Mustafa Karakaş/Doğruhaber

2015 yılında seçimi kazandığında Yunanistan`a sosyalizmi getirecekmiş gibi sol seküler kesimin öve öve bitiremediği Aleksis Çipras liderliğindeki Syriza (Radikal Sol İttifak) hükümeti solun tüm umutlarını tüketti.

Solun en büyük argümanlarından olan işçilerin haklarını koruma iddiası Syriza`nın gadrine uğradı ve Syriza greve gitmeyi zorlaştıran yasayı onayladı.

3 yıl önce CHP ve HDP`nin seçimlerdeki zaferi dolayısı ile “kendi kazanmış gibi sevindiği” Çipras balonu çabuk söndü. Yunanistan'da işçi ve emekçilerin haklarını kısıtlayan yasaları peş peşe geçiren Syriza hükümeti, kitlesel protestolara rağmen greve gitmeyi zorlaştıran yasayı da kabul etti.

Yaklaşık 100 maddelik reform paketi, sendikaların grev kararı almasını zorlaştırıyor. Sendikaların iş bırakma kararı alabilmesi için artık üyelerinin yarısının oyunu alması gerekecek. Eski düzenlemeye göre üyelerin yüzde 20'sinin onayı grev kararı için yeterli oluyordu. Yasa ayrıca ipotekli mülklerin haczini kolaylaştırıyor ve ailelere yapılan ödeneklerde kesintiler öngörüyor.
Seçimleri kazandığı gece “Avrupa`yla çatışmayacağız. Ama esir de olmayacağız” diyen Çipras AB`nin ve İMF`nin istediği tüm yasaları birer birer meclisten geçirtip, uyguladı ama ne var ki Türkiye`de IMF karşıtlığı yapan sol Çipras`ın bu uygulamalarını adeta görmezden geliyor.

Türkiye sol kesiminin Che Guavere yakıştırmaları yaptığı Çipras, kısa sürede Türkiye`deki benzerlerinin düştüğü duruma düştü ve Batı`ya teslim oldu.

Hoş zaten Batı karşıtlığı yoktu ve Burjuva çocuğuydu ama hayal görmek isteyen sol kesime Çipras`ın durumu izah edilemezdi. Şimdi anlamışlar mıdır?

Hiç sanmam. Çipras`ın 2 slogan atması kendisine ‘devrimci` denmesine yetecektir.