Adım adım Şanlı Kudüs Şehri
Kudüs yüzyıllardır olduğu gibi yine dünyanın bir numaralı gündem maddesi... Üzerinde her dinin, her medeniyetin ayak izlerini taşıyan Kudüs niçin bu kadar değerli? Bunu anlamak için Kudüs tarihindeki belirgin izleri bilmek gerekiyor.
Enes Çetin/Doğruhaber
İşte adım adım şanlı şehir Kudüs...
-Üç dinin atası Hz İbrahim, hanımı Hz. Sârâ ile Kudüs yakınlarındaki Sebu'da yaşamıştı. İkinci oğlu Hz. İshak burada doğdu ve 160 yaşında Kudüs yakınlarında vefât etti. Babası Hz. İbrahim'in el-Halil kasabasındaki mezarının yanına defnedildi. İshak, Yakup, Yusuf peygamberlerin ve Sârâ Annemizin kabirleri de burada.
-Hz. Musa ve Hz. Harun israiloğullarıyla Mısır'dan çıkıp Kızıldeniz'i geçince Yüce Allah, Kudüs'e gitmelerini emretti. Hz. Muhammed, Mekke'den Medine'ye, Hz. Musa ve Hz. Harun Kâhire'den Kudüs'e hicret etmişti. Hz. Musa, mezarının Mescid-i Aksâ'ya yakın olması için niyazda bulunmuş ve duâsı kabul olunarak Mescid-i Aksâ yakınlarında vefât etmişti.
-Hz. Davut, sapanıyla zâlim Câlut'u öldürdü. Muzaffer bir asker olarak şehre girdi. ( Günümüzde de Filistinliler İsrâil'e karşı sapanla mücâdele veriyorlar ) Hz Süleyman, cinlerden ve insanlardan oluşan ordusu ile kurduğu hâkimiyeti, muhteşem bir saraydan yönetiyordu. Babasından aldığı taht şehrini yeryüzünün başkenti yaptı.
-Hz. Süleyman'ın devâsâ mâbedi, Hz. Süleyman'ın emriyle cinler tarafından inşâ edildi.
-Hz. Süleyman'ın mâmur ettiği bu kutlu şehir, Bâbil kralı Nabukadnezar tarafından yakıldı, yıkıldı, yağmalandı, talan edildi. Yıllarca isyanlara, işgallere, ihtilâllere ve kanlı savaşlara mâruz kaldı. Halkı sürgüne gönderildi defalarca.
-Hz. Zekeriya testerelerle doğrandı Kudüs'te, Hz. Yahya'nın başı kesildi.
-Hz. Meryem, Mescid-i Aksâ'nın doğu tarafındaki hücresinde îtîkâfa çekildi. Odasındaki mihrapta Rabbinin meleklerle gönderdiği cennet meyvelerinden rızıklandı.
-Hz. İsa, komşu kent Beytüllahim'de bir mucize olarak babasız doğdu, daha bebekken konuştu. Evvelâ Celile'de sonra Kudüs'te insanları hak dine dâvet etti. Hem bedenlere, hem gönüllere hekim oldu. 33 yaşına gelince de tıpkı Resûlü Ekrem'in mîrâcı gibi O'da bu kutlu şehirden semâlar ötesine, Rabbinin katına yükseldi. Demek ki Rabbin makâmına yükseliş şehri Kudüs'tü.
-Peygamber Efendimiz hicretten sonra 17 ay boyunca, namaz kılarken Mescid-i Aksâ'yı kıble edindi. Yüzünü Kudüs'e döndü.
-Peygamber Efendimiz Miraç yolculuğunda Burak'a binip Mekke'den Kudüs'e, Kudüs'ten arş-ı âlâya yolculuk yaptı. Medine'den önce, Kudüs'e hicret etmişti. Kudüs, İsrâ (gece yolculuğu) mûcizesinin ikinci durağı, Miraç (yükseliş yolculuğu) mûcizesinin birinci durağı oldu.
-Kendisini sırtına alıp ufuk ötesine uçuran, gözünün gördüğü yere adımını atan Burakını Mescid-i Aksa'nın bir duvarına bağlamıştı.
-Ve yine Peygamberimizin, nebîler nebîsi olup tüm enbiyaya rehber olduğu yer de Kudüs'tü.
-Asırlar sonra Halife Hz. Ömer'in tâyin ettiği İslam orduları başkumandanı Ebû Ubeyde b. Cerrah fethetti bu şehri. Patrik Sophronios şehrin anahtarlarını, Ebû Ubeyde'nin dâvetiyle Medine'den Kudüs'e gelen Hz. Ömer'e teslîm etti.
