"Karma eğitimi insanların tercihine sunmak gerek"
Karma eğitimin zararları olduğunu ve eğitimde dayatmanın doğru olmadığını belirten Prof. Dr. Selahattin Turan, karma eğitim sisteminin uygulanmasının velilerin isteğine bırakılması gerektiğini belirtti.
Eğitimde dayatmanın doğru olmadığını ve eğitimin temel hedefinin ise iyi insan yetiştirmek olduğunu belirten Prof. Dr. Selahattin Turan, "Karma eğitim olmuyor, insanların tercihine sunmak gerek. Çünkü zorlama bir şey getirmiyor." dedi.
Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Gaziantep Şubesi tarafından düzenlenen 'Birinci İl Eğitim Şura'sına katılmak üzere kente gelen Prof. Dr. Selahattin Turan, Türkiye'deki eğitim sistemi sorunu, zorunlu ve karma eğitim hakkında İLKHA'ya açıklamalarda bulundu.
Her ülkenin eğitim sorunları olduğunu belirten Turan, gelişmiş ülkelerde eğitimin temel mesele olduğunu, her ülkenin kendi eğitimsel sorunlarını çözebilme kapasitesini üretebildiğini söyledi.
Eğitimin amacının ülkelerin var olma stratejileri ile yakından ilişkili olduğunu ifade eden Turan, "Bundan dolayı ülkemizde eğitim, diploma anlaşılıyor. Oysaki eğitimin temel amacı her çocuğun kendini tanıması, ifade etmesi ve kendi ruhunun ufkunu ürümesidir. Yani kendisini ve dünyayı tanıması diye iki bileşenin oluşması gerekiyor." dedi.
Türkiye'nin nüfusunun hızla arttığı için eğitimsel sorunlarını hızlı bir şekilde çözme yerine lise türlerinin tercih edildiğini belirten Turan, "O bakımdan bu lise türleri tercihi,eğitimin bölümlenmesine sebep oldu. Batı'da insan hep tek boyutlu bir varlık olarak algılandı ve eğitim de ona göre dizayn edildi. Oysa bizim anlayışımızda insan bir bütündür ve hayatı da bir bütün olarak algılaması gerekir. Bu nüfus artışının da getirdiği, eğitimde istikamet, yön ve 'nasıl bir insan yetiştirmek istiyoruz?' sorusunun cevabı çok net verilemediği için biz daha çok çocuklarımızın piyasanın, medyanın, kitle iletişim araçlarının ve velilerin istediği bir yönde insan yetiştirmeye çalışıyoruz. Yani bir meslek kazandıralım. Oysaki Türkiye olarak veya bu bölgenin insanları olarak bizim önceliğimiz birinci sırada iyi insan yetiştirmek ve ikinci sırada akademik önceliği ön plana çıkarmamız gerekiyordu. Bizim vurgulamamız gereken iyi insan yetiştirme amacı ve gayesi aynı zamanda eğitimin istikameti ve yönü olarak algılanır. Türkiye'de tabi ki bu eğitim sistemini ve nüfus artışına paralel sorun çözemediği için lise türlerine gitti. Lise türleri çocuklarımızı sınıfladı, yaftaladı, böylece çocuklarımız da psikolojik bilim isteklendirme düşüşüne sebep oldu." diye konuştu.
"Modern okul kişiyi hayata değil piyasaya hazırlar"
Turan, "Bütün bunlar oluyormuş gibi dünyadaki 'küreselleşme' adı altında batının kendi politikalarını, siyasi ve ekonomiyi yaymak amacıyla da 'modern okul' kurgusu çıktı. Modern okul da şunu vurguladı: Üret, tüket, günü ve çağı yaşa doğası üzerine kurgulandı. Bu bizim gibi Doğu toplumlarında pek bir işe yaramadı. İyi insan yetiştirme dediğimiz şey aslında bir bakıma başkalarını düşünmektir. Batı'da da eğitimin gayelerinden bir tanesi de bireyin kendisini düşünmesidir. Bireyselci bir bakış açısı... Bütün bu temel sorunlar bir arada toplandığı zaman müfredatta çağdaş ve çağın çağrısına uygun olmadığı için çocukları okulu terke, açık liselere ve açık öğretime dönüşmeye başladı. Bütün bunlar çocuklarımızın özellikle Türkiye nüfusunun yüzde 65'inin 30 yaşın altında olması ve işsizliğin gençler arasında yaygın olması, bu bizim eğitimin, okulların ne kadar önemli olduğunu gündeme getirdi. Bu bakımdan bütün bu temel meselelerin çözümlememesi sonucu okullardaki şiddet, taciz ve benzeri toplumun her yaşam alanında şiddet normal bir hale geldi. O bakımdan da tartışmaları yarattı, diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.
"Karma eğitim olmuyor"
Karma eğitim hakkında da açıklamalarda bulunan Turan, "Türkiye 1829-1830'lu yıllarda modern okula geçti. O zaman karma eğitim tartışıldı. Ama daha sonra cumhuriyetle birlikte karma eğitim ve karma olmayan eğitim de bir seçenek olarak sunulmuştu. Fakat son yıllarda karma eğitimde kız-erkek ayrımı ortadan çıktı. Bence bunu da Türkiye'de insanların tercihine bırakmak gerekir. Karma okul ve karma olmayan okul olabilir. İnsanlar bu yüzyılda şunu istiyor: İnsanları tercihlerine bırakacaksın. Siz, tek bir şeye zorladığınız zaman o bir çözüm üretmiyor. Toplumumuzun farklı kesiminin farklı talepleri oluyor. Karma eğitim olmuyor; insanların tercihine sunmak gerek. Çünkü zorlama bir çözüm getirmiyor." diye belirtti.
"Zorunlu eğitim arttıkça okul terk oranları da arttı"
Zorunlu eğitim arttıkça okulu terk oranlarının da arttığını belirten Turan, "Bu bütün dünyada da böyle olmuştur. Hatta bazı gelişmiş ülkelerde zorunlu eğitim arttıkça okul terk oranları yüzde 40'a çıkmıştı. Türkiye'de de bir milyon 300 bine yakın öğrencimiz ilköğretim ve ortaöğretimde yaklaşık 3 milyonu aşkın kişi üniversite, açık öğretimde okuyor. Yani örgün eğitim dışına kayıyor. Tüm bunlar hep zorunlu eğitimin getirdiği sonuçlardır. Bunların getirdiği sosyal, politik ve diğer problemleri tartışmamız lazım. Daha iyi bir eğitim için bu şarttır." ifadelerini kullandı. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)