• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Mewlid etkinliğine katılan âlimlerden vahdet çağrısı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Diyarbakır'da düzenlenen Mewlid etkinliğine yurt dışı yurt içinden katılan gelen âlim ve kanaat önderleri, duygu ve düşüncelerini İLKHA' ya anlattı.

Peygamber Sevdalıları Platformu (Evîndarên Pêxember) Diyarbakır Koordinatörlüğü tarafından, "Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama"  etkinliği katılan âlimler,  kurtuluşun tek çaresinin Allah'ın dinine sarılıp birlik ve beraberlik içerisinde yaşanması gerektiğini belirttiler.

İttihadul Ulema Genel Başkanı Enver Kılıçaslan, Müslümanlar arasında yaşanan sorunlar tek sebebinin aralarında ittifakın olmayışında kaynaklandığını söyledi.

Kılıçaslan, "Allah insanlara bir kitap (Kur'an) göndermiş. Bu kitabı Peygamber vasıtasıyla göndermiş. Hazreti Peygamber bu kitabın müfessiri  ve açıklayıcısıdır.  Allah'ın rızasına ve cennetine giden yol ve Allah'ın azabından ve cehenneminden koruyan yol bu kitaptan geçer. Bu dünyada insanların aziz olması, zilletten korunması, mutlu ve huzurlu olmalarının yolu da yine Kur'an-ı Kerim'den geçiyor." dedi.

Bugün İslam aleminin büyük bir zillet altında olduğunu vurgulayan Kılıçaslan, Müslümanların birbirlerinin kanını döktüğünü belirtti.

Kılıçaslan, "Küfür ehli Müslüman çocuklarının bir kısmını kendisine asker yapıp yine Müslümanlara musallat ediyorlar. Ölen de öldüren de 'Allah-u Ekber' diyor. Öldüren öleni; ölen de öldüreni tekfir ediyor. Halbuki bu ölümler küfrün emriyle gerçekleşiyor. Bugün İslam ümmetinin kanının dökülmesi, Müslüman çocuklarının ve kadınlarının öldürülmesi, İslam beldelerinin yıkılıp işgal edilmesi, tüm bunların sebebi Müslümanlar arasında bir ittifakın olmayışıdır. 'Eğer siz Allah'ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder. Allah ayaklarınızı hak üzere sabit kılar.' Allah'ın yardım ettiği kişi asla zelil olmaz.  O daima azizdir." diye konuştu.

"Müslümanların arasındaki zilletin tek sebebi aralarındaki ihtilaftır"

Kılıçaslan, sözlerini şöyle sürdürdü: Yeryüzünde Yahudilerden daha zelil kimse yoktu. Ancak bugün Hristiyanları ve İslam aleminin de çoğunu dahil tüm milletleri avuçlarına almışlar. Yahudi işgali altındadırlar. Ne kadar üzüntü vericidir ki bugün Mekke ve Medine'miz Yahudilerin, Hristiyanların ve Amerika ve israilin  işgali altındadır.   Ama sadece Mekke ve Medine azad olursa Müslümanların arasındaki ittifakın sağlanmasına yeterli olacaktır. Müslümanların arasındaki zilletin tek sebebi aralarındaki ihtilaftır. Allah, 'Hepiniz, topyekün Allah'ın ipine sımsıkı sarılın' diye emrediyor. İttifak sağlanmadığı için bütün İslam ülkelerinde Müslümanlar acı ve zillet altındadırlar.  Ya biz kitabımızın emrine dönüş yapacağız ya da bu zillet devam edecektir. Allah resulü buyuruyor: Ya iyiliği emredip kötülükten nehyedeceksiniz, zalimlerin zulmüne engel olacaksınız; ya da Allah zalimleri başınıza musallat edecektir. Kur'an'a ve sünnete sarılırsak hem dünyada hem de ahirette aziz olacağız. Tek çare vahdettir. Bu tür toplantılar, etkinlikler Müslümanların birliğine vesile oluyor. Biz kimseye mezhebini, meşrebini terk edin, demiyoruz. Hepimiz Kur'an'ın ve sünnetin şemsiyesi altında bir araya gelelim."

