Gaziantep`te "3 Milyon Suriyeli 3 Milyon-Fidan Projesi"
Gaziantep`te "3 Milyon Suriyeli 3 Milyon-Fidan Projesi" kapsamında oluşturulan Fatma Avlar ve Aylan Bebek Barış Ormanı`nda 20 bin zeytin fidanı dikilerek Türkiye`de ilk kez bir zeytin ormanı kuruldu.
Gaziantep'te hayata geçirilen "3 Milyon Suriyeli 3 Milyon-Fidan Projesi" kapsamında Şehitkamil ilçesi Güngürge Mahallesi'nde oluşturulan Fatma Avlar ve Aylan Bebek Barış Ormanı'nda fidan dikim töreni düzenlendi.
Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann'ın da katıldığı törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Erdmann'ın Afrin operasyonunu "işgal" olarak değerlendirmesini hatırlatarak, "Afrin bir işgal hareketi değildir. Afrin, Afrinlilerindir. Türkiye, Zeytin Dalı ile terörle mücadele etmektedir. Muhtemelen bu yanlış anlaşılmayı Büyükelçim düzeltecek." dedi.
"Savaşın kazananı yoktur"
Savaşın kazananın olmadığını belirten Şahin, "Zeytin barıştır, kardeşliktir ve sevgidir. Zeytin dalı, bizim için bugünlerde çok önemli bir semboldür, sevginin, barışın, kardeşliğin temsilidir. O kadar önemli bir süreçten geçiyoruz ki bugün dünya tarihi açısından bir dönüm noktası yaşanıyor. Her zaman iyiler ve kötülerin mücadelesi yapılmıştır. Her zaman yaşatanların ve öldürenlerin mücadelesi yapılmıştır. Bu dünya iki koca dünya savaşı yaşadı. Savaşın kazananı yoktur. Savaş, kan ve gözyaşı, insanlık tarihine utanç tarihi olarak geçmiştir. Birinci dünya ve ikinci dünya savaşından sonra en büyük müttefikimiz olan Almanya ile birlikte bir daha dünya savaşı çıkmasın, insanlar ölmesin, Aylan bebekler denizde boğulmasın, Fatma kızımız evinde başına bomba düşerek ölmesin diye zeytin dalı dikmek için biz buradayız." ifadelerini kullandı.
"İslam medeniyeti sevgi medeniyetidir"
Anadolu'nun rahmetin, merhametin, sevginin toprağı olduğunu belirten Şahin, "Biz hiçbir zaman bir damla petrolü, bir damla kana tercih etmedik. Petrol Ortadoğu'ya her zaman kan, gözyaşı getirmiştir. Yeraltında olan o zenginlik dünyadaki bütün hesabı o bölgeye dikmiş. O hesap bu bölgedeki insanların ölmesine, insanların toprağından ve vatanından ayrılmasına neden olmuştur. Bu son 7 yılda Suriye'de yaşananlara baktığımız zaman Türkiye Cumhuriyeti ve halkı, her zaman Suriye halkının yanında olarak zalim Esad'a 'dur' demiştir. Biz iki şey yapabilirdik. Başkalarının yaptığı gibi kapılarımızı kapatabilirdik, vicdanlarımızı karartabilirdik, merhametimizi yok sayabilirdik. Ancak bizim medeniyetimiz bunu yok sayıyor. Bizim medeniyetimizde 'bir kişiyi öldürmek bütün insanları öldürmek demektir' diyor. İslam medeniyeti sevgi medeniyetidir. Suriyeli kardeşlerimiz bizim komşumuzdur, bizim medeniyetimizde komşu hakkı vardır, kardeşlik, barış vardır. 'Komşusu açken, tok yatan bizden değildir. Veren el, alan elden üstündür.' İşte bu yüzden dünya medeniyeti bunu anlayamadı. Dünya milyonlarca kardeşine sofrasını, evini, yurdunu açan Türkiye'nin bu yükü nasıl kaldırdığını anlayamadı, anlayamaz da. Biz komşumuzda savaş istemiyoruz, bebekler yaşasın, insanlar toprağında yaşasın istiyoruz. Cerablus, Cerablusluların, Afrin, Afrinlilerindir, El-Bab, El-Bablılarındır. Suriye, Suriyelilerindir." şeklinde konuştu.
