İnsan ve Medeniyet Hareketi, ABD'nin Kudüs'ü işgalcilerin başkenti olarak tanıması ve siyonistlerin Filistinli Müslümanları katletmesine karşı seslerini duyurmak amacıyla Fatih Saraçhane Parkı'nda "Kudüs Nöbeti" başlattı.

Kudüs'ün siyonistler tarafından tamamen işgal edilmesini meşru hale getiren emperyalist ABD yönetimini kınamak ve Filistinli Müslümanları katleden katil işgalci rejimi telin etmek için 10 gün boyunca iftar vakti ile yatsı arasında Kudüs Nöbeti başladı.

Yapılan iftar ve kılınan namazın ardından kürsüye çıkan İnsan ve Medeniyet Hareketi Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Özden, Kudüs'ün öneminden bahsederek, Kudüs'ün yalnızlığına dikkat çekmek amacıyla şair Sezai Karakoç'un şu dizelerine yer verdi:

"Gelir mi adaleti ve kudretiyle yine Fatih bir Ömer. Ya da Selahaddin diyerek yol gözler. Ya Muin dilimizde duadır zulmün dilinde vücut bulan o hitap. Gel artık inayetiyle ya Rab! Kudüs mahzun, Kudüs garip, Kudüs yalnız Kudüs'ün matemli"

"1948'den bu yana Kudüs'ün yüzü gülmedi" diyen Özden, "Kudüs'e tek başına sahip olmak ve hükmetmek isteyen siyonist terörist israil, sadece Müslümanlardan değil tüm dünyanın vicdanından Kudüs'ü koparmak istiyor. Bu şımarık çocuk şimdi ağabeyi ABD'nin desteğiyle önce çevresinde bulunan ülkelerin yöneticilerini etkisizleştirerek 70 yıldır cüret edemediği bir işe kalkıştı. ABD'nin işe yaramaz başkanı 'ben yaptım oldu' mantığı içerisinde uygulamaya koyduğu kararla bölgede yeni bir çatışma ve kırılma oluşturmuştur." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin Filistinlilerin yanındaki duruşuyla, cesurca, apaçık bir şekilde tavrını ve yerini belirlemesinden dolayı teşekkür eden Hamas'ın Yemen Yetkilisi Abdulmutti Zakkut, "İnşallah çok yakında bu toplantıları Özgür Kudüs'ün bahçesinde de yapacağız. Kudüs yalnızca işgal altında olan bir toprak değildir! Kudüs'ü bu ümmetin kalbi ve ruhudur.  Bir toprak parçası olarak anlaşılmamalıdır." ifadelerini kullandı.

17 Mayıs gecesi başlayan ve 10 gün boyunca çeşitli etkinliklerle devam edecek olan nöbet iftarla başlayıp TERAVİH namazının kılınmasıyla son bulacak. (Nizamettin Aşkın- İLKHA)