Şeyhmus Alpsoy`un eşinden duygulandıran mektup
Yıllardır suçsuz yere cezaevinde yatan hasta mahkûm Şeyhmus Alpsoy`un eşi, duygulandıran bir mektup kaleme aldı.
Kolon kanseri olan ve ameliyat sonucunda bağırsakları dışarı alınıp, her iki yanında torbalarla yaşayan 28 Şubat mağduru Şeyhmus Alpsoy, 19 yıldır cezaevinde bulunuyor.
Hasta olan babasıyla aynı koğuşta kalan Alpsoy'un durumu vahamaetini korurken, Alpsoy'un eşi Suat Alpsoy, eşi için duygulandıran bir mektup kaleme aldı.
"Rabbim sana şikâyet ediyorum!" başlıklı mektupta, Şeyhmus Alpsoy'un sağlık sorunlarına rağmen içinde bulunduğu zor koşullara dikkat çekiliyor.
Suat Alpsoy'un eşi için yazdığı mektup:
Eşim Şehmus Alpsoy, 28 Şubat mağduru kanser hastası bir mahkûm...
28 Şubat mağdurları, 15 Temmuz darbe gecesi sabaha kadar darbenin başarılı olmaması için dua ettiler ama onların payına düşen, hakları tamamen kısıtlanmış cezaevi hayatı oldu.
İşte, insanoğlunun adaleti!...
Eşim hastaneden cezaevine götürüldükten sonra kapalı görüşte, kızımla beraber ziyaretine gittik. Cezaevi memurları bize yarım saat görüşme hakkımız olduğunu söylediler. Önceden bir saat olan görüşme hakkımız, yarım saate indirilmişti. İçimden "Allah'ım" dedim. FETÖ'cüler dışarıdayken bize zulmediyorlardı ve şimdi cezaevindeler ama yine onlar bahane edilerek zulüm görüyoruz. Eşimin cezası "ağırlaştırılmış müebbet" olduğundan ziyaretlerimiz 15 günde bir oluyor ve bizi görüşe tek tek alıyorlar. Ben 20, kızım 10 dakika görüştü.
Eşime durumunu sorduğumda, "Elhamdulillah. Dünya hayatı iyi de olsa kötü de olsa geçiyor." dedi. Eşim hiçbir zaman halinden şikâyetçi olmadı. Hastanede kaldığı müddetçe o kadar ağır hastalığına rağmen "Öf!" bile demedi, hep şükrederdi. Oradaki sağlık personeli, onun sabır ve metanetine hayran kalıyordu. Onda bu iman ve sabır olmasaydı 19 yıldır tek başına bir hücrede kalamazdı. Cezaevinde sıcak su yok, devamlı ılık akıyor. Eşimin 2 bağırsağı dışarıda ve torba takılı olduğundan temizlemek için sıcak su lazım. En zoru da biri yardım etmezse torbaları tek başına değiştirememesi. Bir kanser hastası evinde olsa kalan ömrünü huzurlu geçirmesi için ailesi bütün imkânlarını seferber eder, hastalığına iyi gelecek yemekler yapar, canının çektiği her şeyi alır. Ama eşimin öyle bir şansı yok. Adeta ölüme terk edilmiş durumda...
Rabbim, sana şikâyet ediyorum!
Bize reva görülen bu zulüm ve haksızlıkları!
Bizi öz yurdumuzda garip bırakanları!
Bizi görmemezlikten gelenleri, sessiz kalanları!
Uykuda olan bu Müslümanları!
Yusufileri zindanda unutanları!
Her şeyleri para, pul, koltuk sevdası olanları!
"Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın." diyenleri!
Müslüman kardeşine yapılanı kendisine yapılmış gibi görmeyenleri sana şikâyet ediyorum Allah'ım!
Allah'u Teala (celle celaluhu) ayet-i kerimede şöyle buyuruyor: Müminler ancak kardeştirler. Onun için kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korukun ki rahmete layık (şayan) olasınız.
Peygamber Efendimiz (sallalahu aleyhi vesellem) şöyle buyuruyor: Ümmetim tek vücut gibidir. Bir uzvu ateşlenirse tüm bedeni rahatsız eder.
Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız.
Kendi için istediğini din kardeşi için istemeyen iman etmiş olmaz. (İLKHA)