• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

ANKARA

Aralarında Renault, Tofaş, Ford, Man, Mercedes, Arçelik ve Bosch'un da olduğu Türkiye'nin önde gelen 200'e yakın iş yerindeki toplam 130 bin işçiyi ilgilendiren Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde, uzlaşmazlık durumu sürüyor.

Bu durum üzerine işçi sendikaları, 2 Şubat için aldıkları grev kararını tüm iş yerlerinde uygulamak için hazırlıklara başladı.

Metal sektöründe faaliyet gösteren 200'e yakın iş yerindeki toplam 130 bin işçiyi ilgilendiren MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi, çalışma hayatının gündemindeki yerini koruyor.

Sözleşme görüşmeleri, otomotiv sektöründe, aralarında Renault, Tofaş, Ford, Man ve Mercedes'in, beyaz eşya sektöründe ise Arçelik ve Bosch'un da olduğu Türkiye'nin önde gelen iş yerlerini yakından ilgilendiriyor.

2017-2019 yıllarını kapsayan pazarlık masasında işverenleri MESS, işçileri ise Türk Metal, Çelik-İş ve Birleşik Metal-İş temsil ediyor.

GREV KARARINI UYGULAMAK İÇİN HAZIRLIKLARA BAŞLANDI

Taraflar arasında 5 Ekim 2017'de başlayan görüşmelerde, 60 günlük müzakere süresinde uzlaşmaya varılmaması üzerine, zorunlu resmi arabulucu sürecine geçilmişti.

Görüşmelerde, Türk Metal ve Çelik-İş'in ilk 6 ay için ortalama yüzde 38, Birleşik Metal-İş'in ise net 695 liralık zam talebine karşılık, MESS'in son teklifi ilk altı ay için yüzde 6,4 seviyesinde kalmıştı.

Bu arada, taraflar arasında ücret artış oranındaki görüş ayrılığı, yeni sözleşmenin süresi konusunda da yaşanıyor. MESS sözleşmenin üç yıllık olmasını isterken, sendikalar iki yıllık yapılmasını savunuyor.

Gelinen aşamada, zorunlu resmi arabulucu sürecinde de anlaşma çıkmaması üzerine 2 Şubat için grev kararı alan sendikalar, bunu uygulamak için hazırlıklarına başladı.

"BÖYLE BİR ORTAMDA ARTIK BİZDEN VERİM ALAMAZLAR"

Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak,  MESS yönetiminin uzlaşıdan uzak bir tavır sergilediğini dile getirerek, bu tavrın bazı işverenlerce de eleştirildiğini söyledi.

MESS'in uzlaşmaz tavrında "Nasıl olsa ülkede OHAL var, işçiler bir şey yapamazlar" düşüncesinin de etkili olduğunu savunan Kavlak, şunları kaydetti:

"MESS yönetimi, OHAL'i kullanabilir, Yüksek Hakem Kuruluna ve oradan gelecek üç beş kuruş zamma bizi mahkum edebilir fakat şunu bilmeliler ki böyle bir ortamda artık bizden verim alamazlar. İş yerleri üretimlerinden dolayı kalite ödüllerine layık görüldüyse bu işçiler sayesindedir. İhracat ve üretim rekorlarının kırılmasında yine bu işçilerin büyük payı vardır. Onun için işverenler bildiklerini okumaya devam ederlerse, bir daha bu başarıları yaşayamazlar."

MESS yönetiminin, Türkiye'nin içinde bulunduğu süreci de göz önünde bulundurup daha duyarlı davranması gerektiğini belirten Kavlak, "Daha sağduyulu davranılıp, bu işin masada bitmesini sağlayacak tavır sergilemeli." dedi.

Gelinen aşamaya rağmen uzlaşıya ve iletişime açık olduklarını vurgulayan Kavlak, bu tutumlarına karşılık bulmamaları halinde 2 Şubat için aldıkları grev kararını uygulayacaklarını, hazırlıklarının bu yönde olduğunu bildirdi.

"TALEPLERİMİZ KARŞILANINCAYA KADAR TAVİZ VERMEYECEĞİZ"

Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci de, MESS'in Türkiye'nin ve metal sektörünün gerçekleriyle ilgisi olmayan teklifleri işçilere dayattığını öne sürdü.

Görüşmelerde uzlaşmaya varılmamasında MESS'in işi yokuşa süren tavrının etkili olduğunu savunan Değirmenci, "Biz meydanlarda, sokaklarda olmak istemiyoruz. Hakkımızı aldığımız sürece, bizim yerimiz tezgahlardır fakat bilinmelidir ki taleplerimiz karşılanıncaya kadar haklı mücadelemizde de taviz vermeyeceğiz. Bu doğrultuda grev hakkımızı kullanmaktan geri durmayacağız." dedi.

Metal sektöründe ortaya çıkabilecek kaos ve kargaşa ortamının tek sorumlusunun MESS olacağını ileri süren Değirmenci, şunları kaydetti:

"Metal işçisinin feryadını duyurmak, üyelerimizin taleplerini karşılamak için ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Verdikleri ücret zammı teklifleriyle bizleri sokağa, meydanlara sürüklemeye çalışanlar, bu işin altından kalkamayacaktır. Kanayan yaramızı kaşıyan MESS, sabrımızın sınırını zorlamaktadır. MESS, girdiği bu yanlışlar girdabından bir an evvel çıkmalıdır."

"DÜŞÜK ÜCRETLERE ÇALIŞTIRILAN METAL İŞÇİLERİ ENFLASYONA GÜVENMİYOR"

Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ise MESS'in teklif ettiği ücretin, metal işçileri tarafından kabul edilebilecek seviyede olmadığını belirterek, işverenlerin, işçileri enflasyonun biraz üzerindeki bir zamma mahkum etmeye çalıştığını savundu.

MESS'in işçilerin talebini oldukça yüksek bulduğuna dikkati çeken Serdaroğlu, "İşveren bu sözleşme enflasyonun biraz üzerinde bir oranla bitsin isterken, düşük ücretlere çalıştırılan metal işçileri enflasyona güvenmiyor." dedi.

Serdaroğlu, 2 Şubat için aldıkları grev kararının gereğine uygun olarak çalışmalarını sürdürdüklerini bildirerek, bu noktada 2015 yılında çıktıkları grevin kendileri için bir tecrübe olduğunu vurguladı.

MESS'in iş yerlerinin genel müdürleriyle toplantılar yaptığının kendilerine gelen bilgiler arasında olduğunu aktaran Serdaroğlu, "Önümüzde grev için yaklaşık bir haftalık süre var. Bu tarihe kadar MESS, yeni bir teklifle gelebilir. İşçilerin talebinin karşılanarak bir hafta içerisinde durumun değişmesini umuyoruz." dedi.

AA