• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.825
  • ...
Hayatımızın Büyük Taşları
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bu yüzden değil mi ki arkadaşının birkaç seslenişinden sonra ancak cevap verebilmişti “geliyorum” diye. Hep beraber sınıfa vardıklarında duygu karmaşasından kendini hala alabilmiş değildi ki “Profesör sınıfa girip karşısında duran dünyanın en seçilmiş öğrencilerine kısa bir süre baktıktan sonra, “Bu gün Zaman Yönetimi konusunda deneyle karışık bir sınav yapacağız” dedi. Kürsüye yürüdü, kürsünün altından kocaman bir kavanoz çıkarttı. Arkadan, kürsünün altından bir düzine yumruk büyüklüğünde taş aldı ve taşları büyük bir dikkatle kavanozun içine yerleştirmeye başladı. Kavanozun daha başka taş almayacağına emin olduktan sonra öğrencilerine döndü ve “Bu kavanoz doldu mu?” diye sordu.
 

Öğrenciler hep bir ağızdan “Doldu” diye cevapladılar. Profesör “Öyle mi?” dedi ve kürsünün altına eğilerek bir kova mıcır çıkarttı. Mıcırı kavanozun ağzından yavaş yavaş döktü. Sonra kavanozu sallayarak mıcırın taşların arasına yerleşmesini sağladı. Sonra öğrencilerine dönerek bir kez daha “Bu kavanoz doldu mu?” diye sordu. Bir öğrenci “Dolmadı herhalde” diye cevap verdi. “Doğru” dedi profesör ve gene kürsünün altına eğilerek bir kova kum aldı ve yavaş yavaş tüm kum tanelerini taşlarla mıcırların arasına nüfuz edene kadar döktü. Gene öğrencilerine döndü ve “Bu kavanoz doldu mu?” diye sordu. Tüm sınıftakiler bir ağızdan “Hayır” diye bağırdılar. “Güzel” dedi profesör ve kürsünün altına eğilerek bir sürahi su aldı ve kavanoz ağzına kadar doluncaya dek suyu boşalttı. Sonra öğrencilerine dönerek “Bu deneyin amacı neydi” diye sordu.
Uyanık bir öğrenci hemen “Zamanımız ne kadar dolu görünürse görünsün, daha ayırabileceğimiz zamanımız mutlaka vardır” diye atladı. “Doğru ama” dedi Profesör, “Bu deneyin esas anlatmak istediği “Eğer büyük taşları baştan yerleştirmezsen küçükler girdikten sonra büyükleri hiç bir zaman kavanozun içine koyamazsın” gerçeğidir”. Öğrenciler şaşkınlık içinde birbirlerine bakarken profesör devam etti:“Nedir hayatınızdaki büyük taşlar? Çocuklarınız, eşiniz, sevdikleriniz, arkadaşlarınız, eğitiminiz, hayalleriniz, sağlığınız, bir eser yaratmak, başkalarına faydalı olmak, onlara bir şey öğretmek… Büyük taşlarınız belki bunlardan birisi, belki bir kaçı, belki de hepsi.
 

Bu akşam uyumadan önce iyice düşünün ve sizin büyük taşlarınız hangileridir diye iyi karar verin. Bilin ki büyük taşlarınızı kavanoza ilk olarak yerleştirmezseniz hiç bir zaman bir daha koyamazsınız, o zaman da ne kendinize, ne de çalıştığınız kuruma, ne de ülkenize faydalı olursunuz. Bu da iyi bir iş adamı, gerçekte de iyi bir adam olamayacağınızı gösterir”. Profesör, ders bittiği halde konuşmadan oturan öğrencileri sınıfta bırakarak çıktı…”(Bu gerçek hikâye Kellog Business School’da (Northwestern Üniversitesi) İş İdaresi mastır öğrencileri ile Zaman Yönetimi dersi Profesörü arasında geçer.)
Herkesin beyninde bir deprem olduğu; düşünceli ve ses çıkarmadan dağılmaları da bunun en önemli kanıtıydı. Aylardır söyleyemediklerine hocanın tercüman olması birazcıkta olsa kendisini rahatlatmıştı ancak içindeki volkanında patlamasına sebep olmuştu.
 

“Gençliğin hareket demek olduğunu ve nelere kadir olduğunu hepimiz müşahede ettik. Ve etmeye de devam ediyoruz. Devrim yapıyorlar, rejim değiştiriyorlar… Tunus’ta, Mısır’da… Yapılanlar bunu kanıtlamıyor mu? Yeter ki gençlik iyi kanalize edilsin neleri başarmazlar ki? Yeni bir duruş, silkiniş, şahlanış, diriliş… Yapmamız gerek. Bu yüzden hepimiz “hayatımızdaki büyük taşları” belirleyip ona mukabil hareket etmeliyiz.
Artık kaplasın tüm ruhları manevi atmosfer,
Silkinip atsın üstünden ölü toprağı beden,
Kalmasın hiçbir meşguliyet emri bil maruf nehyi anil münkerden başka,
İşte o zaman tüm canlar Rabbe ram olarak gelir aşka.

 

Son olarak; Gençlik karar vermenin ve hayat rotasını çizmenin en önemli aşamasını teşkil etmektedir. Bu yüzen lütfen dikkat edelim vereceğimiz kararlara, atacağımız adımlara ve yapacağımız her türlü hal ve hareketlere. Bu tavsiyeler ışığında Rabbim hayatımızda belirleyeceğimiz büyük taşları hem dünyamızın hem de uhreviyatımızın kurtulmasına vesile kılsın. Yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı kendi katında kabul buyursun. Bizi ve kardeşlerimizi cennetin nimetlerinden faydalananlardan eylesin. Her türlü gayretlerimizi bizleri cehennemin azabından koruyacak kalkan eylesin. Rabbim bizleri mücahitlerden ve davasını hakkıyla sahiplenenlerden eylesin. Hep bir ağızdan âmin diyerek kantinden ayrıldılar hayatlarındaki büyük taşların hangileri oldukları düşüncesiyle...

İbrahim Mutahhar / Kayseri - Yaş: 23

 

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir