Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) eski başkanı Mesut Barzani, TSK'nın 20 Ocak'ta Suriye'nin Halep iline bağlı Afrin ilçesine yönelik başlattığı harekâtla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

BBC TV'ye konuşan Barzani, bu durumdan derin endişe duyduklarını ve çatışmaları durdurmaya çalışacaklarını belirtti.

Barzani, "Derinden endişeliyiz ve bu askeri operasyonun mümkün olan en kısa sürede durmasını umuyoruz. Çünkü savaş ve çatışma hiçbir sorunun çözümü değildir. Oraya peşmergeyi göndermek, orada olan sorunu çözmeyecek. Yapabileceğimizin en iyisi çatışmaları durdurmaya çalışmaktır." dedi.

"Referandum için iyi bir zaman olmadığını söyleyenler bize alternatif olarak herhangi bir tarih vermediler"

IKBY'de gerçekleştirilen referanduma değinen Barzani, şunları söyledi: "Daha önce de söyledim ve hep söyleyeceğim. Ben pişman değilim. 3 milyon oy için pişman değilim ve referandum başarılı olmuştur. Referandumda evet verenlerin oranı yüzde 93'tü. Şu anda gerçekleşen şey, Bağdat'ın 2014'te Kürdistan halkının bütçesini kesmesinin sonucudur. Ayrıca, DEAŞ ile mücadele ve petrol fiyatlarındaki dramatik kesintiler bize çok pahalıya mal olmuştur. Unutmayın ki yaklaşık 2 milyon yerinden edilmiş insan ve mülteci besliyoruz. Bu, mevcut durumun bir sonucudur, referandumun değil. Hal böyle iken neden referanduma başarısız diyelim ki? Her şeyden önce referandum bir suç değil. Bir ulus, geleceği için barışçıl ve demokratik bir şekilde kendi isteklerini ve kararlarını açıklıyor. Referandum için iyi bir zaman olmadığını söyleyenler bize alternatif olarak herhangi bir öneri veya tarih vermediler. Bize uygun bir alternatif dahi teklif etmediler. Bunu bir hata olarak görmüyorum ve referandumdan pişman değilim."

"Kerkük'te olanlar, aslında Kürtlerin içindeki bir grubun ihanetinin sonucudur." diyen Barzani, referandumdan önce de Kerkük'ün bir arada yaşama örneği olarak kalması gerektiğini söylediklerini ifade etti.

"Kürdistan içerisinden ihanete uğramasaydık halk bu kadar acı çekmeyecekti"

Barzani, referandumun yapılmasından şikâyet edenlerin, referandum yapılmadan önce de şikâyet edip durduklarını dile getirerek, "Eğer özgürlük isteselerdi mutlaka fedakârlıklarda bulunurlardı. Kürt halkı çok fedakârlıklarda bulundu. Bizim görüşümüz şu ki referandum Irak Anayasası'na aykırı değil ve eğer Kürdistan içerisinden ihanete uğramasaydık halk bu kadar acı çekmeyecekti. Olanlar sadece geçicidir. Biz halkımızın hızlı bir şekilde bu durumu atlatacağına inanıyoruz. Referandum kişisel bir karar değildi. Bir partinin veya toplanmış birkaç partinin kararı da değildi. Bütün partilerin ve parlamentonun verdiği bir karardı. Kürt halkının kararı buydu. Bazı bölümlerde zamanlama konusunda farklı görüşler vardı ancak referanduma karşı olan kimse yoktu. Halkın iradesinin yüzde 93'ü bunu zaten kanıtlıyor. Kerkük'te olanlar bölünmüşlüğün sonucu değildir. Bu, belli Kürt gruplarının ihanetinin bir sonucudur. Bana ihanet edeni hem Kürdistan halkı hem de uluslararası toplum biliyor." şeklinde konuştu.

"Karşılıklı çözüme ulaşabileceğimizi umuyoruz"

Kerkük'ün durumuyla ilgili müzakere ve görüşmelerin devam ettiğini bildiren Barzani, "Kerkük ve diğer bazı Kürt bölgeler şu anda işgal altında. Bu, Irak Anayasası'na göre çözülmelidir. Görüşmeler devam ediyor ve o bölgenin durumu için karşılıklı çözüme ulaşabileceğimizi umuyoruz. Fakat mevcut durumu dayatmanın kabul edilebilir yanı yok. Bu konuda başarılı olacağımızı umuyoruz. Değilse durumu ve zamanı da göz önüne alarak o zaman bir karar veririz. Biz çatışmayı düşünmüyoruz. Bölgeler için karşılıklı anlaşma çözümüne erişmek için çok çalışıyoruz. Savaşı önlemek için referandumu yaptık. Halkın geleceğe ilişkin görüşlerini ifade etme şansı barışçıl bir yoldur. Referandumdan sonra Kerkük'te ve diğer bölgelerde yaşananlar DEAŞ'ın bazı faaliyetlerine geri dönme şansı verdi. Sadece Kerkük'te değil diğer alanlarda da DEAŞ henüz bitmedi. Yeniden toplanıp organize oluyorlar ve bazı bölgelerde çatışmalara bile girişmişler." ifadelerini kullandı. (İLKHA)