"Kurtuluş'un yolu Hz. Muhammed'in sünneti peşinden gitmektir"

Etkinliğe katılan bölgenin tanınmış âlimlerinden ve Mele Mızgin (Muhammed Beşir Varol) ise mezheb ve meşrep farklılıkları öne çıkarılmadığı takdirde ümmetin üstün olacağını belirtti.

Varol, "İslam aleyhinde birçok faaliyet yapılmaktadır. Allah nurunu tamamlayacağını vaat etmiştir. Kendi kelamını bütün kelimelerin üstüne çıkaracaktır. Kendi dinini bütün dinlerin üstüne çıkaracaktır. Buradaki topluluk şunu göstermektedir, kimse ama kimse Allah-u Teâlâ'nın nurunu ortadan kaldıramaz. Bu Kâinat Allah'ın mülküdür, kâinatın kurtuluşu Allah'ın resulü ile mümkündür. Allah-u Teâlâ boşuna Peygamberinin ismini kendi isminin yanına koymamıştır. İnsanlık ne kadar Hazreti Muhammed'in yolundan giderse o kadar muvaffak ve başarılı olacaktır. İzzet ancak Allah-u Teâlâ'ya ibadet ile mümkündür. İbadet de Hazreti Muhammed'den öğrenilmektedir." ifadelerini kullandı.

"Kurtuluşun yolu Hazreti Muhammed'in sünnetinin peşinden gitmektir. Bundan dolayı milletimize, bütün Müslümanlara, insanlığa tavsiye ediyoruz ki ahiret ve dünya izzeti için Hazreti Muhammed'in peşinden gidilmelidir." diyen Varol, şunları söyledi:

"Buraya gelenler ile iftihar ediyoruz. Allah-u Teâlâ bizi Peygamber efendimizin şefaati ile şereflendirsin. Peygamber, bütün insanlığın peygamberidir. Bundan dolayı bütün insanların bilhassa bütün Müslümanların bu tür etkinliklere sahip çıkmaları gerekir. Kur'an, Allah-u Teâlâ'nın kitabıdır. Allah hepimizin Rabbi'dir. Müslümanların hepsi Kuran'a sahip çıkması ve ona tutunması gerekir. İslam Allah-u Teâlâ'nın dinidir. Bizim İslam'a tutunmamız lazım. Kavmi, mezhebi ve meşrep farklılıklarımızı öne çıkarmamamız gerekir. Ortak noktalarımızı ön plana çıkarırsak ve bu şekilde el ele verirsek Allah'ın izniyle ümmet olarak üstün olacağız. Bu şekilde ümmet, bütün problemlerin üstesinden gelecektir."

"İslam ümmeti birden fazla fitne ile karşı karşıya kalmıştır"

İran Kürdistanı Belucistan eyaletinden Şeyh Abdülmecid Hazreti Muhammed için bir araya gelinen bu etkinliğin harikulade ve takdir edilecek bir görüntü olduğunu söyledi.

Şeyh Abdülmecid, "Bütün insanlar Peygamber Efendimizin münasebetiyle burada bir araya gelmişler. Bu güzel bir şey fakat daha önemlisi Peygamber Efendimizin siretini kendi hayatımıza uygulamamız lazım. Onun sünnetinde var olanlar ile amel etmemiz lazım. Öyle bir amel etmeliyiz ki bütün dünyaya örnek olsun. Bugün İslam ümmeti birden fazla fitne ile karşı karşıya kalmıştır. İslam ümmetini bu durumdan bu problemlerde kurtaralım ve Allah'ın Resulü Hazreti Muhammed'in hayatını kendi hayatımıza uygulayalım." dedi.

