İSTANBUL - (AA)

"MEDENİYETİN YENİDEN İNŞASI VE İHYASI İÇİN SANAT ARAÇ OLARAK KULLANILMALI"

Kurtulmuş, son 2 asırdır Türk topraklarında fikir, kültür, sanat, edebiyat, siyaset, teknoloji ve ekonomi alanında bir mücadele olduğuna işaret ederek, "Bu mücadelenin ana ekseni, bizim milli kültürel bağımsızlık mücadelemizdir. Bu mücadeleyi kuvvetli bir şekilde verebildiğimiz oranda, bu mücadelede gücümüzü arttırdığımızda ekonomide de siyasette de teknolojide de ileriye doğru gidiyoruz." diye konuştu. Medeniyetin yeniden inşası ve ihyası için sanatın bir araç olarak kullanılması gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Milli kültürel bağımsızlığımızı sağlayacak, kendi ayaklarımız üzerinde, kendi gövdemiz üzerinde yeniden yükselebilecek yetkin bir sanat anlayışı, edebiyat ve diğer alanlardaki anlayışı ortaya koyamazsak maalesef ekonomide de siyasette de başarılı olamayacağız. Bunun en önemli göstergelerinden birisi; bugün maddi olarak çok zengin ülkelerin, bazı Müslüman ülkelerinin, dünyada niçin ekonomik alanda başarılı olamadıkları ya da teknolojide rekabet edemediklerinin çok cevabı vardır ama en önemli nedenlerinden birisi kendi milli kültürel bağımsızlıklarına sahip olamamalarıdır. İşte onun için bu tür yarışmaların bizim edebiyatta, sanatta, kültürde gücümüzü arttıracak, ufkumuzu açacak olan bu tür faaliyetlerin son derece önemli olduğunu ve Türkiye'nin bundan sonraki bağımsızlık mücadelesinin de merkezine oturduğunu ifade etmek isterim."

"HZ. PEYGAMBER'İ BÜYÜK BİR ÖRNEKLİK OLARAK GENÇLERE ÖĞRETMEMİZ GEREKİYOR"

Bakan Kurtulmuş, Hz. Muhammed'in sadece kitaplara hapsedilerek anlatılamayacağına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hz. Peygamber'in günlük hayatı içerisindeki varlığıyla, ayak izlerini sürebileceğimiz kainatı şereflendiren bir kutlu Nebi olarak bugüne de hitap eden, bugüne de sözlerini söyleyen, aktaran varlığıyla, kimliğiyle hayatın içerisinde bir Peygamber'i göstermek zorundayız. Hz. Peygamber'i bir aile reisi olarak, Hz. Peygamber'i sanatı bilen, anlayan ve sanata karşı bir şekilde iltifatkar bir büyük olarak, Hz. Peygamber'i savaş meydanlarının cengaver bir şahsiyeti, savaş öncesinin büyük bir stratejisti olarak, Hz. Peygamber'i adil bir ekonomik düzenin kurucusu ve uygulayıcısı olarak, Hz. Peygamber'i uluslararası alanda adil bir sistemin kurucusu olarak velhasıl büyük bir örneklik olarak gençlere öğretmemiz gerekiyor."

"TOPLUMLAR NEBEVİ MİRASI BUGÜNE TAŞINMAKTA ZORLANIYOR"

Siyer Vakfı Kurucusu Muhammed Emin Yıldırım da toplumun bugün hayata dar ve sığ bir bakış açısıyla baktığını söyledi. Toplumların Nebevi mirası bugüne taşınmakta zorlandıklarına işaret eden Yıldırım, "Bugün halkı Müslüman olan 63 ülke var. İslam şehri, İslam medeniyeti dediğimiz o medeniyetin asli kimliğini yansıtan kaç tane şehrimiz var? Trafiğimizle, mimarimizle, sanatımızla, edebiyatımızla, medeniyetimizi oluşturan o taşları, hangi yerde görebiliyorsunuz. Allah Resulü gibi bir kaynağımız var. Medeniyetin yapı taşlarını ortaya koyan bir Peygamberimiz var ve biz, biz olmaktan çıkıp hedef olarak bize belirlenen o Nebevi ufka yürümekle mükellefiz." değerlendirmesinde bulundu. Yıldırım, "5. Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışması" temasının "Kardeşlik" olacağını sözlerine ekledi.

