• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
 DİYARBAKIR`DAN TARİHİ MANZARA TARİHİ ÇAĞRI
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Fırat Arslan, Emrah Deniz, Fatih Akgül, Tarhan İrtem, Mehmet Çelik, M. Sait Çelik

Peygamber Sevdalıları Platformu (Evîndarên Pêxember) Diyarbakır Koordinatörlüğü tarafından, "Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama”  etkinliği düzenlendi. Etkinlikte birlik, beraberlik ve barış mesajları verilerek, Müslümanlar arasındaki kardeşliğin pekişmesi, vahdetin oluşması için İslam âlemine çağrı yapıldı. Verilen mesajlarda Hazreti Muhammed'in, ırkçılığı ve faizi ayaklarının altına aldığı, günümüz idarecilerinin onu örnek alması gerektiği vurgulandı. İslam coğrafyasında yaşanan tüm sıkıntıların kaynağının, İslam dışı beşeri sistemler olduğu vurgusu yapılarak çözümün; kötü durum ve vaziyetten kurtulmanın yolunun Allah'a ancak hakkıyla kul olmaktan geçtiğine dikkat çekildi.

KUR'AN­-I KERİM TİLAVETİYLE BAŞLADI

Sunuculuğunu Rehber TV programcılarından Mehmet Emin Gülsever'in Kürtçe, Yunus Emiroğlu'nun ise Türkçe yaptığı program, İranlı Hafız Muhammed Emin Esedi'nin Kur'an-ı Kerim tilaveti ile saat 13:00'da başladı. Programda söz alan İlahiyatçı Yazar Mehmet Göktaş, konuşmasına, "Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun ey aziz ve muhterem Peygamber Sevdalıları. Ey Süleyman Bin Halid'in memleketinin sakinleri. Ey Yasin Börü'nün, Aytaç'ın, Hasan'ın, Riyad'ın hemşerileri. Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun." diyerek başladı. Göktaş Hoca, "Şu anda bir gerçek var ki bu gerçek, bu şehir dünyada, yeryüzünde Peygamber (aleyhiselamı) temsil eden bir şehir olduğunu 15 yıldan bu tarafa ciddi anlamda tescil ettirmiştir. Bu, kuşkusuz çok önemli bir olaydır. Diyarbakır şu anda Diyar-ı İslam, Diyar-ı Muhammed olarak yeryüzünde Allah'ın Resulünü temsil eden en önemli merkezlerden bir merkezdir ve en azından son 15 yılda katlana katlana bugüne gelmiştir." dedi. Diyarbakır'ın bu haliyle artık her yıl ciddi anlamda İslam ve Peygamber adına bir mesaj gönderdiğine işaret eden Göktaş, "Bu mesaj ciddiye alınmalıdır.  Bugün buradaki bu organize, karizmatik bir kişinin, şunun bunun değil. Unutmayalım ki organizenin arkasında yüzlerce seyda, yüzlerce alim, yüzlerce akademisyen vardır. Bu unutulmamalıdır. Bu kuru bir heyecan değildir. Onun için buradan çıkacak mesajlar, bugün Diyarbakır'da verilecek mesajlar gerçekten dünyanın dört bir tarafına ulaşması gerekir, ulaştırılması gerekir ve kulak verilmesi gereken bir mesajdır. " diye konuştu.

"ALLAH RESULÜ, IRKÇILIĞI AYAKLARI ALTINA ALMIŞTIR"

