Samsat`taki depreme ilişkin ön inceleme raporu açıklandı
Adıyaman`ın Samsat ilçesi Kırmacık köyü merkezli 5,4 büyüklüğündeki depreme ilişkin ön inceleme raporu açıklandı.
Adıyaman Üniversitesi (ADYÜ) tarafından, geçtiğimiz günlerde meydana gelen Samsat ilçesi Kırmacık köyü merkezli 5,4 büyüklüğündeki depreme ilişkin ön inceleme raporu açıklandı.
Deprem bölgesinde incelemelerde bulunan ADYÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Osman Günaydın ile öğretim üyeleri Prof. Dr. Murat Pala, Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Söylemez ve Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Fatih Şahan tarafından hazırlanan ön inceleme raporu, kamuoyunun bilgisine sunuldu.
Raporda; 24 Nisan 2018 tarihinde yerel saatle 03.34'te Adıyaman ilinin Samsat ilçesi Kırmacık köyünde büyüklüğü 5,4 olan bir deprem meydana geldiği, aynı gün deprem bölgesine intikal edilerek bölgede incelemelerde bulunulduğu ve bu incelemelerin sonucu olarak ön inceleme raporunun hazırlandığı kaydedildi
Raporda; Adıyaman'ın deprem açısından riskli bir bölgede yer aldığı, Samsat'ta 2 Mart 2017 tarihinde 5,5 büyüklüğündeki deprem ile yeni yaşanılan 5,4 büyüklüğündeki Samsat-Kırmacık depremlerinin bunun en son örnekleri olduğu vurgulandı.
Samsat ilçesinin Atatürk Barajı'nın yapımı sırasında ilçenin rezervuar alanında kalması dolayısıyla taşınarak bugünkü mevcut yerine yeniden inşa edildiği göz önüne alındığında, yeni tasarlanan yapıların bu kadar hasar görmüş olmasının özellikle üzerinde dikkatle durulması gereken bir durum olduğunun bildirildiği raporda, "Başta kamu binaları olmak üzere yapıların tamamına yakını bu depremde ağır hasar görmüştür. Hasarların sebebi olarak malzeme, işçilik ve tasarım hatalarının yanı sıra ciddi denetim eksikliklerinden kaynaklandığı açıkça görülmektedir. Depremde tamamen yıkılan Samsat Belediye binası başta olmak üzere yapıların tamamında beton kalitesinde ciddi yetersizlikler görülmektedir. Betonun elle dahi kırılacak durumda olması, mevcut durumun ne kadar vahim ve tehlikenin ne kadar büyük olduğunu göstermektedir." denildi.
"Çok ciddi sayılabilecek kusurlara rastlanmaktadır"
Deprem hasarlarının ortaya çıkardığı başka bir gerçeğin, donatı düzenlemesinde yapılan büyük hatalar olduğunun belirtildiği raporda, şu ifadelere yer verildi:
"Yapıların sünek davranmasını sağlayan en önemli elemanlardan biri olan etriyelerle ilgili olarak çok ciddi sayılabilecek kusurlara rastlanmaktadır. Kolon boyunca yer yer 150 santimetreye varan etriye aralıkları gözlemlenmiştir. Kolon hasarlarında ve kolon kiriş birleşim noktalarında etriye sıklaştırılması olmadığı gibi etriye açılmalarına da sıklıkla rastlanmaktadır. Beton örtüsünün ve malzeme kalitesinin yetersiz olduğu birçok yapı elemanında ciddi düzeylerde donatı korozyonlarına rastlamak mümkündür."
"Bu hasarlar, tasarım hatalarından da kaynaklanmaktadır"
Raporda, yapıların pek çoğunun tek katlı olmasına rağmen binaların çok ciddi hasara uğradığı anlatılarak, "Bu hasarlar, yukarıda belirtilen nedenlerin yanında ciddi taşıyıcı sistemle ilgili tasarım hatalarından da kaynaklanmaktadır. Binalarda genel olarak taşıyıcı sistem elemanları boyutları oldukça yetersiz ve kolon yerleşimleri uygun bir şekilde seçilmemiştir. Geçen yıl yaşanan depremden sonra yapımına başlanmış ve inşaatı devam etmekte olan iki adet okul binası incelendiğinde, birinde sadece taşıyıcı olmayan bölme duvar hasarları oluşmuş, diğerinde ise karkas inşaatı devam etmesine rağmen en ufak bir hasar meydana gelmemiştir." şeklinde kaydedildi.
"Depremde can kaybının yaşanmamış olması teselli kaynağıdır"
Mevcut yönetmeliklere göre yapılan yeni yapıların, malzeme kalitesi ve tasarım kriterleri açısından daha önce inşa edilmiş ve hasar görmüş olan yapılardan çok daha iyi performans gösterdiğinin aktarıldığı raporda, şöyle denildi:
"Buradan çıkarılacak en önemli ders, yönetmelik hükümleri ve mühendislik ilkeleri göz ardı edilmeden inşa edilen yapıların, deprem performansları üst düzeylerde çıkmaktadır. Mevcut yönetmeliğimiz yapı tasarımı açısından oldukça yeterli olmakla birlikte 2019 yılında yürürlüğe girecek olan yeni yönetmeliğimiz, yapılarımızın deprem ve doğal afetlere karşı tasarımı konusunda oldukça sağlam ilkelere sahip bulunmaktadır. Bu kadar ağır hasara rağmen depremde can kaybının yaşanmamış olması teselli kaynağıdır. Bundan sonra Samsat ve köylerinin yeniden imarında, bahsedilen hatalardan ders alınması, malzeme, işçilik, tasarım ve denetim konularında çok hassas davranılarak mevcut kanun ve yönetmeliklere titizlikle uyulması gerekmektedir."
Depremin Türkiye'nin bir gerçeği olduğu ve bundan kaçınmanın mümkün olmadığının altını çizen araştırmacılar, hazırlamakta oldukları teknik raporu da en kısa sürede kamuoyuyla paylaşacaklarını belirttiler. (İLKHA)