Siirt'te toplum yararına çalışan İHH, Şefkat Der ve Yeşilay Derneği'nden oluşan sivil toplum kuruluşu yöneticileri, son zamanlarda meskûn mahallerde, apartman altlarında, ibadethaneler ve okul çevrelerinde alkol satışı yapan tekel bayilerinin sayısının hızla artmasına tepki göstererek, yetkilileri bu konuda bir an önce harekete geçmeye davet etti.

"Uyuşturucu ve sarhoş edici bütün maddelere karşıyız"

Geçmiş dönemlerde insanların utanarak ya da sıkılarak gittikleri tekel bayii gibi mekanların bu günlerde mantar gibi çoğaldığını söyleyen Şefkat Der Başkanı Mehmet Emin Topçu, "Bizler hem dinen hem de madden bu tür haram ve zararlı olan şeylerin tamamen satılmaması ya da kolayca ulaşılabilmesinin zor olması gerektiği kanaatindeyiz. Apartman altlarında, mescitlerimize ve okullarımıza yakın yerlerde bu işi icra edenler hem kanunen hem de dinen suç işliyor. Bu tür yerlerin yaygınlaşması çocuklarımıza da kötü örnek oluyor, çocuklarımızın yanlış yönlendirilmesine sebebiyet veriyor. Dolayısıyla bu tür zararlı alışkanlıkların kolayca ulaşılabilen yerlerde olmaması gerekiyor." dedi.

"Gençlerimize yeterince sahip çıkamıyoruz"

Gençlerin bir şekilde sarhoşluk veren maddelere müptela olduğunu söyleyen Topçu, "Buradan ilgililere sesleniyoruz, belediyelerin bu kadar kolay ruhsat vermemesi lazım. Gençlerimiz bir şekilde alkol ve sarhoşluk veren maddelere müptela oluyor ve elimizden kayıyorlar. Bizler gençlik için çalışan kuruluşlarız, ama ne yazık ki bu gençlerimize yeterince sahip çıkamıyoruz. Bu gibi yerlere ilgi eğitimsizlikten kaynaklanıyor. Eğer biz gençlerimizi eğitebilirsek bu işi kendine vazife edinmiş kuruluşlar bu işe el atarlarsa, biraz çaba sarf ederlerse özellikle Siirt gibi ilmin yuvası ve medreseleri sayılamayacak kadar çok olan bir şehirde bunun önüne geçebiliriz. Camilerimizde hocalarımız yeterince söylüyor olabilir ama insanlara bire bir ulaşmada yetersiz kalınıyor. Biz sivil toplum kuruluşları olarak elimizden geleni yapıyoruz, özellikle dernek olarak insanların bu gibi maddelere ulaşmaması için büyük bir çaba sarf ediyoruz. Geçmişte bununla ilgili pek çok projeye imza attık ve imkânlarımız nispetinde bu projelerimizi uyguluyoruz." ifadelerini kullandı.

"İlim sahipleri bu işin dini yönünü anlatmalı"

Yerel yöneticiler ve sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmaları ile bu tür kötü alışkanlıkların önüne geçilebileceğini dile getiren Topçu "Biz inanıyoruz ki insanlarımız elini taşın altına koyarsa, eğitimcilerimiz ve ilim erbabımız bu tür kötü alışkanlıklara karşı ellerinden geleni yaparsa gençlerimizi koruyabiliriz. Biz gençlerimizi korursak bu tür kötü alışkanlıklar da kendilerine yer bulamayacaktır. Bu nedenle yereldeki tüm yöneticilerimiz ve sivil toplum kuruluşları el birliği içerisinde, güzel bir organizasyonla çalışmalı ve gençleri korumalıdır. Hepimiz mesuliyet altındayız ve bu mesuliyetten kurtulamayız. Dolayısıyla bizim işimiz ortaokul ve lise çağına kadar inen ve toplumun kanayan bir yarası haline gelen uyuşturucu ve sarhoş edici maddeler ile mücadele etmektir. Başta valilik ve belediye olmak üzere herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır." şeklinde konuştu.

"İçki satışı yapılan yerlerin merkezden uzaklaştırılmasını istiyoruz"

Vatandaşların son zamanlarda kendilerine, meskûn mahallerde bulunan tekel bayilerinden rahatsız olduklarını dile getirdiklerini söyleyen İHH yetkililerinden Mehmet Faruk Süzgün ise içki satışı yapılan yerlerin merkezden uzaklaştırılması ve bu konuda tedbir alınması hususunda yetkililerin bir an önce gerekli adımları atmasını istedi.

Süzgün "Son zamanlarda vatandaşlarımız, şehir merkezindeki tekel bayilerinin içki satışından çok mustaripler ve bu meseleyi sık sık bizimle paylaşıyorlar. Biz de vatandaşlarımıza katiyen katılıyoruz. Özellikle cami altlarında, apartman girişlerinde, çarşı merkezlerinde tekel bayilerinin yoğun bir şekilde bulunması bizleri fevkalade rahatsız etmekte. Bu içki satışı yapılan yerlerin merkezden uzaklaştırılması ve bu konuda tedbir alınması hususunda yetkililerin bir an önce gerekli adımları atmasını istiyoruz. Çünkü çocuklarımız, gençlerimiz bu mekânların olduğu yerde yetişmekte ve bu mekânlar çocuklarımıza musallat olmakta. Çocuklarımız artık içki satışını normal bir işmiş gibi algılamakta." ifadelerini kullandı.

"Alkolün nelere yol açtığını çocuklarımız bilmiyor"

Alkolün ne kadar zararlı bir alışkanlık olduğunu ve nelere sebebiyet verdiğini bildiklerini fakat gençlerin bundan habersiz olduğunu söyleyen Süzgün sözlerini şöyle noktaladı: "Okullara çok yakın ve işlek yerlerde, apartman altlarında alkol satıldığını görmekteyiz. Bu bizim ve yetiştirdiğimiz çocuklar için çok kötü örnek teşkil etmekte ve bizi psikolojik olarak etkileyip üzmektedir. Biz alkolün ne kadar zararlı olduğunu ve nelere yol açtığını biliyoruz fakat çocuk ve gençlerimiz bunun farkında değiller. Bu yüzden bir an önce önlem alınması gerekiyor. Bu yüzden bu tür yerlerin okul, cami ve çocuklarımızın bulunduğu ortamlardan uzaklaştırılmasını veya kapatılmasını istiyoruz."

Yeşilay Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ali Nar ise Yeşilay olarak üzerlerine düşen görevi seminerler ve yazılı açıklamalarda bulunarak yerine getirmeye çalıştıklarını söyledi.

Nar "Alkol ve sigara satılan yerlerin son zamanlarda Siirt'te çokça görülmeye başlandığına şahit oluyoruz. Apartman, ibadethane ve okul çevrelerine yakın yerlerde şaşalı bir şekilde açılan bu yerlerde bu ürünler satılmakta. Yetkililerden isteğimiz bu tür alkol satışı yapan yerlerin, yerleşim yerleri dışına çıkarılması, ibadethane ve okul çevresinde bulunmaması ve bu konuda gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Biz Yeşilay olarak sosyal anlamda üzerimize düşen görevi gerek seminerler olsun gerek yazılı açıklamalarla olsun bildirmek zorundayız ve bildiriyoruz. Yetkililerin de bir an önce tedbir almasını istiyoruz." dedi. (Murat Orhan-İLKHA)