Göktaş, "Biz bugün şu meydanı bu yönüyle Arafat'a benziyoruz. Özellikle Peygamber (aleyhiselamın) son Veda Hutbesi'ndeki seslenişine benzetiyoruz. Hani o da on binlerce yüz binlerce Müslüman'a oradan seslenmiş ve İslam'ın en son ve net mesajını vermişti ya. İşte biz de burada bu mesajı buradan tekrarlamak istiyoruz. Eğer hatırlarsanız Allah'ın Resûlü (sallallahu aleyhi vesellem) nice şeyleri ayaklarının altına almıştı. Hatırlıyor musunuz? Veda hutbesinde Allah'ın Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) cahiliye döneminden kalan nice kötülükleri bir bir ayaklarının altına aldığını ilan etmişti. Bunların başında asabiyet geliyor. Yani ırkçılık geliyor. Allah Resulü, ırkçılığı ayakları altına almıştır. Bütün insanlara seslenerek hepimizin Adem'in çocukları olduğunu, Adem'in topraktan olduğunu, Acem'in Arap'tan üstün olmadığını, üstünlüğün takvada olduğunu ilan etmişti. Buradan bir daha ilan ediyoruz ve diyoruz ki; Ey Allah'ın Resulü, sen neyi ayaklarının altına alıp çiğnemişsen biz de bugün burada Peygamber meydanında, senin ayaklarının altına alıp çiğnediği her şeyi biz de çiğniyoruz, bir daha çiğniyoruz. Bir daha tekrar ediyoruz. Biz biliyoruz ki Hz Ömer'in söylediği gibi; biz öyle bir kavimiz ki ancak İslam ile aziz olabiliriz. İslamsız zerre kadar haysiyetimiz yoktur. İslam ve Peygamber ve Kur'an olmadan hiçbir kavmin hiçbir özelliği yoktur ve koskocaman bir hiçtir." ifadelerini kullandı.

"YERYÜZÜNÜ KASIP KAVURAN, EN BÜYÜK MADDİ CANAVARIN FAİZ OLDUĞUNU İLAN EDİYORUZ"

Göktaş hoca konuşmasına şöyle devam etti: "Şunu da ilan ediyoruz ki Allah Resulü'nün ayaklar altına alıp çiğnediği, maalesef tekrar alıp başının üstüne koyanlar, kendilerine baş tacı edenler var ya. Allah'ın Resulünün çiğnediği o pislikleri yerden alıp başlarının üzerine bayrak yapanlar var ya. Onlar iflah olmamıştır ve olmayacaklardır. Buna günümüzde defalarca şahitlik ettik. Onun için biz buradan bir daha haykırıyoruz. Allah'ın Resulü Veda Hutbesi'nde, Arafat'ta haykırmıştı ki, 'Ey insanlar kadınlar hakkında Allah'tan korkunuz. Siz, onları Allah'ın emaneti olarak almıştınız' buyuruyor.  Onların namuslarını Allah adına kendinize helal edinmiştiniz, buyuruyor. Yani bu anlamda Allah resulü bir takım hakları, hukukları, adaleti baş tacı etmişti, baş tacı olarak ilan etmişti. Biz buradan aynı şekilde efendimizin söylediklerini baş tacı olarak ilan ediyoruz.  Ve bunun zıddını yapanların helak olduğunu, bittiğini, tükendiğini görüyoruz ve buna şahitlik ediyoruz. Allah'ın Resûlü o gün aynen böyle bir kalabalıkta, 'Cahiliyeden kalma faiz ayaklarımın altındadır' buyurmuştu. Ve 'İlk kaldırdığım faiz amcam Abbas bin Abdülmuttalib'in faizidir.' demişti. Bugün yeryüzünü kasıp kavuran, insanlığın kanını emen, en büyük maddi canavarın faiz olduğunu bir daha ilan ediyoruz. Şu Diyarbakır Meydanı olarak biz de tekrar ayaklarımızın altına alıyoruz. Almadığınız takdirde insanlarımız ta ciğerlerinin, alın terinin, bütün emeğinin heba olacağını buradan bir daha insanlığa haykırıyoruz, ilan ediyoruz. Yine biz buradan müminlerin kardeş olduğunu, müminlerin canlarının, mallarının, ırzlarının birbirlerine haram olduğunu bir kez daha ilan ediyoruz. Bunu insanlık olarak insanlık alemi olarak en büyük bir beyanname olarak ilan ediyoruz. Buna uyulmadığı takdirde mahvolacağımızı görüyoruz, şahitlik ediyoruz.”

