Kudüs direnişinin sembolü Filistinli İstanbul`da
Siyonistler tarafından gözaltına alınırken çekilen fotoğrafıyla Kudüs direnişinin sembolü olan Cüneydi, "Kardeşimle, arkadaşlarımla birlikte Filistin`e, vatanıma, toprağıma ve başkentimize, Müslümanların başkentine sahip çıkmaya çalıştım." dedi.
Siyonist çeteler tarafından gözleri bağlı şekilde götürülürken çekilen fotoğrafıyla Kudüs direnişinin son sembol ismi olan Fevzi el-Cüneydi, İstanbul Esenler'e geldi.
Esenler Belediyesi'nin düzenlediği 3 günlük etkinliğe katılmak üzere Ürdün'ün başkenti Amman'dan tarifeli uçakla İstanbul'a gelen 16 yaşındaki Cüneydi ile babası Muhammed el-Cüneydi'yi Atatürk Havalimanı'nda belediye yetkilileri karşıladı.
Cüneydi ilk olarak Sultan II. Abdülhamid Han'ın Çemberlitaş'taki kabrini ziyaret etti ve padişahlığı döneminde Filistin'in bir karış toprağını düşmana vermeyen Sultan 2'nci Abdülhamid'e dualar etti. Cüneydi, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu ile birlikte düzenlediği toplantıda gazetecilerin sorularını cevapladı.
Esenler Belediye Başkanı Mehmet Göksu, yaptığı konuşmada, "Abdülhamid Han bundan yüz küsür yıl önce 'Bu topraklardan değil bir karış, bir zırnık bile vermem, bu topraklar milletin toprağıdır' dediği gibi o günün Abdülhamid Han'ının bugün torunu olan Recep Tayyip Erdoğan, 'O toprakların emanetini üstlenmiş bizler, Kudüs'ü başkent tanıyamazsınız, Kudüs Filistin'in başkentidir.' dedi ve İslâm dünyası da bu karara 'evet' dedi." diye konuştu.
Filistinli Cüneydi'nin, Filistin'in, Mescid-i Aksa'nın ve hatta tüm İslâm ümmetinin onurunu korumaya çalıştığı ve siyonistlere meydan okuduğunu dile getiren Göksu, şöyle konuştu:
"Bir ay önce Filistin için meydan okuduğu esnada bu kardeşimiz ve onun gibi o yollara düşen Filistinli çocuklar, gençler, kadınlar, dünyaya sembol bir görüntü ortaya koydular. 23 tane korkak İsrail askerinin ortasında gözleri kapatılmış ve alnını asla yere dikmeyen, onurlu bir şekilde o askerlere karşı direnen, henüz 16 yaşındaki bir delikanlı görüntüsünü dünya bir taraftan gıptayla, bir taraftan acıyla, bir taraftan da dünyanın tarihi sürecine çok önemli bir imza olarak atıldı. Bu evladımız o görüntüyle dünyaya şunu söyledi: Filistin, Filistinlilerindir. Kudüs Filistin'indir ve Kudüs Filistin'inin olarak kalacaktır. Bedenimiz hiçbir zaman geçit vermeyecektir."
Çekilen fotoğrafıyla Kudüs direnişinin sembol ismi haline gelen Cüneydi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin'de çok sevilen bir lider olduğunu söyledi.
Cüneydi, "Davamıza sahip çıktıkları için Erdoğan ve Türkiye'deki kardeşlerimize çok teşekkür ediyoruz. Türkiye bizim ikinci vatanımız. Biz ikinci vatanımızdayız burada. Biz Türkiye'yi çok seviyoruz. Türkiye'deki bütün kardeşlerimizi çok seviyoruz. Bu davete icabet ettim. Ben çünkü ikinci vatanıma geçiyorum. Yabancı bir ülkeye gitmiyorum, Türkiye'deki kardeşlerimin arasına geldim. İşgalci İsrail'in Filistin'deki çocuklara karşı politikası, tüm dünyaya gösterildi. İsrail gerçek yüzünü tüm dünyaya göstermiş oldu. Bu fotoğrafla tüm dünya İsrail'in kara yüzünü görmüş oldu." şeklinde konuştu
"Fotoğrafta ben değil; israil benden korkuyor"
Çekilen fotoğrafın hikayesini anlatan Cüneydi, "Ben bu fotoğrafımı israil beni bıraktıktan sonra görebildim. Beni tutukladıklarında hapse götürdüler ve ben hiç bir şey göremedim. Bir televizyon vardı. Sadece israili gösteren televizyondu. Ben hapishaneden çıkınca mutlu oldum, fotoğrafı gördüğümde gururlandım. Ben korkmuyorum fotoğrafta, israil korkuyor benden. Bunun ispatı ise bir asker değil 23 asker var o fotoğrafta. israil beni vahşi bir şekilde tutukladı. israil askeri beni tutuklarken silahlarıyla vurdu ve omzumu kırdı. Silahlarla kırıldı omzum ve hapishanede 22 gün kaldım. Mahkemem 14 Şubat'a kadar ertelendi." diye konuştu.
"Ben Filistinliyim, bu davada bir askerim"
Cüneydi, bir gazetecinin "Sokağa çıktığınızda tutuklanabileceğini düşündünüz mü, korktunuz mu?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Ben Filistinliyim, bu davada bir askerim. Filistin'in çocuğuyum. Bu davada bütün kardeşlerimin ve arkadaşlarımla birlikte birer asker olmalıyız. Ben bunları hiç düşünmeden sokağa çıktım. Ben vatanıma, Kudüs'e, bizim başkentimize sahip çıkmazsam kim sahip çıkacak? Bunun için sokaklara çıktık, davamıza sahip çıktık. Benim için hiç önemli değil, beni tutuklayabilirler, şehit edebilirler, hapse atabilirler, her türlü ihtimal var, ben bunlara hazırım. Kardeşimle, arkadaşlarımla birlikte Filistin'e, vatanıma, toprağıma ve başkentimize, Müslümanların başkentine sahip çıkmaya çalıştım." (Nizamettin Aşkın- İLKHA)