Ramazan`ın ilk cumasında Kudüs çağrısı
Diyanet İşleri Başkanlığının, 81 ildeki camilere gönderdiği Ramazan ayının ilk cuma hutbesinde, Kudüs`te dünyanın gözleri önünde katliamların yapıldığına dikkat çekilerek ümmet şuuruyla hareket edilmesi gerektiği belirtildi.
Siyonist terör rejimin Filistinlilere yönelik katliamı Diyanet İşleri Başkanlığının, 81 ildeki camilere gönderdiği hutbede Ramazan'ın ilk cumasında ele alındı.
"Dinmeyen Yaramız: Kudüs" başlığıyla irad edilen hutbenin başında "Resûlüm! Sakın Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak Allah, onları cezalandırmayı, korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor." (İbrahim, 14/42) ayetine ve "Mazlumun bedduasından sakın. Çünkü onunla Allah arasında perde yoktur." hadisine atıfta bulunuldu.
Kudüs'ün, insanlığın kadim şehri, mübarek, mukaddes ve harem bir belde ve dokunulmaz olduğu; saygınlığını çiğnemek, güvenliğine el uzatmanın haram olduğu belirtilen açıklamada, İslam'ın ilk kıblesi olan bu kutsal şehrin, tarihte pek çok peygambere ev sahipliği yaptığı, Kudüs'ün taşında, toprağında nice peygamberin aziz hatırasının olduğu ifade edildi.
Yeryüzünün en eski ve en kıymetli mescitlerinden biri olan Mescid-i Aksa'nın da harem-i şerif olduğu, bu şerefli mescidin Hazreti Peygamberi misafir ettiği ve miraca uğurladığı hatırlatılan hutbede, "Kudüs, İslâm tarihi boyunca imanlı bir duruşun, kararlı bir yönelişin, muhabbetle mukaddese bağlanışın sembolü olmuştur. Mekke ve Medine nasıl ki Müslümanların ruhu ve sevdası ise, Kudüs de öylece damarlarında dolaşan kandır. Kudüs, İslam ümmetinin vahdet binasında kilit taşıdır." denildi.
"Kudüs ve Mescid-i Aksa, bize Peygamberimizin emanetidir"
Okunan hutbede şunlar kaydedildi:"
"Kudüs, sıradan bir toprak parçası değildir. Kudüs ve Mescid-i Aksa, bize Peygamberimizin emanetidir. Kudüs sadece Filistin ve Mescid-i Aksa civarında yaşayanların değil, tüm dünya Müslümanlarının gözbebeği ve insanlığın ortak değeridir. Bugün ise Kudüs, Müslümanların ve insanlığın önünde bir vicdan, hukuk ve ahlak sınavıdır.
"Onlarca masum insan, bütün dünyanın gözü önünde acımasızca şehit edilmiştir"
Tarih boyunca "Dârü's-Selâm", yani barışın ve huzurun merkezi olarak anılan Kudüs, bugün barbarca bir işgal ile karşı karşıyadır. Kudüs ve çevresinde yaşayanlar, her gün baskı ve şiddete uğramakta, insanlık dışı uygulamalara maruz bırakılmaktadır. Mübarek Ramazan-ı şerifin arifesinde, Gazze'de, elinde ve yüreğinde iman ve cesaretinden başka bir şey olmayan onlarca masum insan, bütün dünyanın gözü önünde acımasızca şehit edilmiştir. Peygamberler diyarında silahlar susmamakta, kan, gözyaşı ve çile saçmaya devam etmektedir."
"Huzura ve barışa kastedenler er geç cezasını çekecektir"
Kudüs sınavı karşısında her kişiye düşen vazifenin, yaşanan vahşete asla rıza göstermemek olduğu vurgulanan hutbede, "Dünyanın neresinde olursa olsun, kime karşı yapılırsa yapılsın, zulme ve haksızlığa boyun eğmemektir. İnsanların yaşama ve inanç özgürlüğüne insafsızca müdahale edilirken, vahiyle mübarek kılınan şehirde ezanlar susturulurken sessiz kalmamaktır. Aziz milletimiz her zaman olduğu gibi bugün de zalimin karşısında mazlumun yanında yer alacaktır. Ama tarih, pervasızca yapılan bu saldırıları kara bir leke olarak kaydedecek, huzura ve barışa kastedenler er geç cezasını çekecektir." mesajı verildi.
Hutbenin devamında, "Geliniz, İslam coğrafyasının, kardeşlerimizin ve masum insanlığın maruz kaldığı felaket, zulüm ve mağduriyetlerden ders alalım. Ümmet bilinciyle iman kardeşliğimizi pekiştirelim. Zorlukları beraber aşmanın çarelerini arayalım. Birliğimize ve dirliğimize kasteden, gücümüzü zayıflatan fitne hareketlerine fırsat vermeyelim. Coğrafyamızı kan ve gözyaşı diyarına çeviren zalimlerin karşısında hakkı söylemekten geri durmayalım. Maddi ve manevi bütün varlığımızla merhametin yanında yer alalım. Kudüs bilincini, iman ve adalet şuurunu canlı tutalım." çağrısında bulunuldu.
"Bizlere yeniden aziz bir ümmet olarak adaleti ayakta tutmayı nasip eyle"
Hutbenin sonunda şu dua ve temennilere yer verildi:
"Allah'ım! Gazze'de şehit olan kardeşlerimize rahmet eyle. Allah'ım! Rahmet ayı Ramazan'ın huzur ikliminde kalplerimizi birleştir. Mescid-i Aksâ ile olan gönül bağımızı hiçbir zaman koparma. Birbirimize olan güvenimizi, sevgimizi, inancımızı daima diri tut!
Allah'ım! Bize basiret, feraset, hikmet nasip eyle! Bizi göz açıp kapayıncaya kadar bile olsa zalimler güruhundan eyleme! Bizi haksızlığa, hukuksuzluğa ve vicdansızlığa karşı suskun kalanlardan eyleme! Allah'ım! Mescid-i Aksa'yı işgale yeltenenlere fırsat verme! Müslüman kardeşlerimize içinde bulundukları zor durumdan bir an evvel kurtulmaları için yardım eyle! Bizlere yeniden aziz bir ümmet olarak adaleti ayakta tutmayı nasip eyle! Dualarımızı kabul eyle!" (İLKHA)