ETKİNLİĞİN MESAJINI İÇEREN 10 MADDE

Etkinlikte Peygamber Sevdalıları Platformu Genel Koordinatörü Adnan Akgönül, 10 maddelik Peygamber Sevdalıları Platformu`nun mesajını okudu. Akgönül'ün okuduğu 10 madde sırasıyla şöyle:

-Peygamberi anlamak; Kur'an-ı Kerim'i özü ve hikmetiyle kavramaktır. İlahi mesajın amaçlarına ve gayelerine katıksız, duru bir şekilde ulaşmaktır. Bu yol, Efendimizin(sav) açıklayıcı, öğretici ve terbiye edici vasıflarını fehmetmektir. Sünneti yaşamak; tüm amel ve davranışların merkezine rızay-ı ilahiyi yerleştirmektir. Allah'ı (cc) sevmek peygamberi(sav) sevmektir. Onu (sav) sevmek ona (sav) uymaktır.

-Peygamberi anlamak; inanç, amel, fikir ve duruşumuzu İslam ile uyumlu hale getirmektir. Beşeri ideolojilerin, İslam dışı düşüncelerin, bid'at, hurafe ve sapkınlıkların şerrinden Allah'a (cc) sığınılmalıdır. Sünneti yaşamak; doğru istikameti ve nebevi yöntemi yol edinmektir. İslami sorumluluk, her şart ve zeminde Müslümanlarla birlikte yol almak ve asla zalimlere meyletmemektir.

-Peygamberi anlamak; "Ey Allah'ın kulları kardeş olun" ilkesinin hakkını ikame etmektir. Bu kardeşlik ancak ve ancak İslam kardeşliğidir. Sünneti yaşamak; Müslümanlar arasında muahat (Kardeşleşme) kurumunu tekrardan inşa etmektir. Muahat; muhaciri-ensara, siyahı-beyaza, fakiri-zengine ulaştırmaktır.

-Peygamberi anlamak; onun(sav) ahlakı ile süslenmektir. Onun muhteşem ve muazzam ahlakını her alanda ilke edinmektir. O`nun ahlakı Kur'an'dı. Sünneti yaşamak;  savaşta ve barışta, dostlukta ve düşmanlıkta, sevgide ve nefrette ölçülü olmaktır. ‘Muhakkak Allah aşırı gidenleri ve haddi aşanları sevmez` (Bakara 190) düsturu ile ahlaklanmaktır.

-Peygamberi anlamak; ırkçılığa dayalı menfi asabiyetten arınmaktır. Peygamberin (sav) ayakları altında olan ırkçılığı başımıza çıkarmak asabiyyet-i cahiliyedendir. İslam'ın ‘millet` anlayışı saf ve berrak haliyle ‘ümmet` anlayışıdır. Sünneti yaşamak;  insanlığın onur ve gayretine sahip çıkmak, hududullahı muhafaza etmektir. Hz Muhammed`in(sav) ‘Ey İnsanlar!  Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır.` nidasını en gür bir şekilde haykırmayı insani görev olarak bilmektir.

-Peygamberi anlamak; İslami nasların ruhuna bağlı kalarak mezhepsel yorumları ve fikri ayrıntıları kültürel zenginlik saymaktır. Mezhepler birer vasıtadır. Aracı amaç kılmak cehalettir. İslam ümmetinin en büyük sorunlarından biri mezhepçilik ve iç çekişmelerdir. Sünneti yaşamak; tarihi olaylardan ibretler alarak geleceğimizi ihya ve inşa etmektir. Mezhepsel tefrikanın ve ayrılığın tedavisi ‘Sakın ha, benden sonra tekrar küfre dönüp de birbirinizin boynunu vurmaya kalkışmayın.` nebevi ikazına uymaktır.

-Peygamberi anlamak; İslam'ın şiar ve kutsallarına vefa göstermektir. Mescidi Haram, Mescidi Nebevi ve Mescidi Aksa Müslümanların tartışılmaz kutsalıdır. İlk kıblemiz olan Mescidi Aksa ve Kudüs şehri, Siyonist işgal altındadır. Sünneti yaşamak; İslam'ın fetih ruhunu ve izzetini diri tutmaktır. Çevresi Allah (cc) tarafından mübarek kılınan Beytül Makdis'i kurtarmak, özgürlüğüne kavuşturmak her Müslüman`ın vefa borcudur.

