ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Afrin'deki Zeytin Dalı Harekatı'yla ilgili, Suriye'de rejime yazılı bildirimde bulunulduğunu fakat bunun rejimden icazet almak anlamına gelmediğini, uluslararası hukuka uygun hareket ettikleri için böyle bir yazılı bildirimde bulunduklarını söyledi.

Çavuşoğlu,  katıldığı özel bir televizyon programda Afrin'deki harekat hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin attığı tüm adımlarda Suriye'deki diğer aktörlerle istişare içinde olduğunu belirten Çavuşoğlu, terör örgütlerinin yok edilmesi amacıyla havadan da müdahale ihtiyacı duyulduğunu ve karadan da aynı şekilde müdahalenin yapıldığını kaydetti.

"Şu anda tespit edilen hedeflerin yüzde 95'i tam isabetle vurulmuştur ve burada siviller değil, teröristler hedef alınmıştır." diyen Çavuşoğlu, teknik konularda askerlerin gerekli açıklamaları yaptığını, hava sahasının kullanılma ihtiyacı olduğunu ve dolayısıyla F-16 uçaklarının bazı hedefleri vurduğunu söyledi.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkını kullandığını, uluslararası hukuk ve BM'nin ilgili kararları çerçevesinde hareket ettiğini vurguladı.

Çavuşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Burada esas olan bizim ne yaptığımız ve attığımız adımın uluslararası hukuka uygun olup olmadığıdır. Değişik açıklamalar gelebilir. Bizim de onlara verecek cevabımız olur ama bizim vereceğimiz cevap ve onların yaptığı açıklamalar kendi başına bize yönelik tehdidi bertaraf etmez. Bizim kendi adımlarımızı atmamız lazım. Bugüne kadar gerekli uyarıları yaptık. Bizim sınırımızın ötesindeki tehditten kimse bizi ne koruyabilir ne kollayabilir."

 "Bu, onlardan icazet aldığımız anlamına gelmez"

Türkiye'nin müttefiklerinden beklentisinin örgütlerin değil, Türkiye'nin yanında yer almaları olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, Türkiye'nin sivillerin etkilenmemesi için titiz davrandığını defalarca vurguladığını ve ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'a da bugün bu konuda net mesajlar verildiğini kaydetti.

Suriye'de Esed rejimine yazıyla bilgi verildiği yönündeki ifadelerine ilişkin Çavuşoğlu, şunları dile getirdi:

"Neticede onların İstanbul'da başkonsolosluğu var. Biz Fırat Kalkanı Operasyonu'nda da neticede bu rejimle şeyimiz olmasa da BM kayıtlarında bu Suriye rejimi halen sürüyor. Dolayısıyla yazılı bir bildirimde bulunuyoruz. Bu, onlardan icazet aldığımız anlamına gelmez, uluslararası hukuka uygun hareket ettiğimiz için böyle bir yazılı bildirimde bulunuyoruz.

Fırat Kalkanı Operasyonu öncesinde de bunu yaptık, şimdi de bunu yaptık. Sadece yazılı bir bildirimde bulunuyoruz. Biz buraya girdik, girme amacımız da budur."

Çavuşoğlu, şu anki sürecin Soçi'de ay sonunda düzenlenecek Suriye Ulusal Diyalog Kongresi ile ilgisinin bulunmadığını vurgulayarak, Türkiye'nin Soçi'de PYD/PKK'nın olmayacağını daha önce söylediğini ve İran'ın da Türkiye ile aynı düşünceye sahip olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin Suriye'deki aktörlerle bilgi paylaşımında bulunduğunu ve bilgi paylaşımının devam edeceğini belirten Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Gözlemci sayısını artırmak için arkadaşlarımız sahada çalışmalarını artırıyor. Daha önce 3 gözlem merkezi oluşturmuştuk, şimdi arkadaşlarımız 4'üncüsü için adımlar atıyorlar. Buradaki gözlemcilerimize de Afrin'den taciz ateşleri gelmeye başladı. Afrin'den taciz ve saldırı sadece Türkiye'ye yönelik değil, hem Fırat Kalkanı bölgesindeki askerlerimize ve Özgür Suriye ordusuna hem de İdlib bölgesindeki gözlemcilerimize ve oradaki insanlara, sivillere ve muhalefete yönelik saldırılar gelmeye başladı.

Bu terör örgütünün amacı burada istikrarı ve güveni engellemek, burada olsun atacağımız adımları engellemek, siyasi çözümü engellemek, kendisinin istediği kantonu ya da sözde terör devletini kurmak. Amaçları bu, dolayısıyla bu operasyonun İdlib bölgesindeki atacağımız adımlara da olumlu etkisi olacaktır."