Sevdalıları Platformu adına söz alan Mustazaflar Cemiyeti Adana Şube Başkanı İsa Emre, kutsal tanımaz katillerin her Ramazan ayında katliamlara giriştiğine dikkat çekti.
Emre, "En aziz günlerimizde, en kutsal beldelerimizde kardeşlerimiz katlediliyor. İki yaşındaki bebelerimiz, tekerlekli sandelyelere mahkûm kardeşlerimiz, kadınlarımız, ihtiyarlarımız, gençlerimiz katlediliyor ve tüm bunlar bir buçuk milyarlık İslam ümmetinin gözlerinin önünde oluyor." diyerek sitem etti. Vatandaş olarak insanların ellerinden kınamaktan başka bir şeyin gelmediğine dikkat çeken Emre, bu noktada Türkiye hükümeti ile Müslüman devletlerin yaptırım gücünü kullanmaları gerektiğini belirtti.
"İlk kıblemiz Mescid-i Aksa 1948 yılından beri işgal altında"
Basın açıklamasını okuyan HÜDA PAR Adana İl Başkanı Veysel Yavuz da, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu Filistin'in 1948 yılından beri siyonist çeteler tarafından İşgal edildiğine dikkat çekti.
Bu projeye hizmet eden ABD'nin Kudüs'ü siyonist çetenin sözde başkenti ilan etmesinin kabul edilemeyeceğini ifade eden Yavuz, yaşananları şöyle özetledi:
"Bu projeye hizmet eden Emperyalist ABD Başkanı Trump, 6 Aralık 2017 tarihinde Kudüs'ü siyonist işgal çetesinin başkenti ilan etti. Ardından siyonist çetenin kuruluşunun 70'inci yıldönümüne denk gelen 14 Mayıs 2018 tarihinde büyükelçiliğini Telaviv'den Kudüs'e taşıdı. ABD ve siyonist çetenin bu pervasız adımını tanımayan ve direnen Filistin halkına gerçek mermilerle ateş açıldı. Direnen Filistinlilerden 62 Müslüman şehit edildi 3 binden fazla kardeşimiz de yaralandı."
"Kudüs, Filistin'in başkentidir ve öyle kalacaktır"
ABD tarafından devreye sokulmak istenen hain plana dikkat çeken Yavuz, "Kudüs'ün israilin başkenti olması yönündeki bu adım, fiili olarak işgal altında olan Kudüs'ün işgaline, uluslararası anlamda resmiyet kazandırmaktır. Siyonistler Kudüs'ün başkentleri olacağı hayallerini görmeye devam etsin, İslam Ümmeti asla buna izin vermeyecektir. İslam Ümmeti var olduğu müddetçe Kudüs asla ve asla Siyonistlerin başkenti olmayacaktır. Kudüs, Filistin'in başkentidir ve öyle kalacaktır" dedi.
"Kudüs, ümmetin namusu ve İslam âleminin özgürlük sembolüdür"
ABD ve siyonist çetenin İslam ümmetinin içine düştüğü ihtilaflardan cesaret aldığına dikkat çeken Yavuz, "İhtilaf ve tefrikalardan kurtulmayı başardığımız gün ABD ve siyonizm kaybedecek, Kudüs'ümüz işgalden kurtulacaktır. Bugün gelinen noktadan İslam âlemi olarak ders çıkarmaz ve ümmet olarak saflarımızı Kudüs üzerinden birleştirmezsek ABD ve işgal rejimi hedeflerine ulaşmış olacaktır. Sadece kaybımız Kudüs olmayacak, belki Mekke, Medine, Bağdat, Şam, İstanbul, Tahran ve diğer İslam beldeleri de peşi sıra gelecektir. Kudüs, peygamberlerin emaneti, ümmetin namusu ve İslam âleminin özgürlük sembolüdür. Kudüs düşerse emanet düşer, Kudüs düşerse ümmet düşer. Gün, ihtilafları bir tarafa bırakıp, birlik olma günüdür. Ümmet olarak Kudüs'e sahip çıkma günüdür. İslam Ümmeti, başta Kudüs olmak üzere cihanın her yerine adalet sancağını dikebilecek potansiyele sahiptir. Bunu bir gün muhakkak gerçekleştirecektir." ifadelerini kullandı.