Şeyh Muhammed Hatip ise duygularını şöyle dile getirdi: "Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Rabbimizden isteğimiz odur ki bu tür etkinliklerin gün be gün daha da artmasıdır. Müslümanlar buradaki manzaraya baksınlar, o zaman ümit sahibi olacaklardır. Ümitvar olsunlar. Müslümanlar ümitsiz olmasınlar. İslam ve Kur'an'ın dünyaya hâkim olmasına fazla vakit kalmadı. Allah-u Teâlâ'nın ayeti bizim için bir müjdedir; Allah-u Teâlâ nurunu tamamlayacaktır."

Gazze'den İslami Direniş Hareketi Hamasın Basın Sözcüsü Dr. Sami Ebu Zuhri, "Bu gün tekrar İslam ümmetinin vahdet, birlik ve beraberliğe ne kadar ihtiyacının olduğuna şahitlik ettiklerini belirtti. Zuhri, "Bu gün tekrar âlemlere Rahmet olarak gönderilen nebinin mesajını hep beraber dinledik ve bizim için birlik ve beraberliğin ne kadar önemli bir şey olduğunu müşahede ettik. İslam'ın bayrağını hak ettiği yerlere taşımak için çok çalışıp tekrar tekrar taşımamız gerekiyor." dedi.

"İşte yüzbinler buraya gelerek Hz. Muhammed'e olan bağlılık ve sadakatlerini yenilemek için gelmiş bulunmaktadır" diyen Mısır'dan Cemaat-i İslami liderlerinden İslam Ğamri, "Bu gün burada Türkiye'nin tüm şehir köy ve beldelerinden insanlar Hazreti Peygamberin sevgisi için bir araya gelmiş bulunmaktadır. Bundan dolayı ben özellikle Diyarbakır halkına ve katılımcılara teşekkür ediyorum. Bu gün burada İslam dünyasına şunu hatırlattık: Bizler vahdet, muhabbet ve birlik ümmetiyiz. Hazret Muhammed'in ümmeti adalet, eşitlik ve sevgi ümmetidir. İşte yüzbinler buraya gelerek Hazreti Muhammed'e olan bağlılık ve sadakatlerini yenilemek için gelmiş bulunmaktadır." ifadelerini kullandı.

"Bu topluluk Allah-u Teâlâ'nın insanlar içerisinde çıkartmış olduğu en hayırlı topluluktur"

Türkiye'de her yıl Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından bu programların düzenlendiğini belirten Lübnan Tevhit Hareketi'nin Lideri Şeyh Bilal Şaban,  "Bu, Türkiye'deki halkımızın ne kadar İslam'a bağlı ve Hazreti Peygamberi ne kadar sevdiğine işaret ediyor. Bu program, Müslümanların vahdet ve beraberliğe ne kadar ihtiyaçlarının olduğunu gösteriyor. İnşallah böyle programlar İslam'ın vahdeti ve Filistin'deki Kudüs'ün özgürleşmesine vesile olacaktır. Bu program insanları Hazreti Muhammedin sünneti çerçevesinde bir araya toplamaktadır. İslam ümmetinin tekrar bir araya gelebilmesi için böyle programlara çok ihtiyaç vardır. Böyle programlar İslam ümmetini bütün renk, mezhep ve farklılıklarıyla beraber bir araya topluyor. Bu topluluk Allah-u Teâlâ'nın insanlar içerisinde çıkartmış olduğu en hayırlı topluluktur. Umuyorum böyle etkinlikler İslam'ın birlik ve beraberliğine vesile olacaktır." şeklinde konuştu.

Uluslararası Saray Bosna Üniversite öğretim görevlisi Ali Çaksu, etkinliği ilk defa katıldığını ve gördüğü coşku karşısında çok etkilendiğini söyledi. Çaksu, "Şu anda burada olmaktan çok memnunuz. Düzenleyenlere çok teşekkür ediyorum. İslam dünyasını çok gezdim. Maalesef bölünmüşlüğümüz var.  Onun için bizim birleşmek ve beraberlikten başka çaremiz yok." ifadelerini kullandı. (Emrah Deniz, M. Fatih Akgül, Ramazan Casuk-İLKHA)






























































 

Bu haberler de ilginizi çekebilir