5 yıldır kayıp oğlundan gelecek haberin ümidiyle yaşıyor
Suriye'deki iç savaşın ardından oğlundan bir daha haber alamayan Zekiye Musadede, 5 yıldır oğlundan gelecek bir haberin ümidiyle hayata tutunmaya çalıştığını söyledi.
Ülkesindeki iç savaş nedeniyle 5 yıl önce ailesiyle Gaziantep'e yerleşen Zekiye Musadede, Suriye'de kaybettiği oğlunun hayatta olup olmadığını bilmeden ona kavuşacağı günü bekliyor. 5 yıldır oğlundan bir haber alamadığını belirten Musadede, kendi imkanlarıyla elindeki tüm servetini harcayıp oğlunu bulmaya çalıştığını, ancak bir türlü oğlunu bulamadığını belirtti.
Halep'teki evlerini terk ederek Gaziantep'in Güneş Mahallesi'ne yerleşen Musadede ailesi, kiraladıkları evde yeni bir yaşama başladı. Suriye'deki iç savaşta oğlunu kaybeden acılı anne Musadede, oğlunun fotoğrafına sarılarak acılarını ve özlemini dindirmeye çalışıyor.
Evlerinin yıkılmasının ardından Türkiye'ye gelmek zorunda kaldığını belirten Zekiye Musadede, İLKHA muhabirine yaşadığı sıkıntıları anlattı.
Suriye'deki savaş nedeniyle geride bıraktığı oğlu Muhammed Ali Musadede'nin (22) yolunu gözlediğini söyleyen acılı anne, oğlunun hayatta olup olmadığını bilmeden ona kavuşacağı günü beklediğini ifade etti.
Kalbimden bir parça dediği oğlunun fotoğrafını gördüğü zaman gözyaşlarına boğulan anne Musadede, tek isteğinin, ülkesindeki savaşın bir an önce bitip, eski evine, hayatına dönmek ve kendisinden hiçbir haber alamadığı oğlunu bulmak olduğunu söyledi.
Suriye'de iç savaşın şiddetlenmesiyle canlarını kurtarmak için Türkiye'ye kaçmak zorunda kaldıklarını belirten Musadede, "Suriye'de ilk önce tam olarak bir savaş başlamadı. Daha sonra ilerleyen günlerde çatışmalar ilerleyince evlerimizi bırakıp kaçtık. Bizi tam olarak kimlerin vurduğunu bilmiyorduk. Sonra baktık Esed'in askerleri bizi vuruyor. Esed'in askerleri bizi vurmaya başlayınca ülkemizi bırakıp kaçtık. Şehirden çıkıp köylere gittik. Köylerde bir süre bekledik, 'belki savaş durur tekrar evlerimize döneriz' dedik.' Elimizde, avucumuzda ne varsa onu yedik, daha sonra elimizde bir şey kalmadı. Hayat şartları zorlaşınca ve elimizde bir şeyimiz kalmayınca evimizi, barkımızı bırakıp Türkiye'ye gelmek zorunda kaldık. Canımızı kurtarmaya çalıştık."dedi.
"Oğlumu bulmak için elimde ne varsa onu harcadım"
Türkiye'ye geldiğinde 3 ay boyunca oğlundan haber alamayınca oğlunu bulmak için en büyük oğlu ile tekrar Suriye'ye gittiğini belirten Musadede, "Oğlum kayboldu. Ölümüdür, dirimidir bilmiyoruz. Her yeri aradık ama oğlumu bulamadım. Bana 'oğlunu ancak para ile bulursun' dediler. Biraz borç ettim, tarlamız vardı onu da sattım. Büyük bir oğlum var onunla oğlumu aramaya çalıştık. Ama ne yaptıysam bulamadık. Oğlumu bulmayınca Suriye'de her geçen savaşın durumu kötüye gidince tekrar Türkiye'ye geldik. Oğlumun ne ölüsünü ne de dirisini buldum. Hiçbir şekilde oğlumun izini bulmadım. Elimizden bir şey gelmedi. Oğlumu bulmak için elimde ne varsa onu harcadım. Ama buna rağmen yine oğlumu bulamadım. Suriye'de neyimiz varsa bırakıp gelmek zorunda kaldık. Bir evimiz vardı, onu da hırsızlar yağmaladı. Çocuklarımın evlerine bombalar düştü. Evleri yerle bir oldu. Yani bu savaş her birimizi bir tarafa dağıttı." ifadelerini kullandı.
5 yıldır Türkiye'de olduklarını, eşi İbrahim Musadede'nin oğlunun hasreti karşısında çeşitli hastalıklara yakalanmasının ardından da hafıza kaybına uğradığını anlatan Musadede, torunları sayesinde hayata tutunmaya çalıştığını kaydetti.
Suriye'den Türkiye'ye gelirken çocukları ve torunları ile çok zorluklar çektiklerini belirten Musadede, o günleri asla unutamadığını ve unutamayacağını belirterek, "Aç, susuz kaldık. Dağ başındaki bir yerde elektrik, tüp yoktu. Odun toplar dağ başında yanımıza aldığımız biraz bulgur vardı, onu pişirir yerdik. Günlerce bu şekilde Türkiye'ye geçmek için sınırda bekledik." dedi.
Oğlunu bulmak için tüm imkanlarını seferber ettiğini, ancak buna rağmen hiçbir şekilde oğlunun izine dahi ulaşamadığını belirten Musadede, "Bana 'oğlun vurulmuş' dediler. Ben 'oğlumun bana ölüsünü verin, mezarını bana gösterin' dedim. Bana 'sen niye oğlunu arıyorsun?' dediler. Oğlumun başına bir şey gelmediyse nereye kaybolup gidecek? Bana oğlumun hiç olmazsa bari ölüsünü verselerdi. Ben bu oğlumu ne zorluklarla büyüttüm. Ben oğlumu kaybolsun diye mi bu yaşa getirdim? Oğlum ölü mü, sağ mı bilmiyorum. En azından ne olduğunu bilsem bu bana yeter! Ben dert sahibi oldum. Benim ciğerimi yaktılar. Oğlumu bırakıp geldim. Hiçbir yer koymadım ve her yerde oğlumu aradım. Ama bir türlü onu bulamadım. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Ne yaptıysam oğlumu bulamadım. Ne ölüsünü, ne de dirisini bana buldurmadılar."şeklinde konuştu.
"Ölünün annesi uyur ama kaybın annesi uyumaz"
Oğlunun fotoğrafını gördüğü zaman gözyaşlarına hakim olamayan anne Musadede, duygularını şöyle anlattı:
"5 yıldır oğlumu arıyorum. Ben ölünceye kadar da oğlumu hep ararım. Oğlumdan ümidimi kesmedim ve kesmem de. Çünkü ben oğlumun saçının bir telini dünyaya değişmem. Bir çocuğu büyütüp bu yaşa kadar getirip kaybetmek kolay değil. Ölmüş olsa zoruma gitmez. Bu Allah'ın emridir. Ama kaybolması bizim için oldukça zor oldu. Ölünün annesi uyur ama kaybın annesi uyumaz. Benim ne gecem ne de gündüzüm var. Ben çeşitli hastalıklara yakalandım. Ama önemli değil. Yeter ki oğlumdan bir haber alayım." (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)