"Sadece kınama olmaz"
İslam Ümmetinin zulmü durduracak siyasetler geliştirmesi gerektiğini belirten Yavuz, "İslam ülkelerinin yöneticileri sadece kınama ile bu işi geçiştirmekten vazgeçmelidir. Akıtılan kan bizim kanımızdır. Öldürülen çocuklar bizim çocuklarımızdır. Kirletilen namuslar bizim namusumuzdur. Talan edilen yurtlar bizim yurtlarımızdır. Yıkılan evler bizim evlerimizdir. Siyonist çetelere karşı gösterilen bu acziyetin çaresizlikten kaynaklandığına kimseyi inandıramazsınız. Siyonist çetelerin, bu kadar pervasızca katliamlarına devam etmesi, İslam Ülkeleri yöneticilerinin yapması gerekenleri yapmamasından kaynaklanıyor. Artık bu halinizden sıyrılarak tarihte kara bir leke olmayın. Büyük bir günün hesabı olduğunu unutmayın. Geçici menfaatler uğruna ahiretinizi berbat etmeyin." dedi.
"Siyonistlerin anladığı tek dil güçtür"
Bu saatten sonra söylem yerine eyleme geçilmesi gerektiğine vurgu yapan Yavuz, " Siyonistlerin katliamlarıyla ilgili birçok şey söylendi. Ama artık söz değil, eyleme geçme vaktidir. Siyonistlerin anladığı tek dil güçtür, onlara anladığı dille cevap verilmediği müddetçe katliamlarına devam edeceklerdir. Siyonist çete kökünden kazınıp yeryüzünden silinmeyene kadar İslam ümmeti rahat etmeyecektir. Tüm Müslümanların bu terör şebekesini çökertmek için güçlerini birleştirmesi gerekmektedir. İslam ümmetinin aziz evlatları, bu hususta yapılması gerekenleri bugüne kadar yaptığı gibi, bundan sonra da yapacağından kimsenin şüphesi olmasın." diyerek Müslümanların ABD ve işgalci siyonistlere karşı mücadele başlatması gerektiğini söyledi.
"Kudüs Birliği adı altında yeni bir oluşuma gidilmeli"
Vahdetin önemine değinen Yavuz açıklamasını şöyle sürdürdü: "ABD ve işgal rejiminin güdümünde olmayan tüm İslam ülkeleri acilen bir araya gelerek Kudüs Birliği adı altında yeni bir oluşuma gitmeli, askeri güç kullanma dâhil olmak üzere her türlü seçenek değerlendirilmeli. Bu seçenekler arasında işgal rejimi ile tüm siyasi ve diplomatik ilişkileri kesme, ABD büyükelçileri ve diplomatlarını sınır dışı etme, ABD ile ilişkileri gözden geçirme ve başkenti Kudüs olan Filistin Devleti'ni tanıma ve başkentlerinde Filistin Devletinin Büyükelçiliklerini açma da bulunmalıdır. ABD ve işgal rejimine ancak bu şekilde geri adım attırılabilir. Makro düzeyde İslam ülkelerini, mikro düzeyde ise bütün İslami oluşumları bu amaç doğrultusunda direnen Filistinli kardeşlerimize desteğe ve Kudüs'e sahip çıkmaya davet ediyoruz."
HÜDA PAR olarak ABD ve siyonist çeteyi lanetlemeye devam edeceklerini ifade eden Yavuz "Her platformda İslam ümmetini bu şer güçlere karşı tepkilerini ortaya koymaya Kudüs'e sahip çıkmaya davet ediyoruz." diyerek açıklamasını bitirdi.
Kitlesel basın açıklaması, Fethullah Beyazçiçek Hoca'nın Kudüs ve işgal altındaki tüm İslam coğrafyasının kurtuluşu ve Müslümanların vahdeti için yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA)