Ürdün Kralı 2. Abdullah, Kudüs'te Filistinliler, Araplar ve Müslümanların ebedi hakkı bulunduğunu söyledi.

Kral Abdullah, Suudi Arabistan'ın doğusunda yer alan Zahran kentindeki Kral Abdülaziz Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen 29. Arap Birliği Zirvesi'nde, geçen yıl Arap Birliği Zirvesi'nin sorumluluğunu üstlenme onuruna nail olduklarını belirtti.

Ortak Arap eylemini aktif kılma ve Arap barış girişimi ile uluslararası meşru kararlar temeline dayanan kalıcı ve kapsamlı barış seçeneğinin benimsenmesi gerektiğini teyit ettiklerini dile getiren Abdullah, kardeş ülkelerin liderleriyle olan doğrudan koordinasyonla Arap dünyasının karşılaştığı zorlukları aşmak için olanca güçleriyle çalıştıklarını ifade etti.

Başta Filistin meselesi olmak üzere bütün Arap sorunlarının çözümüne hizmet ettiklerini aktaran Abdullah, şunları kaydetti:

"Bölgede barışın anahtarı olan Kudüs'ün, Filistinlilerin yanı sıra Arap ve Müslümanların sonsuz hakkı olduğunu yeniden teyit etmemiz gerekiyor. Ayrıca bu, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulmasını içeren kapsamlı çözümün temel taşı olmalıdır."

Filistinlilerin barışın davetçileri olduğunun altını çizen Kral Abdullah, "İki devletli çözüme olan bağlılıkları ve şiddetten uzak durmaları da kendilerinin barışa olan değişmez duruşunu kanıtlıyor. Bizlere düşen görev ise kendilerinden yana saf tutmamız ve bağımsız devletlerini kurarak meşru haklarına kavuşması için gösterdikleri direnişte destek çıkmamızdır." diye konuştu.

Ürdün'ün Kudüs'teki Müslüman ve Hristiyan kutsallarına ilişkin vesayetinin kendileri için onur verici tarihi bir sorumluluk olduğuna dikkati çeken Abdullah, Filistin yönetimi ve Arap ülkelerinin destekleriyle bu sorumluluğu taşımaya devam edeceklerini vurguladı.

Irak'ta DEAŞ'a karşı elde edilen zaferin takdire şayan olduğuna işaret eden Abdullah, Iraklı yetkilileri bu konuda kutladıklarını ifade etti.

Ürdün Kralı Abdullah, Suriye krizine dair ise ülkede çözümün sağlanması için siyasi süreçlere ilişkin bütün girişimleri desteklediklerini belirti.

İyi komşuluk ilkelerine olan bağlılıklarına da vurgu yapan Kral Abdullah, ortak bölgesel çıkarın, Arap ülkelerinin iç meselelerine ilişkin her türlü müdahaleye karşı çıkılmasını gerektirdiğini ifade etti.