Saf olmayalım!
Facebook`un Android`deki eski programlama arayüzünden faydalanarak 2017`nin Ekim ayına kadar bazı Android cihazlardaki çağrı ve kısa mesaj kayıtlarını tarih ve görüşme süreleriyle birlikte kaydettiği fark edildi. Son zamanlarda artık aşikar olan bu gelişmelere rağmen, bir sosyal medya kullanıcısı, kullandığı uygulamayla paylaştığı bilgilerinin güvenli bir şekilde saklandığına hala inanıyorsa kusura bakmayın ama en hafifinden `saf` tır!
HASAN IŞIK/DOĞRUHABER/ANALİZ
Facebook`un 50 milyon kullanıcısına dair kişisel bilgilerin karanlık ellere geçtiği artık herkes tarafından biliniyor. Facebook`un sahibi Mark Zuckerberg, bu durumdan haberdar olmadıklarını söyleyerek defalarca özür dilese de, şirket borsada hızla değer kaybederken “Facebook`u sil” kampanyası da aynı hızla devam ediyor. Hatta kampanyaya Whatsapp`ı Facebook`a satan WhatsApp'ın kurucu ortağı Brian Acton, ve Tesla ile SpaceX'in kurucusu Elon Musk`da katılmış ve Facebook hesaplarını silmişlerdi. Şimdi, bunlar zaten bilinen şeyler diyebilirsiniz. Fakat son haberler işin burada kalmayacağını gösteriyor.
ÜÇ YIL BOYUNCA ARAMA VERİSİ, İSİM, TELEFON NUMARASI, YAPILAN HER BİR GÖRÜŞME KAYDEDİLMİŞ!
Ars Technica isimli bir teknoloji internet sitesinde yayımlanan bilgilere göre Facebook kullanıcılarına ait kişisel bilgileri kaydetmek için izin almak zahmetinde bile bulunmamış. İlgili habere göre; Facebook'un Android'deki eski programlama arayüzünden faydalanarak 2017'nin Ekim ayına kadar bazı Android cihazlardaki çağrı ve kısa mesaj kayıtlarını tarih ve görüşme süreleriyle birlikte kaydettiği fark edildi. Bu durumun ortaya çıkmasını sağlayan ise Yeni Zelandalı Dylan McKay adlı Facebook kullanıcısı. McKay bağlantıları hakkında Facebook tarafından biriktirilen bilgilere göz atarken; Facebook`un, kendisine ait Android telefonundan yaklaşık üç yıl boyunca arama verisi, isim, telefon numarası, yapılan her bir görüşmenin uzunluğu gibi verilerini kaydettiğini fark ediyor.
ASLINDA KİŞİ BİLGİSİ İNDİRMEK İSTEĞE BAĞLI AMA…
Ars Technica adlı internet sitesi, bu veri toplama durumuyla ilgili bir Facebook sözcüsüne ulaştığında aldığı cevap “Bağlantı kurmanızı sağlayan uygulama ve hizmetlerin en önemli özelliği, bağlanmak istediğiniz insanları bulmayı kolaylaştırmaktır. Bu yüzden, telefonunuzu bir mesajlaşma uygulamasına ya da sosyal uygulamaya ilk kez kaydettiğinizde genellikle telefonunuzdaki kişi bilgileri indirilir.” oldu. Facebook sözcüsü, kişi bilgisi indirmenin isteğe bağlı olduğuna ve uygulamayı indirirken bağlantılarınıza erişilmesi için açık şekilde izin istendiğine dikkat çekiyor. Ayrıca kullanıcılar Web tarayıcısı vasıtasıyla erişilebilen bir araç kullanarak profillerinden kişi bağlantısı verilerini silebiliyor.
ARKADAŞ ÖNERME ALGORİTMASININ BİR PARÇASI!
Facebook, arkadaş önerme algoritmasının bir parçası olarak telefon bağlantısı verisi kullanıyor. Messenger`ın Android ve Facebook Lite cihazlarının son versiyonlarında, kısa mesaj ve görüşmelere erişmeyle ilgili daha açık şekilde izin istendiği görüldü. Ancak kullanıcılar Messenger`a bu izni vermese de yıllarca Facebook`un mobil uygulamaları vasıtasıyla farkında olmadan izin vermiş olabilirler. Eğer birkaç yıl önce bir Android cihaza Facebook indirirken telefonunuzdaki bağlantılara erişmesine izin verdiyseniz (özellikle Android 4.1`den önce) bu izin Facebook`un kısa mesaj ve arama kayıtlarına ulaşmasına da izin verdi. İzin biçimi 16`daki Android API versiyonuyla değiştirildi. Ancak daha eski API versiyonlarıyla yazılmış Android uygulamaları bu değişikliği pas geçebiliyor. Google, geçtiğimiz yılın Ekim ayında, Facebook kullanıcılarının arama verilerinin bulunduğu en son nokta olan Android API`ın 4.0 versiyonunu onaylamadığını açıklamıştı.
REHBERİNİZİ VE ARAMA GÜNLÜĞÜ VERİLERİNİZİ HERHANGİ BİR MOBİL UYGULAMAYLA PAYLAŞMAYIN
Facebook, kullanıcılarının hesaplarından toplanan kişi verilerini silmeye izin veriyor ancak bu durumda sadece kişiler mi siliniyor yoksa arama ve kısa mesaj verileri de siliniyor mu henüz netleşmiş değil. Her zaman olduğu gibi, eğer mahremiyet konusunda endişeleriniz varsa rehberinizi ve arama günlüğü verilerinizi herhangi bir mobil uygulamayla paylaşmayın. Ayrıca indirilebilir Facebook arşivinin geri kalanını da incelemek isteyebilirsiniz zira Facebook`un bağlantı bilgilerinizi paylaştığı bütün reklamcılarla ve daha birçok şeyle ilgili bilgiler içeriyor.
