Riyad Makaev - Doğruhaber/Analiz

Suudi Arabistan bizim için kutsal yer demek. Peki, Suud ailesi için de bizim gibi kutsallık ifade ediyor mudur acaba? Suud ailesinin İngilizlerle işbirliği yaparak ele geçirdiği Arabistan`daki iktidarı sallanmaya başlıyor. Birkaç yıl önce Türkiye ile çok yakın ilişkilere giren Suudi Arabistan İslam dünyasına çok ümit verici görüntüler veriyordu. Türkiye`nin ve Suudi Arabistan`ın yakınlaşması İslam dünyasının yakınlaşmasının ve birlik anlamına geldiğini bilen Batı, bu ikili ittifakı bozmak için elinden geleni yaptı. Batı kirli operasyonlarında İslam aleminin yüzkarası olan BAE`yi kullandı.

Bugün kimseye sır değildir, Körfez ülkelerini yöneten Emirlerin ve Şeyhlerin çocukları Batı hayranları olarak yetiştirilir. Adeta Batı kültürüne hasta olurlar. Batı okullarında eğitim alırlar. Kendi kültürlerini pek bilmez, dini de öylesine bir kültürel yaklaşımla yaşarlar. Bizim gördüğümüz uzun entareli Şeyhlerin ve Emirlerin iç dünyasına baktığımızda tam aksi şahsiyetler ortaya çıkar. Biz, bunları kendi kültürüne sahip dini bütün insanlar olarak görürken, onlar ise tam tersine Batı kültürüne sahip, Batı felsefesine sahip, daha çok Batı kültürünü yaşayan, elde ettikleri mal varlıklarını Batı`ya yatıran ve saltanatlarını koruyabilmek için adeta Batı emperyalist güçlerine maaş bağlayan ve uzun entarilerini ise bir maske olarak giyen, taht için kendi halkına zulüm yapmaya hazır bir yapıya sahipler.

Halka kendilerini o kadar büyük gösteriyorlar ki, onlar giderse halk perişan olacağını düşünür. İngilizlerin Kraliçesine karşı duydukları sadakati kendi emirlerine ve krallarına karşı duyarlar. İslam ve İslam medeniyetinin koruyucuları olduklarını düşünürler. Suudi Arabistan ve BAE ittifakı tarafından İslam ümmetine verilen zararı, Batı tüm gücüyle saldırsa bile veremez. Bazı insanlar, yüksek binalara ve dünya malına taptıkları için bu emirlerin çok büyük iş yaptıklarını düşünürler. Fakat, bilmezler ki, o Emirler adam olsalardı her bir Arap için gökdelen dikebilirlerdi. Ancak, bir göz atın Araplar perişan, İslam ümmeti perişan.

Filistin, Kudüs işgal altında. Mısır perişan, Libya kan ağlıyor. Suriye perişan, Yemen aç. Irak perişan, Kuveyt perişan. Fas, Cezayir işsizlikten perişan. Ürdün`ü saymıyorum. Katar abluka altında. Arabistan ve BAE bir ittifak kurup saltanatlarını korumaya çalışıyor. Yemen'de yönetimi devralmak isteyen Husiler, 2014'ten bu yana başkent Sana başta olmak üzere bazı bölgeleri kontrolünde tutuyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri, 2015'ten bu yana yönetime bağlı güçlere destek veriyor. İran`ı bahane ederek Suudi ailesi kendi saltanatını güçlendirmeye çalışıyor. Suudi Arabistan`da yaşayan Yemenliler ülkeyi terk etmek istiyor. Suud ailesine güvenen yok desek, yerinde olacaktır. Veliaht Abdullah bin Selman ABD ziyareti sırasında tüm masonlarla görüşüyor. Irak halkının katili ile poz verip övünüyor. Kendi ülkesindeki zenginlerin malına el koyarak, ABD`ye yatırım yaparak kendi geleceğini kurmaya çalışıyor. Taht için İslam`da bile reformlar yapmaya hazır.

Son günlerde yaşanan ülkeye yönelik iç ve dış saldırılar Suud Ailesi için sonun başlangıcı diyebiliriz. Modernizmin baş gösterdiği bu dünyada Suud Ailesi fazla dayanamaz. Arabistan`da halkın topyekûn ayağa kalkmasına çok az kaldığını düşünüyorum. Arabistan`daki iktidarın değişmesine az kaldı da bunlardan sonra kim gelecek mesele bu. Arabistan`daki değişim kanlı olursa, inanın Suriye bize oyun gibi gelir. Suudi Arabistan`ın tarihine bakarsanız ne demek istediğimi anlarsınız. Allah yar ve yardımcımız olsun!