• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Toplumsal infiale neden olan olaylar manevi eğitimle engellenir
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Artan taciz ve istismar olaylarının toplumun maneviyattan uzaklaşmasından kaynaklandığına dikkat çeken Gaziantep'teki vatandaşlar, bu tür olayların ancak manevi eğitimle aşılabileceğini ve bundan dolayı ceza kanunların artırılmasıyla birlikte manevi eğitime de önem verilmesi gerektiğini söylediler.

Son zamanlarda giderek artan ve halk arasında da infiale neden olan çocuklara yönelik yapılan cinsel istismar olaylarını İLKHA'ya değerlendiren Gaziantepliler, topluma ve özellikle gençlere yeterli seviyede değerler eğitimi verilmediğini belirttiler.

Toplumun kendi değerlerine dönmesi gerektiğini belirten Hücre Köksal, "Ben bir insanın insana zülüm etmesine çok kızıyorum. Aciz ve kendisinden daha güçsüz bir varlığa bu kadın veya çocuk olsun hiçbir şekilde fark etmiyor. Bunun bir insanlık suçu olduğunu düşünüyorum. Bu insanların en şiddetli şekilde cezalandırılması gerektiğini düşünüyorum. Kesinlikle bu işin bir çözümü olmalıdır. Bu olaylar o kadar arttı ki insanın insanlıktan çıktığını düşünüyorum. Bunu yapan kişinin insan olmadığını düşünüyorum. Kendisinden aciz ve güçsüz bir varlığa tokat atmak bile bizleri dehşete düşürürken özellikle de bu tür kişilerin küçücük bir çocuktan ne gibi beklentisi olabilir bilmiyorum. Gerçekten ben dile getirecek kelime bile bulamıyorum. Bu durumun aile yapımızın bozulmaya başladığından dolayı kaynaklandığını düşünüyorum. Annelerin gerektiği gibi yeterince çocukları ile ilgilenmediği, eğitim alanında kadınların gereğince eğitilmedi için kaynaklandığını düşünüyorum."dedi.

"Çocuklarımıza yeterince İslam'ı anlatmamız lazım"

Değerler eğitiminin önemine değinen ve yetkililerin bu konuda bir an önce bir adım atması gerektiğini belirten Kasım Korkmaz, "Günden güne bu tür olaylar çoğalıyor. Çoğaldığı için de bayağı sıkıntı oluyor. Çocuklarımızın bir suçu ve günahı yoktur. Bu tür olaylara kalkışanlara da yeterli oranda ceza verilmesi, idamın getirilmesi gerekiyor. Yoksa bu tür olayların günden güne artacağını düşünüyorum. Bence bunu yapan kişinin aklı ve dengesi yerinde değildir. Büyük bir ihtimalle psikolojisi bozuk olan biridir. Normal bir insan değil. Çünkü normal bir insan bunu yapmaz. Bu tür olayları vatandaş olarak görmekten ve haberleri izlemekten gerçekten de çok sıkılıyor ve üzülüyoruz. Çocuklarımıza yeterince dini eğitim vermediğimiz için bu tür olaylar oluyor. Çünkü dini ve İslam'ı bilmiyor. Bilmediği için bu tür sorunlar yaşıyoruz. Çocuklarımıza yeterince İslam'ı anlatmamız lazım."önerisinde bulundu.

Toplumdaki manevi boşluğun dini eğitim ile giderileceğini belirten ibrahim Ünalan ise, şunları söyledi:

