Türkiye nüfusunun yüzde 28,3'ü çocuk
TÜİK, 2017 yılında Türkiye nüfusunun yüzde 28,3'ünü çocukların oluşturduğunu bildirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 yılında Türkiye nüfusunun yüzde 28,3'ünü çocuk nüfusun oluşturduğunu belirtti.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre; 2017 yıl sonu itibariyle Türkiye nüfusu 80 milyon 810 bin 525 iken, bunun 22 milyon 883 bin 288'ini çocuk nüfus oluşturdu. Birleşmiş Milletler tanımına göre; 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken, bu oran 1990 yılında yüzde 41,8 ve 2017 yılında yüzde 28,3 oldu.
Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2040 yılında yüzde 23,3, 2060 yılında yüzde 20,4 ve 2080 yılında yüzde 19 olacağı öngörüldü.
Dünya nüfusunun 2017 yılında yüzde 30,2'sini çocuk nüfus oluşturdu. En yüksek çocuk nüfus oranına sahip ilk üç ülke sırasıyla yüzde 55,8 ile Nijer, yüzde 55,1 ile Uganda ve yüzde 54,8 ile Mali oldu. Türkiye, yüzde 28,3 ile 167 ülke arasında en fazla çocuk nüfusa sahip 97'nci ülke oldu.
Çocuk nüfus oranının en yüksek olduğu il Şanlıurfa oldu
ADNKS sonuçlarına göre; illere göre çocuk nüfus oranı incelendiğinde, 2017 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan il, yüzde 46,7 ile Şanlıurfa oldu. Şanlıurfa ilini yüzde 45,2 ile Şırnak ve yüzde 43,7 ile Ağrı izledi. Çocuk nüfus oranı en düşük olan üç il ise sırasıyla yüzde 17,2 ile Tunceli, yüzde 18,4 ile Edirne ve yüzde 19 ile Kırklareli oldu.
Bebeklere konulan en popüler erkek ismi Yusuf, kız ismi Zeynep oldu
ADNKS 2017 yılı sonuçlarına göre; yeni doğan bebeklere konulan en popüler erkek isimleri Yusuf, Eymen ve Ömer, en popüler kız isimleri ise Zeynep, Elif ve Defne oldu. Son 17 yılda doğan çocuklara verilen en popüler erkek isimlerinin Yusuf, Mustafa, Mehmet; en popüler kız isimlerinin ise Zeynep, Elif ve Yağmur olduğu görüldü.
Çocuk bağımlılık oranı yüzde 34,7 oldu
Bir ülkede 15-64 yaş grubundaki çalışma çağındaki her 100 kişinin, bakmakla yükümlü olduğu 0-14 ile 65 ve üzeri yaş grubundaki kişi sayısı olarak tanımlanan yaş bağımlılık oranı, ADNKS sonuçlarına göre; 2017 yılında yüzde 47,2 oldu. Yaş grubu 15-64 olan her 100 kişinin, bakmakla yükümlü olduğu 0-14 yaş grubundaki çocuk sayısını ifade eden çocuk bağımlılık oranı ise yüzde 34,7 olarak gerçekleşti.
Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk bağımlılık oranının 2023 yılında yüzde 33,5, 2050 yılında yüzde 28,7 ve 2080 yılında yüzde 26,7'ye gerileyeceği öngörüldü.
Her iki bebekten biri sezaryenle doğdu
Sağlık Bakanlığı verilerine göre; 2002 yılında yüzde 21 olan sezaryen doğum oranı 2014 yılında yüzde 51, 2015 ve 2016 yıllarında ise yüzde 53 oldu.
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) birinci düzeye göre; 2016 yılında sezaryen doğumların en yüksek oranda görüldüğü bölge yüzde 66 ile TR6 Akdeniz (Antalya, Isparta, Burdur, Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye), en düşük oranda görüldüğü bölge ise yüzde 34 ile TRA Kuzeydoğu Anadolu (Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) oldu.
İlkokul seviyesinde net okullaşma oranı yüzde 91,2 oldu
Milli eğitim istatistiklerine göre; ilkokul seviyesinde net okullaşma oranı 2016/2017 öğretim yılında yüzde 91,2 oldu. Net okullaşma oranı cinsiyet bazında karşılaştırıldığında, cinsiyetler arasında önemli bir farklılığın olmadığı görüldü.
