"ABD`nin savaşı İslam`la olduğu için medreseyi bilinçli bombaladı"
Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şube Başkanı Ekrem Kaplan, ABD`nin Afganistan`da bulunan bir medreseye yönelik saldırısına tepki göstererek, bu saldırının İslam`a yapıldığını söyledi.
Afganistan'ın Kunduz vilayetinde ABD tarafından bir medreseye yönelik mezuniyet töreni sırasında düzenlenen hava saldırısında yüzün üzerinde eğitmen, öğrenci ve sivil katledilip, birçok kişi yaralanmıştı.
Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şube Başkanı Ekrem Kaplan, ABD'nin bu saldırısına tepki gösterip, olayı lanetledi.
Kaplan, "Gerçekten üzgünüz, yüreğimiz yanıyor. Çünkü dökülen kan kardeşlerimizin, Müslümanların kanı. Amerika'ya 'büyük şeytan' diyoruz. Büyük şeytan, şeytanlığını her zaman yapıyor, yapacaktır. 11 Eylül olaylarından sonra bahane üretip Afganistan'a, Irak'a girdiğini ve neler yaptığını biliyoruz. Girdiği topraklar İslam ülkeleri ise oradan çıkması biraz zor görünüyor. Amerika kendi uşaklarını iktidara getirse ve kendi yandaşlarına silahlar verse de istediğini tam anlamıyla almadan oradan çıkmaz. Amerika'nın, emperyalistlerin özünde bu var. Başta Ortadoğu olmak üzere, yıllardır İslam coğrafyasında kan ve gözyaşı eksik olmuyor. Bu topraklar 2001 yılından önce 1990'lı yıllarda ve öncesinde Rusya'dan çekmişti. Sonra zulmün sırasını birbirleriyle değiş tokuş yaparak, Rusya yerini Amerika'ya bıraktı. Amerika, Müslüman kanı dökme üzerine elinden gelen ne varsa bu projelerini uyguluyor ve bu yüzden Amerika'yı lanetliyoruz." dedi.
"Savaşları İslam'la olduğu için orayı rastgele bombalamadılar"
Medreseye yönelik saldırının bilinçli olduğuna vurgu yapan Kaplan, şunları söyledi: "Amerika'nın belirlediği idareler başa gelse ve o topraklarda asimileye neden olsalar da bu onlar için yeterli değildir. Çünkü ahlaklı, dindar ve Amerika'yı yani küfrü tanıyan bir neslin yetişmesi Amerika'nın sonu olacaktır. Bildikleri için bunu yapıyorlar. Zaten onların savaşı Kur'an, İslam ve İslam peygamberiyle olduğu için orayı rastgele bombalamadılar. Bu saldırı kasıtlıdır ve İslam'a yöneliktir. Amerika'nın Kur'an ile bilinçlenecek dimağlara tahammülü yoktur. Müslümanların uyanması ve bilinçlenmesi Amerika'yı rahatsız eder ve buna izin vermiyor. Amerika, daha küçük yaşta Kur'an ile buluşmuş tertemiz yüzleri çekemedi. Bu çocukların büyümesine izin vermeyecektir. Fakat kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır."
ABD'nin, Afganistan'da barışa giden yolu engellemeye çalıştığının altını çizen Kaplan, söz konusu saldırının bu amaçla yapıldığını vurguladı.
"Çocukların kalplerine yükledikleri Kur'an onları tedirgin ediyor"
Batı'nın, katledilenler Müslüman olunca ikiyüzlü davrandığını ve üç maymunu oynadığını anlatan Kaplan, "Charlie Hebdo saldırısı güzel bir örnektir. Bu kişiler İslam peygamberine hakaret eden, suçlu olan insanlardır. Buna rağmen dünya liderleri, hatta bunların içinde Müslüman ülkelerin liderleri, hatta bizim ülkemizin başbakanı gidip onlarla kol kola girip, Paris sokaklarında sözüm ona 'terörü' lanetleyebiliyorlar. Ama eğer bunlarda vicdan, adalet ve merhamet anlayışı varsa haydi buyursunlar Kunduz'a, Kabil'e, Bağdat'a, Şam'a, Guta'ya gitsinler, orada da kol kola girsinler ama bu mümkün değildir. Ölen çocukmuş, Kur'an talebesiymiş onların çok da umurunda değil. Çünkü onların ağababaları, onları yönlendiren güç bunu yapıyor. Buna karşı gelme şansları yoktur. Orada katledilen çocukların ellerinde silah yok, sadece diplomaları var. Başka hiçbir şey yok ama o beyinlerine ve kalplerine yükledikleri Kur'an onları tedirgin ediyor. Bundan dolayı biz bir sesin çıkmasını beklemiyoruz." ifadelerini kullandı.
İslam düşmanlarının, yaptıkları zulüm ve haksızlıklarda Müslümanların dağınıklığından güç aldığını belirten Kaplan, Müslümanların, içinde bulunduğu bu gaflet uykusundan bir an önce uyanması gerektiğini ifade etti.
"Bizim dağınıklığımızdan faydalanıp istedikleri gibi at koşturuyorlar"
Kaplan, İslam ümmetinin gücünü birleştirmesi gerektiğini dile getirerek, "Bizler biraz güçlenince birbirimizi elimizle düzeltmeye çalışıyoruz, kâfirleri düzeltmiyoruz. Çünkü kötülüğü düzeltecek eller şu an tefrika, ayrılık içinde. Güçsüz duruma düşmüşler. Güçleri ve devletleri gitmiş. Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'de 'Allah'ın ipine topluca sımsıkı sarılın ve tefrikaya düşmeyin.' diyor. Gerçekten de bizler Cenab-ı Allah'ın bize olan emirlerine uymadığımız için ve uymadığımız müddetçe bu dağınıklığımız olacaktır. Bizim dağınıklığımızdan ve güçsüzlüğümüzden faydalanıp istedikleri gibi at koşturuyorlar. Vahdet herkesin dilinde var fakat neden vahdet sağlanamıyor? Müslümanların bunu düşünmesi lazım." şeklinde konuştu.
"Müslüman kanının akmaması için ittifak edelim"
Bir an önce bir araya gelinip, emperyalistlere, ABD'ye, zalimlere ve uşaklarına karşı kıyam edilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Kaplan, "Bunun başka çaresi yok. Müslümanların bir araya gelmesi gerekiyor. Bir araya geldikleri zaman zayıflıkları gidecek, güçlenecekler. Biz kardeşiz, birbirimizi severek birbirimizi bağrımıza basmamız lazım. Orada ölen kardeşlerimiz için sadece cılız bir ses, o ses dahi dünyada yankılanmıyor. Medyada yeterince yer bulmuyor. Sadece kalben buğz ediyoruz. Çünkü Müslümanların ölmesi artık o kadar sıradanlaştı ki sadece bu olay değil, dünyanın birçok yerinde maalesef her gün Müslüman kanı dökülüyor. Bunun arkasında bu güçler var. Müslüman kanının akmaması için ittifak edelim. Bu kardeşlerimizi muhafaza edecek bir güç oluşturalım. Bu masum Müslümanların kanının daha çok dökülmesine razı olmamalı ve bir araya gelmeli; ayrılığı, ırkçılığı ve mezhepçiliği bir kenara bırakıp Müslüman olduğumuzu hatırlamalıyız. Dökülen kanın Müslüman kanı olduğunu unutmamalıyız. Karşıdakilerin de aziz İslam'ın düşmanı olduğunu hatırımızdan çıkarmayalım." dedi. (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)