İlçede bir zamanlar birçok ailenin geçim kaynağı olan eski ve köklü bir kültüre sahip olan bağcılık, bağ alanlarının bilinçsizce imara açılması, tarımsal hastalıklar ve ekonomik getirisinin az olmasından dolayı yok olmaya yüz tutuyor.

İlçeye 15 kilometre uzaklıkta bulunan Kadıoğlu (Kadi) kırsal mahallesinde bağ budama çalışmalarına katılan Hacı Maruk, bağcılığın bitme noktasına geldiğinden dert yanarak, "Eskiden Siverek'te onlarca çeşit üzüm yetişirdi. İnsanlar bağcılık yaparak geçimlerini sağlarlardı. Yeraltı sularının çekilmesi ve toprakların verimsizleşmesi ile birlikte bağlar harap oldu." dedi.

Bağcılıkla uğraşan insanların üzüm gibi önemli bir nimeti şarap fabrikalarına sattıklarından dolayı bereketin bittiğine dikkat çeken Maruk, " Eskiden köyümüzde her ev 8-9 kazan üzüm kaynatarak, kesme, kırma, pestil, pekmez yaparlardı. Ev halkının ihtiyacının fazlası ürünler çarşı pazarda satılırdı. Zamanla bağcılıkla uğraşan insanlar üzümlerini Allah'ın haram kıldığı şarap fabrikalarına satmaya başladı. Bu yanlış bağcılıktaki hayır ve bereketi bitirdi." dedi.

Kadi mahallesinde üzüm bağı olan Hayrettin Kadıoğlu ise bağcılığın desteklenmesi gerektiğini belirterek, " Eskiden bağımızda onlarca kazanda şire üzümü kaynardı. Bugün ise ancak bir kazan kaynatabiliyoruz. Bağcılıkta en önemli etkenlerden biri sulamadır. Bugün bahçeyi sulamaya kalkışsak dünya kadar elektrik parası gidiyor. Bizde bu sebepten dolayı bağcılık ile uğraşamıyoruz. Devlet tarafından bağcılık ile ilgili desteklemeler olur ve bağcılık teşvik edilirse bağcılık eskisi gibi gelişir" dedi. (Abdurrahman Uğurlu-İLKHA)