Eğitim hizmetlerinde en fazla sorun eğitim masraflarında görüldü
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; eğitim hizmetleriyle ilgili yaşanan en büyük sorun eğitim masrafları konusunda oldu. Eğitim masraflarında sorun görenlerin oranı 2017 yılında devlet okullarında yüzde 34,8 iken özel okullarda yüzde 42,8 oldu.
Devlet okullarında 2017 yılında eğitim hizmetleriyle ilgili en az sorun yüzde 8,9 ile okula kayıt işlemlerinde yaşanırken, özel okullarda ise en az sorunun yüzde 2,1 ile ısınma, temizlik ve benzeri koşullarında yaşandığı görüldü.
Resmi kız çocuk evlilikleri azaldı
Evlenme istatistiklerine göre; 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2013 yılında yüzde 6,2 iken 2017 yılında bu oran yüzde 4,2'ye düştü.
İl bazında incelendiğinde ise 2017 yılında Ağrı ili yüzde 16,6'lık oran ile kız çocuk evlenmelerinde en üst sırada yer aldı. Bu ili, yüzde 16,1 ile Muş ve yüzde 12,3 ile Bitlis izledi. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en düşük olduğu üç il ise sırasıyla; yüzde 0,4 ile Tunceli, yüzde 1,1 ile Rize ve yüzde 1,4 ile Trabzon oldu.
Hanehalkı iş gücü araştırması sonuçlarına göre; 2016 yılında 15-17 yaş grubundaki çocukların iş gücüne katılma oranı yüzde 20,8 iken, bu oran 2017 yılında yüzde 20,3 olarak gerçekleşti. İş gücüne katılma oranlarına cinsiyet bazında bakıldığında, 2016 yılında iş gücüne katılma oranı erkek çocuklarında yüzde 27,8 iken aynı oran kız çocuklarında yüzde 13,4 olarak gerçekleşti. Bu oran 2017 yılında ise erkek çocuklarında yüzde 28,5 iken, kız çocuklarında yüzde 11,8 oldu.
Yaş grubu 0-6 olan çocuklarda en fazla üst solunum yolu enfeksiyonu görüldü
Türkiye sağlık araştırması sonuçlarına göre; 0-6 yaş grubundaki çocukların son 6 ay içinde geçirdiği sağlık sorunları incelendiğinde, üst solunum yolu enfeksiyonu en fazla görülen hastalık oldu. Çocuklarının son 6 ay içinde üst solunum yolu enfeksiyonu geçirdiğini söyleyenlerin oranı 2014 yılında yüzde 41,9 iken 2016 yılında yüzde 42,6 olarak gerçekleşti.
Bu yaş grubunda 2016 yılında ikinci olarak en sık görülen hastalık yüzde 32,3'lük oran ile ishal olurken, çocukların en az geçirdiği hastalık yüzde 1,8'lik oran ile D vitamini eksikliğine bağlı kemik bozuklukları (raşitizm) hastalığı oldu.
Çocuklar en fazla dışsal yaralanma ve zehirlenmeler sonucu hayatını kaybetti
Ölüm nedeni istatistiklerine göre; 1-17 yaş grubunda en fazla çocuk ölümleri dışsal yaralanma ve zehirlenmeler nedeniyle gerçekleşti. Söz konusu nedenle hayatını kaybeden 1-17 yaş grubundaki çocuk ölüm sayısı 2015 yılında 2 bin 82 iken, 2016 yılında bin 942 kişiye düştü. Sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları ise 1-17 yaş grubundaki çocuklarda ikinci en yüksek ölüm nedeni oldu. Bu yaş grubunda 2015 yılında 989 çocuk, 2016 yılında ise bin 60 çocuk sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetti.
Trafik kazası sonucu yaşamını yitiren çocukların oranı 2016 yılında yüzde 10,4 oldu
Karayolu trafik kaza istatistiklerine göre; 2016 yılında gerçekleşen trafik kazalarının yüzde 15,7'si ölüm ya da yaralanma ile sonuçlandı. Bu kazalarda toplam 7 bin 300 kişi hayatını kaybederken bunlardan 760'ını çocuklar oluşturdu. Hayatını kaybeden çocukların yaş grubu dağılımına bakıldığında, gerçekleşen çocuk ölümlerinin yüzde 44,6'sının 0-9 yaş grubunda, yüzde 20,9'unun 10-14 yaş grubunda ve yüzde 34,5'inin ise 15-17 yaş grubunda olduğu görüldü. (İLKHA)