-Peygamberi anlamak; ‘Sizin en hayırlınız ailesine karşı en hayırlı olanınızdır.` nebevi mesaja gönül açmaktır. İslam'ın aile ve kadına bakışı; ‘Kıymet ve sevgiye dayalı gözden sakınılan değerli birer emanettir` fikriyatıdır. Sünneti yaşamak; cahiliye bataklığında istismar edilen emanete sahip çıkmaktır. Bu değerli emanet toplumu inşa eden annedir. Annenin değeri ise cennettir.

-Peygamberi anlamak; her zaman ve her şartta en doğru duruşu sergilemektir. Olağanüstü durumlarda bile insanın fıtri haklarını karşılamak Peygamber adaletinin gereğidir. Sünneti yaşamak; insanların can, mal, namus ve diğer yaşam haklarını muhafaza etmektir. ‘Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsizliğe sevk etmesin` (Maide 8) ilahi mesajını tekrardan diriltmek her Müslüman`a farzdır.

- Peygamberi anlamak; Kur`an ve sünnet emanetine sahip çıkmaktır. Bu emanet İslam dininin özüdür. Dini naslar bellidir, açıktır ve şeffaftır. Bu naslar sahabenin içtihat ve yorumları ile zenginleşmiş, âlimlerin gayret ve çabaları ile günümüze kadar ulaşmıştır. Sünneti yaşamak;  nebilerin, sıddıkların, şehitlerin ve salihlerin yolundan gitmektir. Bu yol İslam dininin özüdür. ‘Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm`ı seçtim` (Maide 3) mesajı değişmez ilkedir.

"KİM ASABİYET DAVASI GÜDERSE KAYBETMİŞTİR"

Etkinlikte Kürdçe bir konuşma yapan Molla Mahmut Kılınç, bugünün anlamlı bir gün olduğunu söyledi. Kılınç, "Bugün hem Diyarbakır halkı, hem de Kürdistan halkı için hem de dünya Müslümanları için önemlidir. Diyarbakır halkı, bölge halkı bu anlamlı günde Allah Resulü'ne biat ediyorlar. Allah resulü Medine`ye hicret ettiğinde ‘taleel bedru aleyna` ile Resulullah`ı bekleyenler vardı. Ya Rab şahid ol. Diyarbakır halkı da Medine gençleri gibi ‘taleel bedru aleyna` ilahisini söylüyorlar." dedi. Peygamber'i tanımanın Kur`an`ı tanımakla eş değer olduğunu vurgulayan Kılınç, "Zira Peygamber'in her günü Kur`an`ın bir ayetidir, Kur`an`ın hakikatleridir, ilahi mesajdır. Peygamber'in sünneti kaybolmuştu. Peygamber'i tanımak asabiyetten kurtuluştur. Peygamber, asabiyeti ayakları altına almıştır. Kim asabiyet davası güderse kaybetmiştir. Kim İslam`a sarılırsa Allah onu aziz kılmıştır. Araplar, milletlerin açlarıydılar. İslam onları dünya ve ahiretin efendileri yaptı. Köleler, İslam diniyle beraber yeryüzünün azizleri oldular. Kisra saraylarının kapısının önündeki Araplar, artık yeryüzünün hâkimleri oldular. İslam`la aziz oldular. Allah bu dine hizmet etmeyi Araplara nasip etti. Sonra Osmanlılar, tevhit bayrağı devraldı, 600 yıl hüküm sürdü. Peygamberin sünnetiyle onlar da bu hizmeti yaptılar." diye konuştu.

Bugün Müslüman Kürd halkının, tevhid bayrağını kaldırdığını vurgulayan Kılınç, "Müslüman Kürdler dünya hâkimiyetine adaydırlar. Tevhid bayrağını elinizden bırakmayın. Kim tevhid bayrağına sarılırsa hem dünyayı hem de ahireti kazanmıştır. Bizler Peygamber'in sünnetine sırt çevirdiğimizde namusumuz, canımız elimizden gitti." diye belirtti.

