Hasankeyfliler: Cumhurbaşkanımızı aldatıyorlar, kandırıyorlar
Batman`ın Hasankeyf ilçe sakinleri, yaptıkları hak talebi eylemi sonrası maruz kaldıkları polis müdahalesini ve yaşadıkları sıkıntıları anlattılar.
Batman'ın Hasankeyf ilçesinde DSİ 16. Bölge Müdürlüğü'nün 22 Şubat tarihinde Hasankeyf çarşısı ile bazı evlerin boşaltılmasına ilişkin gönderdiği tebligatı kabul etmeyen Hasankeyf sakinleri, yaptıkları hak talebi eylemi sonrası polisin sert müdahalesine maruz kaldı. Hasankeyf Köprüsü üzerinde yaşanan polis müdahalesi sonrası İLKHA muhabirine konuşan vatandaşlar polisin müdahalesini ve yaşadıkları sıkıntıları anlattı.
Polis müdahalesi sırasında aralarında Kale Mahalle Muhtarı Murat Batıhan, Bahçelievler Mahalle Muhtarı Hasan Yılmaz, kadın ve çocuklar tazyikli su ile biber gazından etkilenmişti.
Yaşanan arbede sonrası konuşan Bahçelievler Mahalle Muhtarı Hasan Yılmaz, "Hasankeyf halkının eylemimize gösterdiği duyarlılıktan dolayı teşekkür ederim. Bizim derdimiz kargaşa çıkarmak değildir. Bizim derdimiz çevik kuvvete karşı gelmek de değildir. Bizim derdimiz 55 yaşında olan bir vatandaşımızın, Hasankeyf'te 4 evi olduğu halde bekar olduğu için karşıda (yeni yerleşim yeri) ev verilmemesidir. Bizim derdimiz sıkıntı çıkarmak değildir. Bizim derdimiz ev sahibi olmayanlara ev verilmesidir. Ben DSİ'ye sesleniyorum: Hasankeyf'te yaşam vardır. Hasankeyf'te değerlerimiz ve insanlarımız vardır. Bunlar var olduğu süre içerisinde Hasankeyf'in inşaat alanı olmaması lazımdır. Vatandaşın evini, işyerini bitir, vatandaşı memnun ettir ve yerleştir; elbette koşa koşa gideceğiz." dedi.
"Ey DSİ vatandaşıma ev yapmamışsan nereye gönderiyorsun?"
Yılmaz, "Tehdit eder bir şekilde vatandaşıma, ablama, bacıma ve ağabeyime 'sen hak sahibi değilsin, sen evlenmemişsin, sana ev vermem nereye gidiyorsan git' diyorsanız elbette direneceğiz. Elbette buna karşı geleceğiz ve sahada olacağız. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak bu toprağa, bu bayrağa sahip çıkan insanlarız. Hiçbir zaman kargaşa çıkarmamışız. Bizim derdimiz polise karşı gelmek değildir. Bizim derdimiz aş ve iştir. Eski Hasankeyf'imizde bir fırınımız vardır. 250 bin liralık mal vardır. Ey DSİ, sen ona dükkânını yapmamışsan sen bunu nereye göndereceksin? Ey DSİ vatandaşıma ev yapmamışsan nereye gönderiyorsun?" ifadelerini kullandı.
"Hiçbirimize acımadılar, hepimize biber gazı sıktılar"
AK Parti Hasankeyf eski İlçe Başkanı Mehmet Şirin Bıçakçı, ilçe halkı olarak seslerini bir yerlere duyurmak için bir basın açıklaması gerçekleştirmeye çalıştıklarını belirtti.
Halkın elinde sadece Türkiye bayraklarının olduğunu, bazılarının da küçük çocuklarını yanlarında getirdiğini söyleyen Bıçakçı, "Hiçbirimize acımadılar, hepimize biber gazı sıktılar. Sayın Cumhurbaşkanım ben Hasankeyf'te 11 yıl ilçe başkanlığını yaptım. Son 4 aydır bir arkadaşıma büyük bir onurla görevimi devrettim." dedi.