-Kudüs fâtihi olarak şehre giren Halife Hz. Ömer, bir çöplük haline getirilmiş Mescid-i Aksâ'nın etrafını temizletti. Rasûlullah'ın ayak izinin bulunduğu o kutsal taşı (Hacer-i Muallak) bulmak için eteğinde taş taşıdı, işçilerle beraber çalıştı. Ve kendi ismiyle de anılan Mescid-i Aksâ'yı, Hacer-i Muallaka'nın kıble tarafına yaptırdı. Halka İslamı öğretmesi için Ubâde b. Sâmit'i kadı tâyin etti.
-Ubâde bin Sâmit de burada medfun, Semân-ı Fârisî de.
-Halife Hz. Osman, Silvan bahçeleri gelirlerini şehrin fakir halkına vakfetti.
-Hz. Muaviye, Suriye vâlisi iken Halife Hz. Osman'ın katillerinin bulunup cezâlandırılması için Mısır fatihi Amr b. As ile Kudüs'te bir antlaşma yapmıştı. Yine Kudüs'te halkın biatını alarak halîfeliğini îlan etti.
-Depremlerle zarar görmüş olan Mescid-i Aksa'yı Abbasi halifesi Ebû Câfer Mansur, yeniden inşâ ettirdi.
-Râbiatül Adeviyye, Bişr-i Hafi, Seriyyüs Sakatî gibi mâneviyat âleminin kutupları, Peygamberimizin semâlara çıktığı bu şehirde, semâların ötesinden bahsettiler.
-Sayısız işgâller, kıtlıklar, savaşlar, depremlerle zarar gören şehir, yeniden îmâr edilirken Kubbetüs-Sahra ve Mescid-i Aksâ'da Fâtımî halifesi tarafından yeniden îkâme edildi.
-Selçukluların Kudüs'e hâkim oldukları 25 yıl içerisinde, Dünyanın dört bir yanından çok sayıda âlim, şehre akın akın gelmeye başladılar. İmam Gazzâli derslerinin bir kısmını burada verdi. Ebû Bekir İbnî Arabî 3 yıl boyunca burada kaldı. Kitaplarını burada yazdı. İbn-i Kayserâni Mescid-i Aksâ'da hadis dersleri verdi.
-Kara bulutlar 1099 yılında Kudüs üzerinde göründü. Leş kargaları gibi şehre üşüşen haçlı orduları, Fâtımîlerin hâkimiyetindeki Kudüs'ü işgâl ettiler. Sokaklar et yığını hâline geldi. İnsanın başını ağrıtacak derecede kan kokusu, günlerce Kudüs semâlarından gitmedi. Haçlılar, tüm Müslüman ve Yahudileri katlettiler.
-Nûreddin-i Zengi, Kudüs'ü esâretten kurtarmadan uyumayı kendisine haram etti. Mescid-i Aksâ için bir minber dahi hazırlamıştı. Kurtuluş hediyesi olarak kutlu mâbede takdim etmek üzere.
-1185 yılında Kudüs krallık ordusunun Kahire'den Şam'a giden bir Müslüman kervanına saldırmasıyla başlayan harekât, Selahaddin Eyyûbi'nin iki yıl sonra Kudüs'le birlikte 52 şehri fethetmesiyle sonuçlandı. Miraç kandilinde Selahaddin Eyyûbi Kudüs'e girdi.
-İmam Nablûsi'den, Gazze'li İmam Şâfiî'ye kadar birçok dev âlim yetiştirmiş olan Filistin'in kutsal şehri Kudüs 1099 yılında Haçlıların ilk işgâlinden îtîbâren 145 yıl sonra Türklerin eline geçti.
-Memlûk sultanı Muhammed b. Kalavun, 40 yıldan fazla hüküm sürdüğü için, şehri yeniden îmâr etti.
-Memlûkler Kudüs'ü değil, kendilerini bile koruyamaz olunca 1517 yılında Kahire'deki Memlûk hâkimiyetine son veren Yavuz Sultan Selim, Kudüs'e de hâkim oldu.
-Kânûnî Süleyman Han, Mescid-i Aksâ çevresine surlar, Hürrem Sultan'da bir külliye yaptırdı.
-1799 da Gazze, Remle ve Safed'i işgâl eden Napolyon, Cezzar Ahmed Paşa'ya mâğlup olunca arkasına bile bakmadan kaçmıştı.
-1870 lerden sonraki Yahudi göçleri, Kudüs'ün dengesini bozdu.
-1917 Kudüs için felâket yılı oldu. 11 Aralıkta İngiliz askerler Kudüs'e girdi. Böylece Kudüs'teki Müslüman hâkimiyeti de sona erdi.
-Nihâyet 1948 de Siyonist çete sözde İsrail Devletini kurdu. Böylece Ortadoğu'yu kan gölüne çevirecek israil barbarlıkları başlamış oldu.