Ölü numarası yaparak canını kurtardı
Siirt`te koli bandıyla bağlanıp evi soyulan yaşlı adam, hırsızlar kendisini darp ederken ölü numarası yaparak canını kurtardığını söyledi.
Siirt'in Alan Mahallesi'nde ikamet eden Dursun Alevcan (83), geçtiğimiz günlerde koli bandıyla bağlanıp darp edilmiş ve daha sonra evi soyulmuştu.
Yaşadığı korku dolu anları anlatan Alevcan, yüzlerini kar maskesiyle kapatan 4 kişinin kendisine saldırdığını ve ölü numarası yaparak kurtulduğunu söyledi.
Alevcan, "Ben, genelde sabahları köye gidip akşamları dönüyorum. Evde tek başıma kalıyorum. Çocuklarımın bazıları İstanbul, Ankara ve Erzurum'da oturuyorlar. Bazen onların yanına gidip, en fazla birkaç gün kalabiliyorum. Çocuklarımın kaldığı bölgelerde şekerim yükseliyor, oraların havası bana gelmiyor fakat memleketimde şekerim normale düşüyor. O yüzden bu evde kalıyorum. Ufak bir arazim var, her sabah gidip çalışıyorum. Hırsızlık olayının olduğu gün çift sürmenin son günüydü ve ben de tarlamı sürdüm, bütün işlerimi bitirdim. Çok yorulduğum için akşam eve gelip uzandım. Televizyonum açıktı, lambalar da yanıyordu. Akşam namazını kılacakken biri kapıyı çaldı. Otomatiğe basıp kapıyı açınca 10 yaşlarında bir çocuk geldi ve dama gelen güvercinini almak istediğini söyledi. Işığı açtım, çocuk dama çıkıp güvercinini aldı. Damda 2-3 dakika kaldıktan sonra elinde bir güvercinle aşağıya indi. Çocuk inerken kapıyı kapatmasını söyledim ve kendisi de kapıyı kapatıp gitti. Benim düşünceme göre, çocuk içeriye tek başına girmemiş. Onunla beraber başka biri girip merdiven altına saklanıyor. Diğeri ise yukarı çıkıp güvercini getirmiş, plan bu şekilde başlıyor." dedi.
"Öldüğümü zannetmelerini sağladım"
Yatsı ezanı okununca namaz kıldığını ve yatağa uzandığında kapının hafif şekilde açıldığını anlatan Alevcan, sözlerine şöyle devam etti:
"Kapıyı açanın kızım Ayten olduğunu zannettim. 'Kızım, neden böyle gizliden içeri giriyorsun? Kapıyı açıp girsene. Bu gece saatlerinde ne işin var burada?' dedim. Yüzlerinde kar maskeleri olan uzun boylu 4 kişi gördüm. Sadece gözleri görünüyordu. Hepsi birden içeri girerek, üzerime çullandılar. Kalkmama müsaade etmeden biri başımın üstüne bastı, biri ayaklarımı bantladı, diğeri ellerimi, bir diğeri de gözlerimi ve ağzımı kapattı. Bunların niyetlerinin bozuk olduğunu anladım. Bu sebeple ellerimi bağladıklarında ellerimi yapıştırmadım. Düzgün bağlayamadılar. Başımın üzerine ayağıyla basan adam, diğer arkadaşına 'Bunun boynunu bantla, sıkı bir şekilde bağla ki ifade veremesin.' dedi. Bantla boynumu sıkınca ben de kendimi titreterek ruhsuz bıraktım ki öldüğümü zannetsinler. Boynumu bağlayan kişi, 'Bunun işi tamam, hadi gidelim.' dedi."
"Boğazımı o kadar sıktılar ki neredeyse boğuluyordum"
Yaşadığı büyük korkuyu hâlâ üzerinden atamadığını dile getiren Alevcan, "Hırsızlar cep telefonumu, banka kartlarımı ve 400 TL'mi aldıktan sonra beni o halde bırakıp gitti. Ben de onlar gittikten sonra ellerimi, ağzımı çözdüm ve balkona çıkıp yeğenlerime, millete bağırdım. Millet toplandı, polisi çağırdılar. Polis ekipleri ve ambulans geldi. Beni hastaneye götürmek istediler, 'Ben iyiyim.' dedim. Yüzümde yumruk darbelerinden dolayı bazı şişlikler oluşmuştu. Sonra doktora gittik, muayeneden sonra ifadem alındı. Ben halen yaşadığım o şoku üzerimden atabilmiş değilim. Şekerim sürekli yükseliyor. Hırsızlardan davacı oldum, ölünceye kadar da davamdan vazgeçmem. Aslında kabahat bu pisliklere evi kiralayan adamda. Bunların pislik olduğunu biliyordu. Benden önce bütün komşular ona, bunlara evi kiralamaması için yalvarmışlardı. En büyükleri de gelse ben bunları affetmem çünkü beni öldürüyorlardı. Bir adam sizi öldürmeye çalışırsa siz onu nasıl affedebilirsiniz? Bunlar ölüm teşebbüsünde bulundular. Bantla boğazımı o kadar sıktılar ki neredeyse boğuluyordum." ifadelerini kullandı.
"Babamın ayağına bir taşın bile değmesine tahammülümüz yok"
Yaşlı adamın kızı Ayten Akdağ (42) ise "Polise verdikleri ifadede hırsızlar, babamı araştırdıklarını ve çok zengin olduğunu, Almanya'da yaşadığını öğrendiklerini söylemişler. O paraları almak için içeri girmişler. Bu sebeple babamı darp edip öldürmeye çalışmışlar. Hâlbuki babamın bir emekliliği bile yok. Kardeşlerim ona bakıyor. Biz babamıza kıyamıyoruz, rahat olması için çok uğraşıyoruz. Ayağına bir taşın bile değmesine tahammülümüz yok fakat bunlar bizim en yakın komşularımız. Babam her sabah onlara selam veriyor, 'Kolay gelsin.' diyor. Siz yaşlı bir adamı nasıl darp edersiniz? Biz onlar için en ağır cezayı istiyoruz. Aileleri de sakın gelmesin, biz onları affetmeyeceğiz. Onlar insan olamaz." şeklinde konuştu.
Öte yandan, savcılığa çıkarılan M.B (20), A.K (20), Ş.B (21), M.A (19) ve Ş.E (27) isimli şüphelilerin, ifadeleri alındıktan sonra sevk edildikleri mahkeme tarafından tutuklanarak Siirt Kapalı Cezaevine gönderildikleri öğrenildi. (Murat Orhan - İLKHA)