“HASSAN BİN SABİT AKADEMİMİZ 23 ŞUBAT'TA BAŞLAYACAK”

Siyer Vakfı Başkanı Mehmet Kaya ise Hz. Muhammed'in daha iyi anlaşılması, tanınması, kavranması ve mesajlarının bugüne taşınması amacıyla, 2014 yılında "Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışması"nı başlattıklarını dile getirdi. Kaya, yarışmaya ilk yıl 50 kısa filmin başvuru yaptığını aktararak, "Yarışmanın 2'inci yılında 'Ahlakı Kur'an Davası Furkan' temasıyla 103 kısa film başvuruda bulunmuştur. 3'üncü yıla geldiğimizde ise 'Kamil İnsan-Kamil İman' temasıyla yarışmamızı uluslararası boyuta da taşıyarak, jüri heyetimizi de yurt dışından önemli simalarla renklendirmiş olup ve yurt dışından gelen filmlerle birlikte bu sayı 143 filme ulaşmıştır." ifadelerini kullandı. Bu yıl yarışmaya senaryo ve animasyon dallarının da eklendiğini belirten Kaya, şunları kaydetti: "Bu sene 'En Güzelin Sözleri' temasıyla yarışmamıza 35'i yurt dışından gelmek üzere 168 kısa film başvuruda bulunmuştur. Sinemaya İslami bir bakış açısı kazandırmak, Müslümanca düşünen, Müslümanca hareket eden yönetmenlerin, senaristlerin, eleştirmenlerin sayılarının artması gayretiyle kurduğumuz Hassan Bin Sabit Akademimiz de bu yıl 4'üncü yılında 23 Şubat'ta başlayacak olup, yönetmenlik, senaryo yazma, kurgu, montaj atölyesi ve film okumaları derslerinde değerli hocalarımız rehberliğinde eğitim vermeye devam edecektir."

ÖDÜLLER

Yarışmaya bu yıl senaryo dalında 164 eser, kısa film kategorisinde ise 175 yapım başvuruda bulundu. Ana jürisinde Bahadır Yenişehirlioğlu, Şafak Tavkul, Filistin'den Emat Bornat, Ali Osman Emirosmanoğlu, Atalay Taşdiken, Sibel Eraslan, Ovidio (Abd al-Latif) Salazar ve Salim Ahamed'in yer aldığı yarışmada, 12 film finale kaldı. Kısa film dalında birincilik ödülüne "12 Saat" filmi ile Ercan Selim Öngöz, ikincilik ödülüne "Derin" adlı filmiyle Kazakistan'dan Rakymzhan Kaldykoz, üçüncülük ödülüne ise "Ev" filmi ile Saltanat Zarnaeva değer görüldü. Yarışmanın senaryo kategorisinde teşvik ödülünü "Zilli Top" isimli senaryosu ile Sema Nur Bektaş, ikincilik ödülünü "Can Kuşu" adlı senaryosu ile Abdullah Şahin ve üçüncülük ödülünü "Rüya" başlıklı senaryosu ile Abdurrahman Badece aldı. İlk kez bu yıl açılan animasyon özel ödülünü ise "İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış... ve İlkbahar" isimli filmi ile Hamza Uysal kazandı. Yarışmanın "Siyer Vakfı Özel Ödülü"nü "Kum" adlı kısa filmiyle yönetmen Akif Karaosmanoğlu, "Jüri Özel Ödülü"nü "Bakıt" adlı kısa filmiyle Kırgızistan'dan katılan Meerim Dogdurbekova, "Mansiyon Ödülü"nü "Yönetmen ve Öğretmen" adlı filmiyle Ömer Dişbudak, "Sponsorluk Özel Ödülü"nü "Sinema Aşığı" adlı yapımı ile Askar Nurakun Uulu aldı.