"Hasankeyf halkı olarak hiçbir zaman baraja karşı çıkmadık"
Hasankeyf 'in 8-10 yıldır baraj süreciyle karşı karşıya olduğunu belirten Bıçakçı, "Biz Hasankeyf halkı olarak hiçbir zaman baraja karşı çıkmadık. Herhangi bir eyleme katılmadık. İllegal hareket yapmadık. Devletimize saygı duyduk. Devletin menfaatine boyun eğdik. Her şeye boyun eğdik. Ancak son 5-6 aydır geldiğimiz nokta 5'nci dünya ülkelerinde yaşanmaz. Biz bir hukuk devletinde yaşıyoruz.. DSİ'yi devletin bütün imkanlarını seferber ettiler 2 tane örnek ev yaptılar. Bu örnek evi yapanlar projenin dışına çıktı. TOKİ genel müdürümüz Hasankeyf'e gelirken, adamlar yaptıkları evlerin iç avlularına özel toprak getirtip döşediler. Ayrıca evlere özel perdeler koydular. Bunlar projede yok. Biz vatandaş olarak o örnek evlere gidip baktığımız zaman, 'iç avluyu düzeltmişsiniz, güzel bir toprak koymuşsunuz, kayaları kaldırmışsınız Allah razı olsun' dediğimizde en yetkilileri 'yok abi! Bu projede yok' diyorlar. Madem projede yok, Cumhurbaşkanımızı niye aldatıyorsunuz. Arkadaşlar bu bir suç duyurusudur. Sayın cumhurbaşkanımızı aldatıyorlar, kandırıyorlar." şeklinde konuştu.
Bıçakçı, son olarak şunları söyledi: "Yeni yerleşim 'Mayıs ayında bitecek' diyorlar. Var sayalım Mayıs ayında bitecek. Arkadaşlar, burada bin 500 yıllık bir minaremiz var. Tarihi eserlerimiz var. Halk buradayken daha yeni yerleşime taşınmamışken, daha evlerimiz hazır değilken bu halkın can damarı olan turizm ve neredeyse herkesin geçimi turizm üzerindeyken eski çarşıyı bütün esnafları yok ediyorlar. Esnafa, halkın olmadığı yere geçin, diyorlar. Peki, bu hangi akıl ve mantığa sığar? Halk buradayken esnafları nereye taşıyorsunuz?"
"Hasankeyf'te zulüm yapılıyor"
Hasankeyf esnafından Ömer Güzel, "Hasankeyf'te 60 yıllık bir baraj hikayesi var. Yıllardır burada olumsuzluklar olduğu halde Hasankeyf halkı hiçbir zaman, hiçbir eyleme katılmamıştır. Bugün burada toplanmamızın tek bir sebebi var. Burada bir zulüm yapılıyor. Cumhurbaşkanımızın burada yaşanan olaylardan kesinlikle haberi yoktur. Biz buna kanaat getirmişiz. Nereye giderseniz gidin hiçbir zaman hastane, acil 112 kapatılmaz. Acil 112'nin kapatılması için talimat gelmiş. Burada bir ekmek fabrikası var. Adam fabrikasını kurmuş, kapısının önüne gidip boşaltmasını istiyorlar." ifadelerini kullandı.
Hasankeyf'te doğup büyüdüğünü belirten Sevim Aslankılıç, buna rağmen yeni yerleşim yerinden hak sahibi olamadığını söyledi.
Aslankılıç, "15 gün geç başvurduğumuzdan dolayı mağdur edildik. İsmimiz listede vardı, ismimizi sildiler. Sayın Cumhurbaşkanım, lütfen bize yardım edin. Lütfen sesimizi duyun. Üzerimize biber gazı sıktılar. Taşınırsak nereye gideceğiz? Burası bizim vatanımız, burada doğduk, burada büyüdük. İnsan vatanından ayrılır mı?" diye konuştu. (İLKHA)