"Çocuk istismarı aslında hepimizin suçu. Bu insanlara buna izin verecek derecede bu seviyeye getiren kişiler biziz. Şimdi çocuk istismarı yani 'çocuk' ve 'istismar' kelimeleri ne kadar birbirine yaklaşmışsa bizde insanlığımızda o kadar uzaklaşmışız demektir. Artık söyleyecek bir kelime bulamıyoruz. Her gün haberlerde cinayet, şikayet ve buna benzer olayları görüyoruz. Peki, bu olaylar nereye kadar gidecek? Buna bir önlem almamız gerekiyor. Bu bir hastalıktır. 'Eğer hastalık olmazsa başka kişilerde de görülürdü. Bunu hangi insan yapabilir, insan diye bildiğimiz kişi bunları yapabilir mi? Bu bir hastalıktır ve bunun düzeltilmesi gerekiyor. Kalpte iman, merhamet duygusu olmadığı müddetçe insanların aklı küfre gidiyor. Bir süre sonra akla, hayale gelmeyecek derecede büyük günahlar işlenebiliyor."

"İnternet ve televizyondaki bu dizilerin de toplum üzerinde olumsuz etkileri var"

Son zamanlarda yaşanan çocuk istismarlarının toplumda güven duygusunu zedelediğine dikkat çeken Abdulkadir Özdemir, "Bizim de çocuklarımız var. Çocuklarımızı bir yere hatta okula bile göndermeye korkuyoruz. Kimseye güvencemiz kalmadı. Çocuklarımız sokakta oynadığı halde 'acaba başına bir şey gelir mi?' diye korkuyoruz. Bu tür kişilerin ya idam edilmesi lazım ya bu noktada hangi ceza verilmesi gerekiyorsa o ceza verilmelidir. Bu işe yeltenen kişinin aklı ve dengesi yoktur. Dört yaşında olan bir çocuğa tecavüz eden kişiden ne beklenir. İnternet ve televizyondaki bu dizilerin de toplum üzerinde olumsuz etkileri var. Bunun da önlenmesi gerekir." şeklinde konuştu.

"Bizim çocuğumuzun başına gelmedi diye sessiz kalamayız"

Mahmut Çankaya da "Son zamanlarda gerçekleşen çocuk istismarlarının önüne engel konulamadığını düşünüyorum. Bu tür şeylere müsaade edildiği müddetçe bugün bizim çocuğumuzun başına gelmedi diye sessiz kalamayız. Çünkü yarın aynı şekilde bizim çocuğumuzun da başına gelmeyecek diye bir şey yoktur. Bu yapılan kötülükleri- bir şekilde bize de yansıyacaktır diye düşünüyorum. Ben bu kişinin akli ve dengesinden ziyade zihniyetinin kapkaranlık bir zihniyete sahip olduğunu düşünüyorum. Hem akli dengesi yerinde değildir hem de o kişinin sapıklığından şüphe duyarım. Dört yaşında değil 30 yaşında biri olsa bile bunun yapılmaması gerekiyor. Kimyasal hadımdan önce de bu tür sorunların öncesinden önlem alınması gerekiyor. İstismar olaylarına müsaade edilmemeli, edilen yerde gereken müdahale yapılmalıdır." diye konuştu.

"Aile içi eğitim çok önemli"

Taciz olayların yaşanmasının kendilerini çok üzdüğünü ve bu konuda herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini dile getiren Halil Özdemir ise şöyle konuştu:

"Bu tür olayları insanları yetiştirme ahlakıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Bu olaylar en çok yapanlar daha çok aile içinde yetişmemiş, sevgisiz bırakılmış kişilerdir. Önemli olan kişinin ilk olarak aile içinde eğitiminin çok iyi bir şekilde alması gerekiyor. Bilgi insanlar için önemli. Fakat bir bilincin oluşturması gerekiyor. İnsan bilince göre hareket eder. Bu tür olaylar iğrenç olayları kınıyoruz, kabul edilecek gibi değildir. Bunu hiçbir insan kabul etmez. İnsan kendisinin başına gelmesini istemediği bir şeyi asla bir başkasına da yapmamalıdır."

Muharrem Çabak da, bu tür olayların cehaletten kaynaklandığını ve değerler eğitiminin de yeterince verilmediğini belirtti. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA) 






















 

Bu haberler de ilginizi çekebilir