Uçakta karakutu nasıl işliyor?
Dün, Birleşik Arap Emirlikleri`nden İstanbul`a giden, Başaran Holding`e ait özel jet İran`da düştü. Düşen uçağın karakutusunun bulunduğu ve incelenmek üzere uzmanlara verileceği duyuruldu. Peki talihsiz olayların aydınlatılmasında kilit rol oynayan karakutular nasıl çalışıyor?
Uçuşa dair her tür veriyi kaydeden karakutular, ayakkabı kutusu büyüklüğünde ve yaklaşık 5 kilogram olur. Kutuda bir sinyal sistemi bulunur ve suyla temas halinde devreye girer. Bir uçağın enkazında kolay farkedilebilmesi için turuncu renktedir.
Karakutular, içlerinde sürekli sinyal veren özel bir verici yardımıyla bulunuyor. 37.5 KHz'de yayılan sinyaller yardımıyla, geniş bir alana yayılmış enkaz parçaları arasından karakutuya ulaşılabiliyor. Hatta, ilk aşamada düşüş yerleri belirlenemeyen uçaklar, karakutunun yaydığı sinyal yardımıyla bulunuyor.
ABD Federal Havacılık Dairesi FAA, uçaklara iki kara kutu taşıma zorunluluğu getirmişti. Bunlardan biri, uçağın son 25 saatindeki konum, yükseklik hız gibi bilgileri içerirken, diğeri ise kokpitteki son iki saatlik ses kaydını içeriyor. Bu karakutular, olası bir darbede, uçağın darbe alacak en son bölgesi olan kuyruk kısmının bu avantajından yararlanılarak, uçağın en arkasına yerleştirilir.
Bütün bu bilgiler hafıza çiplerine kaydedilir. Dış etkenlerden korunması için titanyum ya da çelik kaplı olan kutular, yüksek ısıya karşı da dayanıklı. Kutular, 1100 derece ısıda bir saat, tuzlu suda 30 gün dayanacak şekilde tasarlanıyor.
Kara kutunun hasar gördüğü ya da bulunamadığı bazı ender durumlar da olur. MH370 uçuş sayılı Malezya Havayolları uçağı ile 11 Eylül 2001'de New York'taki ikiz kulelere çarpan uçakların kara kutusu bulunamamıştı.
Kara kutu bulunduğunda genellikle kaza nedenine dair veriler ortaya çıkar. Mart 2015'te Germanwings uçağının Fransa'da Alp Dağları'na çakılmasının ardından, kara kutudaki bilgiler pilotun kasıtlı olarak alçaldığını ve dağa çarpmadan önce hızlandığını gösteriyordu. Ses kayıtları ise "Tanrı aşkına, aç kapıyı!" sözlerini ve yolcuların çığlıklarını duyuruyordu. Bütün bunlardan yardımcı pilot Andreas Lubitz'in pilotu dışarı çıkarıp kokpiti kilitlediği ve uçağı kasıtlı olarak dağa çarptığı sonucuna varıldı.
Merkezi Kanada'da bulunan ve Birleşmiş Milletlere bağlı Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), birkaç yıl içinde havayollarına normal uçuş halinde 15 dakikada bir, sıkıntılı durumlarda ise dakikada bir uçaklarını izleme zorunluluğu getirmeyi öngören yeni düzenlemeler yaptı.
ICAO'ya üye ülkeler bunun gereklerini yerine getirecek yasal düzenlemeleri yapmak zorunda.
Kaynak: Habertürk