"Yürümek en risksiz ve hesaplı egzersiz metodudur"
Fiziksel aktivitenin önemini anlatan uzmanlar, yürümenin, en risksiz ve hesaplı egzersiz metodu olduğunu belirtiyor.
Toplumun yüzde 70'i düzenli fiziksel aktivite yapmıyor ancak sağlıklı bir yaşamın yolu, aktif olmaktan ve bol hareket etmekten geçiyor. Hareket etmeyen toplumlarda ise ortopedik problemler, obezite, diyabet ve kalp-damar hastalıkları sık görülüyor. Egzersiz ve fiziksel aktivite bilincinin çocukken kazandırılması ve yaşamın her alanında uygulanması büyük önem taşıyor.
Memorial Wellness Medikal Fitness Danışmanı Murat Biçer, "10 Mayıs Sağlık için Hareket Et Günü" öncesinde fiziksel aktivitenin sağlığa faydaları hakkında bilgi verdi.
Biçer, "Kişi, günlük kalori tüketimini artırmak, kas kütlesini belirli bir düzeyde tutmak, eklem sağlığını korumak için düzenli olarak egzersiz yapmalıdır. Sağlıklı olmak ve sağlığın korunması için özellikle çocuklara küçüklükten itibaren egzersizin ve sporun önemini öğretmek, bu alışkanlığı kazandırmak, çocukların geleceği ve sağlıkları için de çok önemlidir. Teknoloji çağında artık çocuklar daha az hareket ederek neredeyse bütün zamanlarını bilgisayar, telefon ve tablet gibi çeşitli aletlerle internette geçirmektedirler. Sokağa inmeyen, hareket etmeyen çocuk, bilgisayar karşısında sürekli bir şeyler atıştırmakta, bu durum kilo kontrolünü zorlaştırmakta ve çocuk kilo almaktadır. Ayrıca, yine hareketsizlikten dolayı kas ve iskelet sistemi zayıflayan çocuğun duruş pozisyonu etkilenerek çocukta kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları görülmekte, bir zaman sonra da diyabet ve obezite gibi kronik hastalıklar ortaya çıkmaktadır." dedi.
"Belediyeler, egzersiz ve spor aktivite alanları için gerekli düzenlemeleri yapmalı"
Bu rahatsızlıkları engelleyebilmek adına çocuklara, küçük yaşlardan itibaren hareket etmenin ve egzersizin önemi öğretilerek, anne ve babaların çocuklarını bu bilinçle yönlendirmeleri gerektiğini kaydeden Biçer, şunları söyledi:
"Çocuğun ayağı mutlaka toprağa değmeli ve hareket etmelidir. Ailece yapılan yürüyüşler, çocukları motive ederek alışkanlık kazanmalarına olanak sağlamaktadır. Ailesi tarafından küçük yaşta fiziksel aktivite ve egzersiz alışkanlığı kazandırılan çocuk, hayatı boyunca egzersiz ve sporla iç içe olacaktır. Okullarda ise daha önem kazanarak, bunun için gerekli alanlar yaratılmalıdır. Eğitmenler ve egzersiz uzmanlarının fiziksel aktivite ve hareket etmenin önemini her yerde anlatması ve belediyelerin egzersiz ve spor aktivite alanları için gerekli düzenlemeler yapmaları gerekmektedir."
"Sağlıklı ve formda bir yaşam için bazı pratik önlemler alınmalı"
"Hareket etmeyen toplumlarda obezite, diyabet, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, bazı kanser türleri ve ani ölümlere daha sık rastlanmakta ve insan ömrü böyle toplumlarda daha kısa olmaktadır." diyen Biçer, "Sağlıklı ve formda bir yaşam için bazı pratik önlemler alınmalıdır. İş yeri evine yakın olan kişiler, günlük egzersizlerini işe yürüyerek giderek ya da servis veya otobüsten birkaç durak önce inerek yapabilirler. Yine iş yerinde asansör kullanmak yerine merdiveni tercih etmek, gün içindeki fiziksel aktiviteyi artırabilmektedir. Ne kadar çok hareket edilirse sağlığa o derecede fayda sağlamaktadır. Kişi, egzersiz yaparak çevresindeki insanlara da örnek olabilmektedir. Araştırmalar da düzenli olarak her gün 60 dakika yapılan yürüyüşün meme ve kalın bağırsak kanseri riskini anlamlı olarak düşürdüğünü göstermektedir. Ayrıca, düzenli egzersizin kilo kontrolünden şeker hastalığına, kalp krizi ve felçten genel psikolojik iyiliğe kadar sağlık üzerinde sayısız olumlu etkileri bulunmaktadır." ifadelerini kullandı.
"Yürümek en risksiz, en hesaplı egzersiz metodudur"
Dünya Sağlık Örgütünün, bir insanın günlük 10 bin adım atmasını önerdiğini bildiren Biçer, "10 bin adım ise yaklaşık 8 kilometreye denk gelmektedir. Yürümek en risksiz, en hesaplı egzersiz metodudur. Çok ağır ortopedik engeller olmadığı sürece her yaştan insan yürüme egzersizini yapabilmektedir. Yürüyüş yaparken bazı noktalara dikkat etmekte fayda vardır. Yürüme egzersizi mümkün olduğunca açık havada ve yumuşak bir zeminde yapılmalıdır. Patika bir toprak yol, çimler ya da mümkünse ormana gidilebilir. Çok inişli, çıkışlı ve yokuşlu yollar yerine daha düz yollar tercih edilmelidir. Yürüyüş yaparken ayakkabıyı doğru seçmek de çok önemlidir. Ayak tabanında bir problem varsa ayakkabı seçimleri bu doğrultuda yapılmalıdır. Haftada 5-6 kez düzenli olarak yapılan yürüyüşlerde hep aynı spor ayakkabısı giyiliyorsa tabanında çökmeler olabileceği için 6-8 ay sonra değiştirilmelidir." diye kaydetti.
"Düzenli egzersiz tercih edecekseniz bir uzmana başvurun"
Biçer, yürüyüşü çok erken saatlerde yapmanın zorun olmadığına vurgu yaparak, "Hiç egzersiz yapmamış bir kişi yürüyüşe başladığında ilk önce minimum 45 dakikalık periyotlarla yürümelidir. Eğer kişi bir defada bu kadar yürüyemiyorsa gün içinde bu süreyi ikiye bölerek sabah ve akşam yürüyebilir. Bir ay boyunca her gün 45 dakika yürüyen kişi, ayın sonunda her gün süreyi 5 dakika artırarak 60 dakikaya çıkartabilmektedir. 60 dakika tempolu bir şekilde yapılan yürüyüşte 10 bin adım atılabilmektedir. Sağlıklı ve dengeli beslenmeye dikkat etmek, düzenli uyumak, stres kontrolü ve düzenli egzersiz yapmak ömrü daha kaliteli ve konforlu hale getirmektedir. Bunun için bir an önce harekete geçmekte fayda vardır. İlk olarak yürüyüşe başlayarak harekete geçebilirsiniz. Eğer düzenli egzersiz tercih edecekseniz bir uzmana başvurarak doğru ve planlı bir programa dahil olabilirsiniz." dedi. (İLKHA)