FACEBOOK YALAN SÖYLÜYOR
Ars Technica‘nın ve diğer kaynakların haberleri üzerine bir açıklama yapan Facebook, gizlice çağrı verisi topladığını inkar etti. Şirket ayrıca hiçbir zaman veri satmadığını belirtti ve kullanıcıların Facebook`a yüklenen verilerin kontrolünü elinde tuttuğunu söyledi. Ancak bu açıklama Ars Technica‘nın bulduğu bazı detaylarla ve kullanıcı beyanlarıyla çelişiyor. Facebook, Pazar günü yayımladığı bir blog yazısında şu açıklamayı yaptı: Arama ve mesaj günlüğü kaydı tutma Android cihazlarda Messenger ya da Facebook Lite kullananlar için isteğe bağlı bir özelliktir. Bu, kişilerinizi bulup bağlantılı halde kalmanız yardım eder ve daha iyi bir Facebook deneyimi sağlar. İnsanlar bu zamana kadar açık şekilde bu özelliği kullanmayı kabul etti. Eğer herhangi bir zamanda artık bu özelliği kullanmak istemezlerse ayarlar kısmından kapatabiliyorlar.Ancak bu açıklama verilerini Ars Technica ile paylaşan birkaç kullanıcının tecrübesiyle çelişiyor. Dylan McKay, Ars Technica‘ya yaptığı açıklamada Messenger`ı 2015 yılında indirdiğini ancak sadece uygulamayı indirmek için gerektiği belirtilen izinlere onay verdiğini söyledi. Ondan sonraki birkaç yıl içinde uygulamayı birkaç defa silip yeniden indirdiğini ancak hiçbir zaman uygulamanın kısa mesaj ve çağrı kayıtlarına ulaşmasına izin vermediğini belirtti. McKay`in kısa mesaj ve arama kayıtları 2017`nin Haziran ayına kadar sürüyor.
TUZAK: “KISA MESAJLARINIZI TEK BİR YERDE SAKLAMAYI ONAYLIYOR MUSUNUZ?”
Facebook, kısa mesaj hizmetlerini ‘isteğe bağlı olarak` ele alma şekliyle ilgili 2016 yılında açık şekilde utandırılınca Messenger ve Facebook Lite kullanıcılarının kısa mesaj ve arama verilerine erişim için açık şekilde izin istemeye başladı. Bu izin mesajında ise kısa mesaj ve arama verilerini kaydetmekle ilgili herhangi bir şey belirtilmeyip, ‘kısa mesajlarınızı tek bir yerde saklamayı onaylıyor musunuz?` şeklinde bir ifade ve ‘evet` seçeneği kullanıldı. Facebook, verileri güvenli halde sakladığını ve üçüncü kişilere satmadığını söylüyor. Ancak yapılan açıklamada neden sadece arama ve kısa mesajlardaki kişi numaralarının değil de aynı zamanda yıllarca tarih, zaman ve süre bilgilerinin saklandığı belirtilmiyor.
KUDÜS`TE GÖZALTINA ALINAN CEMİL TEKELİ ÖRNEĞİ
Evet, saygıdeğer okuyucular Ars Technica`dan aldığımız yukarıdaki bilgiler daha önceki analizlerimizde de vurguladığımız gibi emperyalistlerin sosyal medya uygulamalarını adeta bir istihbarat örgütü gibi kullandığı gerçeğini bir kez daha ortaya çıkarıyor. Hatırlarsanız siyonist terör çetesi israil'de 15 Ocak'ta gözaltına alınan ve askeri cezaevinde yaklaşık bir ay gözaltında tutularak sorgulanan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cemil Tekeli serbest bırakıldıktan sonra ilginç bir açıklama yapmıştı. Cemil Tekeli, "Binlerce soru sordular. İlk 2 gün 'bildiklerini anlat' dediler. Ben hiçbir şey anlatmadım. Daha sonra resimlerden, Whatsapptan, Facebook`tan ve daha başka yerlerden, hayatımda görmediğim, bilmediğim benimle ilgili, başkalarıyla ilgili resimler getirdiler ve 'anlat' demeye başladılar” demişti.
SAF OLMAYALIM
Hasılı kelam eğer bir sosyal medya kullanıcısı, kullandığı uygulamayla paylaştığı bilgilerini güvenli bir şekilde sakladığına hala inanıyorsa kusura bakmayın ama en hafifinden bu şahıs “saf” tır. Ve hala günlük olarak yaşadığı her gelişmeyi (yeme-içme-elbise-eşya, seyahat-sohbet, özel fotoğraf…vb) Facebook ve Whatsapp`tan veya bir başka uygulamadan paylaşmaya devam edenler için de aynı sıfatı kullanmak durumundayım. Ayrıca bir de şöyle düşünün; 30-35 yaşında bir genç (Mark Zuckerberg) üniversitede okurken bir sosyal medya paylaşım uygulaması geliştiriyor(Facebook). Sonrabu uygulama sayesinde dünyanın en zengin 10 kişisinden biri oluveriyor. Geliştirdiği uygulama 2 milyar kullanıcı tarafından kullanılıyor yani bu insanların iletişim bilgilerine sahip oluyor. Tüm bunlara rağmen uluslararası istihbarat örgütleri bu parlak gence ve topladığı bilgilere dokunmuyor! Böyle bir saflık olabilir mi?