Gün geçtikçe yaygınlaşan ve devlet eliyle daha da cazip hale getirilmeye çalışılan kumar, içki ve şans oyunlarına karşı İslam âlimleri önemli uyarılarda bulunarak, toplumu felakete götürecek bu tür davranış ve alışkanlıkların bir an önce önüne geçilmesi gerektiğini belirtiyor.

Toplumu felakete sürükleyen içki, kumar, şans oyunlarına ilişkin İLKHA'ya değerlendirmelerde bulunan bölgenin tanınmış âlimlerinden Molla Ali Arslan, şans oyunlarının devlet eliyle cazibeli hale getirildiği toplumlarda, nesil ve gençlik adına bir şeyin kalmadığını söyledi.

Arslan "Tabi bunu başta söyleyeyim. Bu da bir şanssızlığımızdır. Allah (cc) Kur'an-ı Kerim'in birçok yerinde kumar, içki ve faizi haram kılıyor. Ama en son olarak Allah, Maide süresinde 'Ey müminler, içki, kumar, anıt taşları, fal okları şeytan işi iğrençliklerdendir, bunlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz.' buyuruyor. Bizi tehdit ediyor. İnsanları tehdit ediyor. Bunun birer şeytan işi olduğunu söylüyor. 'Siz insan olarak, hele hele mümin olarak, şeytanın işlerini insanlara telkin etmeyin.' diyor. Dolayısıyla bunu insanlara telkin eden, insanlara tavsiye eden veya cazibeli hale getirenler, şeytanın amelini insanlara süslü göstererek, insanları şeytanin yoluna davet etmiş oluyorlar. Fıkhi olarak haramdır. Şer'en içkinin ismi 'ümmül hebais'tir.' Bütün kötülüklerin anasıdır. Bütün kötülüklerin anası halk içerisinde yaygınlaştığı için bakın bugün gençlik diye bir şey kalmadı." dedi.

"Devletin vazifesi halkın can, mal, nesil, akıl ve din emniyetini sağlamaktır"

Devletin vazifesinin halkın can, mal, nesil, akıl ve din emniyetini sağlamak olduğunu dile getiren Arslan, şunları söyledi: "Her yerde kumar, içki yeri, pislik yuvaları açılmış. Her gün gençlerimiz uyuşturucudan ölüyor. Bunu telkin eden devlet yetkilileri bunu düşünüyorlar mı acaba? Yarın Allah'ın huzurunda insanlar bunun hesabını nasıl verecekler?  Yarın bu yanlış yola düşmüş gençler, Allah'ın huzurunda bunlardan davacı olsalar, bunlar Allah'a nasıl hesap verecekler? Oradan üç beş kuruş para geliyorsa o da gelmesin. Haramdan gelen para gelmesin. O gençlerin hayatına mal olacağı için onu mutlaka ortadan kaldırmalıyız. Kumar yerleri, içki yerleri, hatta içki ve sigara fabrikaları, uyuşturucu merkezleri kapatılsın. Ümmet bundan kurtulsun diye ümit edip, bunu beklerken, maalesef bazıları çıkıp, bunu telkin edip daha cazibeli hale getiriyor. Ümmet olarak, vatandaş olarak, oradan gelecek üç beş kuruş parayı istemiyoruz. Devleti idare eden insanlardan da bunu bekliyoruz. Bakın şu anda her şeyi millileştirdiler. Kumarı millileştirdiler. Devlet eliyle yapılıyor. Hâlbuki devletin vazifesi insanların aklını korumaktır. Canını, malını, neslini korumaktır."

"Avrupa'da içki, kumar, uyuşturucu nedeniyle nesil bozuldu"

"Daha önce gençlerde güzel bir gelişme vardı. Rahmani bir nesil yetişiyordu. Maalesef bugün devlet eliyle oynatılan şans oyunları, Allah'ın haram kıldığı bir şeyi kalkıp cazibeli hale getirmek, Allah'a karşı savaş haline girilmesi gibidir." diyen Arslan, sözlerine devamla "Peygamberlerin hayatlarına bakınız. Bütün peygamberlerin vazifesi canı, aklı, malı, nesli dini korumaktı. İnsanları idare eden idarecilerin vazifesi de aynıdır. Bunu telkin eden bir insan o ayete savaş açmıştır. Bu yanlış bir şeydir. Bunu fıkhi olarak söylüyorum. Bunun beşeri olarak zararlarını görüyoruz. Bakın Avrupa'da içki, kumar, uyuşturucu, pislik yuvaları serbest olduğu için nesil diye bir şey kalmamış. Gençlik diye bir şey kalmamış. Memleketimizde bunu yapan insanlar kanaatimce bu memleketin insanları değiller. Bu memleketin çocukları olsaydılar, bu halkın evlatlarından olsaydılar, bunu Müslüman memleketinde, Müslüman halka tavsiye etmezlerdi. Bu yanlış bir tavsiyedir. Rabbimizden dileğimiz bir an önce bu yanlışlarından vazgeçerler. Halkı da bundan kurtarmaya çalışırlar." ifadelerini kullandı.

Şans oyunları değil, camilerin cazibeli hale getirilmesi gerektiğinin altını çizen Arslan, yapılan yanlışlar nedeniyle, her gün insanların uyuşturucudan öldüğünü, yuvaların yıkıldığını, çocukların sokaklara atıldığına dikkat çekti. (İLKHA)