Hasankeyfli seyyar satıcılar işlerinin bitmesini istemiyor
Batman`ın Hasankeyf ilçesinde yıllardır seyyar satıcılık yaparak ailelerinin geçimini sağlayan esnaf, işlerinin bitmesini istemiyor.
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan, Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali (HES) sebebiyle Batman'ın antik kenti Hasankeyf'in taşınması işlemlerine devam ediliyor.
İlçe merkezinde yerli ve yabancı turistlerin vazgeçilmezi olan Hasankeyf'le ilgili hediyelik eşya satarak geçimlerini sağlayan seyyar satıcılar, barajın işlerini bitirmemesini istiyorlar.
Yetkililerden yeni Hasankeyf'te kendilerine yer ve destek vermelerini isteyen seyyar satıcılar, işlerinin ilçenin güzelliğine güzellik kattığını belirttiler.
Seyyar satıcılardan Zeki Kaya, "Senelerdir Hasankeyf'te seyyar satıcılık yapıyorum. Yapılan baraj nedeniyle mağdur duruma düştük. Seyyar satıcı olduğumuz için yeni yerleşim yerinde bize dükkân vermediler. Kaç defa başvuru yaptığımız halde seyyar satıcı olduğumuzdan başvurumuz reddedildi. Benim gibi Hasankeyf'te sayar satıcı olan 12 kişi daha var. Tabi, bu 12 sayar satıcı yaklaşık 20 ailenin geçimini sağlıyor. Bu ailelere yeni Hasankeyf yerleşim yerinde dükkânlar verilmese o esnaflar ne yapacak? Biz seyyar satıcıların da hakkı olması gerekir. Senelerdir biz burada bu işi yapıp aile geçindiriyoruz. Bize hak verilmese biz ve ailelerimiz ne yapacak? Doğal olarak yeni yapılan Hasankeyf yerleşim yerinde bizim de yerimizin olmasını istiyoruz." dedi.
"Baraj, işimizi bitirdi"
Yeni Hasankeyf'te seyyar satıcılara da yer verilmesi gerektiğini dile getiren Abdulkadir Ayhan, şunları söyledi:
"Hasankeyf'te tezgâhım var ve esnafım. Yeni Hasankeyf yerleşim yerinde biz seyyar satıcılara yer verilmedi. Ama biz 15 senedir burada seyyar satıcılık yapıyoruz. Mağduruz, bize bir çözüm üretilmiyor. Herkese dükkân verilip hak çıkarıldı. Bize bir hak çıkarılmadı. Bundan dolayı mağduruz. Karşıda ne yapacağımızı bilemiyoruz. Biz burada iki ortağız. Bu iki ortağın ailesini nasıl geçindireceğini düşünmüyorlar. Baraj, işimizi bitirdi. Önceden her bir mekânın cirosu 500-600 TL iken şimdi siftahsız kapattığımız günler oluyor. İnsanlar artık gelmemeye başladı. Baraj olduğundan her yer şantiye alanına dönmüş."
"Hasankeyf halkının tümü mağdur"
İlçe halkının tümünün mağdur olduğunu savunan Ayhan, "Günde iki defa patlama oluyor. Dinamitlerle patlamalar yapıyorlar. İnsanlar korkuyor, evler zarar görüyor. Kimsenin eskisi gibi Hasankeyf'e olan ilgi odağı kalmadı. Hasankeyf halkının tümü mağdurdur. Eski çarşı sayesinde Hasankeyf'teki bütün esnaflar iş yapıyor, para kazanıyor. Gelen turistler burada bir lokantada yemek yiyorlar. Fırıncı, kasap, manav ve herkes yararlanıyor ama eski çarşıyı kapatsalar kim ne yapacak? Hasankeyf'in nüfusu 3 bin 100'dür. 3 bin 100 kişi ekmeğini evde yapar, sebzesini kendisi yetiştirir ve birçoğunun hayvanı var. Hal böyleyken buradaki bütün esnafın geliri turizm üzerindedir. Çarşı kapandıktan sonra turizm kapanacak, insanlar artık gelmemeye başlayacak. Gelen turistler bir şeyler almak için Hasankeyf'e gelmiyorlar, gezmek için geliyorlar. Beğendikleri bir şey varsa alıp giderler." ifadelerini kullandı.
"Hasankeyf boşaltılacak' denildiğinden beri iş yapamıyoruz"
İşlerinin tamamen durduğunu, geçici bile olsa yetkililerin kendilerine iş imkânı vermesini isteyen Erhan Yeşil, "Hasankeyf'in eski çarşısında hediyelik eşya tezgâhım var. Hasankeyf'te üç yıldır esnafım. Baraj çalışmaları başladığından beri gelirimizde yüzde 80 azalma oldu. 'Hasankeyf'in çarşısı boşaltılacak.' deniliyor. 'Boşaltılacak.' denildiğinden beri iş yapamıyor, mal getiremiyoruz. Üzerimizde psikolojik bir baskı hissediyoruz. Hasankeyf'in çarşısı boşaltıldığı zaman yeni yerleşim yerinde bu işi yapamayacağız. Şu anda Hasankeyf'in yüzde 80'i geçimini turizm sayesinde sağlıyor. Çarşı kapatıldığı zaman esnafa herhangi bir iş imkânı sağlanmadığından mağduruz. Bu duruma yetkililerin el atmasını istiyoruz. Çarşı boşaltılacağı zaman yapılacak bir işimiz olmadığı için yetkililerden iş imkânı istiyoruz. Geçici bile olsa bir iş imkânı sağlasalar memnun oluruz." şeklinde konuştu.
"Mağduriyetlerin giderilmesini bekliyoruz"
Hasankeyf'e gelen turistlere rehberlik yapan Çetin Yıldırımer ise "Hasankeyf'e ilk geldiğimde işler yoğun olduğundan dolayı lokantalarda çalıştım. Daha sonra işlerin hafiflemesiyle birlikte gelen misafirlerle ilgilenmeye başladım. Hasankeyf'in tarihi kesin olarak bilinmiyor. Yani ciddi bir arkeolojik kazı çalışması yapılmadığından dolayı hangi medeniyetin hangi katmanda olduğunu bile bilmiyorlar. Hasankeyf'te 30-35 yıllık bir kazı çalışması gerçekleşmiş. Bunların hepsini boşa çıkararak maalesef üstünü örtbas etmeye çalışıyorlar. Şimdi de çarşının boşaltılma muhabbeti var. Maalesef halk ciddi bir şekilde hem terör mağduru hem de baraj mağduru. Mağduriyetlerin giderilmesini bekliyoruz." dedi.
Moloz malzemesinin temini için dinamit patlatılması hakkında Yıldırımer, "Şu anda Türkiye'nin ilk petrol çıkan dağlarından patlama seslerini duyabiliyoruz. Güya koruma adı altında çalışmalar yürütülüyor. Kalenin ön tarafına beton örülüyor. Bunun da malzemesini maalesef dinamitlerle patlatarak, Raman dağlarından temin ediyorlar." ifadelerini kullandı. (İLKHA)