Büyükelçi Erdmann'ın Afrin operasyonunu "işgal" olarak değerlendirmesine tepki
Erdmann'ın Afrin operasyonunu "işgal" olarak değerlendirmesini de hatırlatan Şahin, "Büyükelçi ile çok güzel projelere imza attık. İki ülke arasında zaman zaman yanlış anlaşılmalar oldu. Büyükelçimizi, iki ülkenin dostluğuna, kardeşliğine nasıl çaba gösterdiğine ben şahidim. Ancak dün söylediği bir söz Türk halkını üzmüştür. Afrin bir işgal hareketi değildir; Afrin, Afrinlilerindir. Türkiye, bu Zeytin Dalı ile terörle mücadele etmektedir. PKK, DEAŞ, FETÖ'yle mücadele etmektedir. Biz Alman hükümetinden zor zamanımızda yanımızda durmasını ve Zeytin Dalı Hareketini çok güçlü bir şekilde desteklemesini bekliyoruz. Muhtemelen bu yanlış anlaşılmayı Büyükelçim düzeltecek, Türk halkındaki bu üzüntüyü giderecektir. Türkiye, Almanya'ya, Avrupa'ya sigortadır. Türkiye bugün sigorta olmasaydı 2,5 milyon mülteci Avrupa sınırlarındaydı. Binlerce Aylan bebek, Ege denizinde boğulmuştu. Avrupa'nın güvenliği de Türkiye'den geçmektedir. Avrupa'nın barışı da Gaziantep'ten ve Suriye'den geçmektedir. O yüzden bu zeytin dallarını dikeceğiz." diye konuştu.
Şahin, "Bizim amacımız dünyayı cennete çevirmek ama cehenneme çevirmek isteyenlere de müsaade etmeyeceğiz. İstiyoruz ki yurdunuza dönün ve yuvanıza dönün. Büyükelçimiz de bunu söyledi. Kimse vatanından ve yurdundan olmasın. Suriyeli kardeşlerimiz vatanlarına dönene kadar bizim canımız ve ciğerimizsiniz. Ama dönmeniz için her türlü mücadeleyi yapacağız, bu bölge barışın, kardeşin, huzurun bölgesi olacak. Artık petrol nedeniyle savaşın değil barışın bölgesi olacak. Türkiye Cumhuriyeti, milli birlik, beraberlik ile yaptığı çalışmayla bunun sembolü olacak. Zeytin Dalı huzur getirsin, Almanya ile Türk halkı arasındaki barışı güçlendirsin. Hep birlikte barış için zeytin dalı dikelim, dünya barışı için çalışalım." diye belirtti.
Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann, da, "3 Milyon Suriyeli 3 Milyon-Fidan Projesi'yle Gaziantep'e ağaçlar dikeceğiz. Suriyeli kardeşlerimize de iyi şeyler yapmak için ağaç dikiyoruz. Bu projeyle hem Suriyeli kardeşlerimizi desteklemek ve hem de Gazianteplilere katkı sunmak istiyoruz. Türkiye'yle biz çok sıkı ilişkiler içerisinde olan uzun süreli dost iki ülkeyiz. '3 Milyon Suriyeli 3 Milyon-Fidan Projesi' 3 milyon avroluk bin kişiyi kapsayan bir proje oldu. Türkiye'ye ve göçmenlere verilen bu katkı Türkiye'de yaşayan 4 milyon Suriyeliler için tabi ki de çok küçük bir oran. Almanya'nın bir milyon göçmenin ne olduğunu hissedebilir ama 4 milyon göçmeni hissetmesi çok zor. Sizlere çok teşekkür ediyoruz, bu konuda katkı sunmaya çalışıyoruz. Suriye'deki bu insanlık dışı savaş en kısa zamanda sona erer, hepiniz ülkelerinize geri dönersiniz, tüm insanların doğasında doğdukları yere bir özlem vardır, oraya gitmek isteği vardır, sizi çok iyi anlıyoruz. Evinize kısa sürede dönemediğiniz takdirde burada geçirdiğiniz süreçte biz Türkiye'yle beraber kaderinizi daha olumlu hale getirmek için katkıda bulunmak istiyoruz." dedi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)