Günümüz idarecilerine seslenen Kılınç, "Kimsenin makamı Peygamber'in üzerinde değildir. Allah Resulü zulmü yasaklamıştır. Bizler de Diyarbakır`dan bugün Peygamber'in sünnetini esas alarak diyoruz ki; Peygamber idareciydi, tüm işlerinde örnekti. Eğer idareciler zulüm yaparlarsa insanların hakkına girerler." ifadelerini kullandı. Hazretin Muhammed'in insanlık tarihinde Peygamberlerin sonuncusu olduğunu dile getiren Kılınç onun, daima hak ve adaleti tesis ettiğine dikkat çekti. "Kardeşlerim, bacılarım bizler cellat olmuşuz, celladımıza âşık olmuşuz. Bu yüzden gökyüzünden azap bulutları geliyor." diyen Kılınç, "Kardeşlerim, bacılarım, ey Peygamber âşıkları! Bu kış yakında bitecektir. Çünkü hak geldi, batıl kayboldu. Belki bugün değil ama yakında.  Diyarbakır, Batman, Van ve Kürdistan`dan doğmuştur. Sizlere müjde olsun. En yüksek seda İslam`ın olacaktır. En yüksek ses Peygamber sevdalılarının sesi olacaktır." diye konuştu.

YERLİ YABANCI ÇOK SAYIDA KATILIMCI

Aralarında HÜDA PAR Genel Başkanı Zekerekiya Yapıcıoğlu ve Genel Başkan yardımcıları da olmak üzere diğer siyasi parti temsilcileri, STK yetkilileri, âlim, aydın, yazar, kanaat önderinden birçok kişi Mewlid etkinliğine iştirak etti. Etkinliğe Filistin'den Hamas sözcüsü ve temsilcisi Dr. Sami Ebu Zuhri, Irak Kürdistanı'ndan Şeyh M. Reşit Taha Osman, İran Kürdistanı'ndan Mesut Ğalisi, Hasan Şükrüllah ile Zebihullah, Suriye Kürdistanı'ndan Şeyh Zahıd Haznevi, Mısır'dan Cemaat-i İslami liderlerinden İslam Ğamri, Bosna'dan Balkan Araştırmaları Merkezi Yöneticisi Prof. Dr. Mesut İdriz ile Balkan Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Ali Çaksu, Lübnan'dan Tevhid Hareketi Lideri Şeyh Bilal Şaban ile Şeyh Vaddah Muhammed, Belucistan'dan Şeyh Abdulmecid, Komela İslami'den Ahmet Cemal ile Sekvan Haci de katılım gösterdi.

Alanda telefon bağlantılarında sıkıntı yaşanmaması için GSM operatörleri alan etrafında seyyar baz istasyonları yerleştirerek, yaşanabilecek muhtemel iletişim sıkıntılarının önüne geçmeye çalıştılar. Etkinliğin yapılmasına kısa bir süre kala coşku içinde gruplar halinde alana akın eden halkın görüntüleri dikkatlerden kaçmazken, etkinliğe katılmak için birçok esnaf, kısa süreliğine de olsa dükkânlarını kapatarak alana geldi. Mewlid alanına doğru yürüyen peygamber sevdalısı halk, ellerindeki bayrak ve pankartlarla, dillerinde salâvat ve tekbirlerle, şehrin değişik yerlerinde renkli görüntüler de oluşturdu. (İLKHA)

`Otizm spektrum bozukluğu` semineri



`Otizm spektrum bozukluğu` semineri



`Otizm spektrum bozukluğu` semineri



`Otizm spektrum bozukluğu` semineri



`Otizm spektrum bozukluğu` semineri



`Otizm spektrum bozukluğu` semineri



`Otizm spektrum bozukluğu` semineri



`Otizm spektrum bozukluğu` semineri



`Otizm spektrum bozukluğu` semineri



`Otizm spektrum bozukluğu` semineri



`Otizm spektrum bozukluğu` semineri



`Otizm spektrum bozukluğu` semineri



`Otizm spektrum bozukluğu` semineri



`Otizm spektrum bozukluğu` semineri



`Otizm spektrum bozukluğu` semineri



`Otizm spektrum bozukluğu` semineri



`Otizm spektrum bozukluğu` semineri

Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor



Halk Mewlid alanına doğru akın akın geliyor

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir