"Yerel yönetimler afetlerde temel aktör"
Afet yönetiminde yerel yönetimlerin sağlayacağı katkıların tartışıldığı "Afete Dirençli Toplum Oluşturmada Yerel Yönetimlerin Rolü" çalıştayı Kocaeli`de başladı.
Afet yönetiminde yerel yönetimlerin sağlayacağı katkıların tartışılacağı ve Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından düzenlenen "Afete Dirençli Toplum Oluşturmada Yerel Yönetimlerin Rolü" çalıştayı Kocaeli'de başladı.
Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi ilgili kuruluşlarının da desteklediği çalıştaya AFAD Başkanı Dr. Mehmet Güllüoğlu, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy ve Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'nun yanı sıra alanında uzman yerli ve yabancı konuklar katıldı.
Çalıştayın açılışında konuşan Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, çalıştayda ağırlıklı olarak acil durum öncesinde şehirlerde risk azaltma çalışmalarının gözden geçirileceğini, yerel yönetimlerin uygulamalarının paylaşılacağını, kentsel risk ve planlama gibi temel kavramların tartışılacağını söyledi.
Aksoy, Kocaeli'de çok önemli çalışmalar yaptıklarına dikkati çekerek, "Kocaeli 1999'daki Marmara Depremi'ni yaşamış ve bu konuda önemli deneyimlere sahip illerden birisidir. Önümüzdeki dönemde 1999 depreminden kalan hasarlı binalarımız varsa bunları ortadan kaldırmak yapmamız gereken çalışmaların içerisinde yer alıyor." ifadelerini kullandı.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu da şehirlerin afetlerden etkilenmemesi için devlete ve yerel yönetimlere önemli görevler düştüğünü vurgulayarak, Kocaeli'de pek çok afetin tedbirinin alınması noktasında önemli çalışmalar yaptıklarını ifade etti.
"Yerel yönetimler afetlerde temel aktörler"
AFAD Başkanı Dr. Mehmet Güllüoğlu ise dünyada afetlerin ve şehirlerdeki nüfusun arttığını belirterek, 1950'lerde yüzde 30 oranında olan şehirlerin nüfusunun bugün yüzde 50'yi geçtiğini, bundan dolayı da şehirlerin afetlerden etkilenme ihtimalinin arttığını anlattı.
Deprem, sel, sıcak hava dalgaları gibi birçok afet türü olduğunu kaydeden Güllüoğlu, dünyadaki farklı şehirlerin bu alandaki tecrübelerini paylaşması için Birleşmiş Milletler tarafından "Dirençli Şehirler Kampanyası" yürütüldüğünü anımsattı. Bugünkü çalıştaya Yalova, Kocaeli, İstanbul, Gaziantep ve Antalya'nın yerel yöneticilerinin katıldığını belirten Güllüoğlu, Birleşmiş Milletler temsilcilerinin dünyanın farklı yerlerindeki örnekleri paylaşacağını anlattı.
Güllüoğlu, "Yerel yönetimler afetlerde temel aktör. AFAD veya bakanlıklar gibi merkezi otoriteler gerek politika gerek bütçeyi organize etme anlamında çok önemli role sahip ancak afet konusunun öncelikle yerelde anlaşılması ve gerekli tebdirlerin alınması, toplumdaki bu farkındalığın yerelde artırılması çok önemli." diye konuştu.
Dirençli bir şehir oluşturmanın 3 temel kuralı olduğunu dikkati çeken Güllüoğlu, şunları kaydetti:
"Birincisi riski anlamak ve bilmek. Gaziantep'teki riskle İstanbul'daki risk, Yalova'daki riskle Antalya'daki risk birbirinden çok farklı. Birinde deprem daha önde görünürken diğerinde belki kuraklık, sel veya orman yangını gibi farklı afet türleri öne çıkabiliyor. İkinci olarak yerel yönetimlerin bu riski anladıktan sonra yatırım ve planlama yaparken her türlü yerel yönetim hizmetlerinin bu risklere göre yapılması. Üçüncü olarak da güvenli binalar ve güvenli tesisler. Bunlar yapılırsa afete daha dirençli şehirler ortaya çıkar ve afet olduğu zaman can ve mal kayıpları daha az olur."
Açılış konuşmalarının ardından çalıştayın oturum bölümlerine geçildi.
Organizasyonun ilk gününde dünya ve Türkiye'deki iyi uygulama örnekleriyle ilgili paylaşımlar yapılacak. Yarın oluşturulacak çalışma masalarında dirençliliğin oluşturulmasında yaşanan sorunlar ve potansiyeller ile çözüm önerilerinin ele alınacağı çalıştay, tartışma ve değerlendirme bölümüyle sona erecek. (İLKHA)