Diyarbakır`da Dicle Üniversitesi tarafından düzenlenen `Tüm Yönleriyle Boşanma` konulu çalıştaya katılan Bakan Şahin, evlilik kurumu ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

Toplam 25 bin kişiyle görüşülerek yapılan araştırmada Türkiye’de 10 yılda boşanma oranının binde 2, dünya genelinde ise binde 2,5’luk bir artışın görüldüğünü anlatan Şahin, buna rağmen halen en güçlü kurumun evlilik kurumu olduğunu söyledi.

"Boşanma sorunlarını takip etmek bizim görevimiz." diyen Şahin, en büyük boşanma nedeninin ise ‘Şiddetli geçimsizlik’ olarak belirtildiğini kaydetti. Şahin, “Bu neden sorunu çözememek ve empati kuramamaktır.” ifadelerini kullandı.

Aile değerlerini korumak ve kollamanın herkesin görevi olduğunu dile getiren Şahin, insanoğlunun doğup büyüdükten sonra öldüğünü belirterek, “Bizler bu dünyada faniyiz. Bu hayatımızdaki en önemli şey ise evliliktir. Evlilik güven, sabır, sevgi, acıyı ve sevinci paylaşmak istiyor.” diye konuştu.

"KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI İŞİ ZORLAŞTIRIYOR"

Bakan Şahin, boşanma oranının artmasında üstü kapalı olarak televizyon yayınlarının da neden olduğunu belirtti. Evlilik için resmi kurumlara başvuranları bir eğitim sürecinden geçireceklerini anlatan Şahin, bunun ilk örneğini Ankara’da hayata geçirdiklerini kaydetti.

Bakan Şahin şöyle devam etti: “Kentleşme ve kitle iletişim araçları işi kolaylaştıracağına bazen zorlaştırabiliyor. Gençler bu kararı verirken bir duygu olmadığını, bir akıl olduğunu, neyi analiz etmesi gerektiğini, hayat arkadaşının kim ve nasıl olması gerektiğinin önemini bilerek hareket etmelidir. Gençler bunu başarabilirse işi çok kolay oluyor. Gençlerin ‘acaba hiç evlenmezsek’ evlenmezsek dediği noktada yanlarında olmalıyız. Kalkınma ve benzeri hedefleri ülke olarak ancak insanla başaracağız. Sağlıklı evliliklerin olmadığı yerde bunu başaramayız.”

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç ise yaptığı konuşmada, toplumları manevi ve kültürel değerlerinin ayakta tuttuğunu belirtti. Prof. Dr. Saraç, “Son yıllarda yeni değerler üretemediğimiz gibi var olan değerlerimizi de hızla yitirmeye başladık. Bu kaybı en fazla yaşayan kurumlardan biri de ne yazık ki ailedir. Bunun sonucu olarak aile yapısında ciddi boyutlara varan sorunlar oluşmakta ve giderek artan bu sorunlar boşanmalara kadar gidebilmektedir.” dedi.