Mal da Yalan Mülk de Yalan!
12 Eylül darbesinin/darbecilerinin yargılanması sürecine girilirken herkesin tavrı aniden değişti.
Hüseyin Kaya / Haber yorum
12 Eylül darbesinin/darbecilerinin yargılanması sürecine girilirken herkesin tavrı aniden değişti.
Mesela muhalefet…
Referandumda “hayır” tarafında duran MHP ve CHP, 12 Eylül’ün yargılanamayacağını da ileri sürüyorlardı.
Basında da bir kesim ısrarla bunu savunuyordu.
Ama dava açıldı.
Mağdurların davaya müdahilliği konuşulurken MHP ve CHP de “asıl mağdur biziz” diyerek müdahil oldular.
Böylece darbecilerden hesap soracaklar.
Bu arada darbecilerden de iki (2) kişi hakkında dava açılmış. Onlar da yaşları doksana dayanmış iki emekli asker.
Bu da haliyle davayı sembolik bir hale sokuyor.
Kimse o zamanın siyasi yapısını, bürokrasisini, “genç subaylar”ını sormuyor.
Özellikle de Amerika bağlantısını kimse dile getirmiyor sanırım.
Umarız ki davanın kapsamı genişler de dönemin işkencecileri de deşifre olur, Amerikan bağlantıları da ortaya çıkar.
Neyse, biz gelelim davanın başlama sürecine.
Darbenin başı olarak Kenan Evren ve dönemin Hava Kuvvetleri komutanı Tahsin Şahinkaya yargılanacak. Tabii tahmin edeceğiniz gibi son zamanların moda yöntemine binaen ikisi de hemencecik hastalanıvermiş.
Bilumum hastalık mevcutmuş darbeci paşalarda.
Yani anlayacağınız mahkemeye gel(e)miyecekler.
Herhalde “telekonferans” yöntemi kullanılır.
Bu arada Evren’in aynı zamanda kolu da kırılmış.
Aslında böyle dememişti Evren Paşa. Dava açılırsa “işin bir kurşuna baktığını” söylemiş, intihar edeceği imasında bulunmuştu.
Kolunu kırarak görevin tamamlandığını söylemek mi istiyor paşa.
“Doksan yaşında bir adam için kolun kırılması kafaya sıkılan bir kurşun gibidir” mi demek istiyor?
Ama paşa yanılıyor.
Yargılama başladığında daha ne hayal kırıklıkları yaşayacak!
Bir zamanlar önünde el pençe divan duranların kendisine küfür etme yarışına girdiklerini gördüğünde mal ve makamın geçici ve aldatıcı olduğunu düşünecek mi acaba?
Siyaseti, kültürü, eğitimi hatta magazini bile doldurduğu günlerden bu günlere…
En iyisi her şeyi açık açık konuşmak. Paşanın giderayak bu memlekete bir katkısı olsun artık.
Sonra da Yunus’u düşünsün, belki faydası olur.
“Mal sahibi mülk sahibi
Hani bunun ilk sahibi
Mal da yalan mülk de yalan
Var biraz da sen oyalan”