• DOLAR 34.506
  • EURO 36.357
  • ALTIN 2848.1
  • ...
"Eşler birbirlerini günahtan korumalı"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Sosyal medyada evlilikler üzerinden İslam'a yapılan saldırılar, eşler arasındaki ilişkilerde İslami ölçüler ve eşler arası ilişkiler üzerinde değerlendirmelerde bulunan Adıyaman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Bölüm Başkanı Hüseyin Çelik, eşlerin birbirleri için bir örtü gibi olduğunu belirterek, "Nasıl ki örtü bedeni dışarıdan ve dışa görünmekten koruyor ise eşlerde birbirleri bu şekilde günahtan  korumalıdırlar." dedi.

Konu ile ilgili olarak İlke Haber Ajansına(İLKHA) değerlendirmeler de bulunan Çelik, eşlerin birbirleri ile olan ilişkilerini şöyle tarif etti:

"Eşlerin birbirlerinin ayıplarını kusurlarını gizlemesi lazım"

 "Ayet-i Kerime de Allah (cc) eşlerinizi sizin için bir elbisedir. Siz de eşleriniz için bir elbisesiniz.' buyuruyor. Buradaki benzetmede eşler arasındaki ilişki beden ile elbise arasındaki ilişkiye benzetilmiştir. Bunun birtakım incelikleri, bir takım güzellikleri var. Zira, elbise insana huzur verir, huzurunu arttırır. Bu yönü ile evlilikte insanın huzurunu sağladığı için eşler arası ilişki elbiseye benzetilmiştir. İkincisi ise elbise insanın avret yerlerini örter. Nasıl ki elbise insanın avret yerlerini, ayıplarını örtüyor ise eşlerin de birbirlerinin ayıplarını kusurlarını gizlemesi lazım. Birbirlerinin hatalarını, eksikliklerini varsa kusurlarını örtecek, gizleyecek. Dışarıda, insanlara bunu anlatmayacak. Yani eşlerin kendi arasında bir özeli olacak ve bu özeli de kimse bilmeyecek. Bu da birbirlerine bir elbise gibi olmak ile mümkün olur."

"Bir elbise yırtıldığı zaman içerideki mahrem olan şeyler gözükür." diyen Çelik,  "Bir insanında gözü dışarıda ise bu elbise yırtılmış demektir. Şu da bir gerçek ki, bir kişi harama ilgisi arttıkça eşine karşı olan ilgi azalır.  Haramdan uzaklaştıkça eşine karşı olan ilgi artar. Elbise ile beden arasına herhangi bir yabancı madde koyduğumuz zaman insanı rahatsız eder. " dedi.

"Evlilik iyi anlaşılmalıdır"

Evlilik yapacak kişilerin önceden evlilik ile ilgili yeterli donanıma sahip olması ve kendini ruhen de hazır hissetmesi gerektiğini belirten Çelik "Kur'an-ı Kerim eşlerin birbirlerine karşı olan vazifelerinden bahseder, bir takım görev ve sorumluluklar verir. Bunları bilmemiz gerekiyor. Çünkü bugün insanlar ne yapmaları gerektiğini bilmeden evlilik yoluna çıkıyor. Evlendikten sonra yıllar içerisinde de evliliği öğrenmeye çalışıyor. Yıllar geçiyor 3- 5 tane çocuğu oluyor. Nasıl gidiyor diye soruyorsun? Geriye dönük bir takım yakınmalarda bulunuyor. Bu tür şeylere düşmemek için bir takım sorumluluklar var, bir takım gereklilikler var. O gerekleri yerine getiremeyen insanın evlenmesi doğru değil. Mesele, ticaretin haramını-helalini bilmeyen bir insanın ticaret yapması gibi bir  şey. Bu doğru değil." ifadelerini kullandı.

"İslam'a saldırıyor kendi kusurlarını ise göz ardı ediyorlar"

Sosyal medya üzerinden İslam'a yönelip yapılan saldıranlar ve İslam'ı kendi anlayışlarına göre yorumlayarak dile getirenlere tepki gösteren Çelik,  çocuk evlilikleri söylemi üzerinden ortalığı karıştıranlara da dikkat çekerek, "Medyadan hareket ile İslam'a saldırıyorlar, Müslümanlara saldırıyorlar, Kur'an'a saldırıyorlar. Öncelikle İslam'ın evlilik konusunu iyi anlamak gerekir. Müslümanları yanlış anladıkları ve bazı meseleleri yanlış yorumladıkları için İslam'a saldırıyorlar. Bu insanlar, öte taraftan kendi kusurlarını, kendi yaptıklarını ise göz ardı ediyorlar." dedi.

"Kadının aileyi geçindirme sorumluluğu yoktur"

İslam'da nafakanın erkeğe ait olduğunu ve kadının çalışmak zorunda olmadığını söyleyen Çelik, kadınların çalıştırılma bahanesiyle reklam haline getirildiğini söyledi.

Çelik, "Kadınlarımız, kızlarımız adeta bir reklam aracı haline getirilmiş. Kadın hakları, eşitlik adı altında bir takım feminist duygular ile kadınlar evinden çıkarılarak eşi dışında herkese hizmet eder hale getirilmiştir. Allah-u Teâlâ nafakayı temin etmeyi erkeğe vermiş. Kadının aileyi geçindirme sorumluluğu yoktur. Peki, kadın çalışamaz mı? Eğer şartlar uygun olursa haram, helallere dikkat edilirse, elbette kadınlar da çalışabilir, böyle bir hakkı var. Harama düşmemek şartı ile çalışabilir. Ama vazifeler haklardan önce gelir. Mesela kadının çocuklarına annelik yapması Kocasına hanımlık yapması vazifedir. Çalışması ise hakkıdır. Ancak, helal dairesi içerisinde olursa." şeklinde konuştu.

 "Bir anne çocuğunu emzirmek zorundadır"

Kadının evine hizmet etmek ve çocuğunu emzirmek zorunda olmadığı gibi bir takım yanlış bilgilerin toplum içerisinde dolaştığını söyleyen Çelik, bu hususlara dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizerek şu ifadeler ile konuşmasına devam etti:

"Hanımlarımız bizlere Allah'ın birer emanetidir. Biz burada bir emanetçiyiz. Emanetin sahihi kim? Allah-u Teâlâ. O halde emanete, emanet sahibinin istediği şekilde bakmalıyız. Onlara Allah-u Teâlâ'nın istediği şekilde davranmak zorundasın. Eğer onlara hor davranır, onları incitirsek, Allah-u Teâlâ'nın razı olmadığı davranışları onlara karşı ortaya koyarsak bu da bizim emanete sahip çıkmadığımızın bir göstergesi olur. Nafakayı erkeğe vermek ile birlikte Allah-u Teâlâ çocukların emzirilmesi görevini de annelere vermiştir. Bugün bazı anneler çıkıyor 'ben çocuk emzirmek zorunda değilim' diyor. Bilhassa genç, İslam'ı yeni tanımış veya kendince bir şeyler okumuş bir bayan, 'ben çocuk emzirmek zorunda değilim, evin temizliğini yapmak zorunda değilim, eşime yemek yapmak zorunda değilim, gerekir ise bir temizlikçi tutsun evi temizletsin, bir sütannesi tutsun çocuğunu emzirtsin, ben bunları yapmak zorunda değilim.' diyorlar.  Evet, 'kadın bunları yapmak zorunda değil' diyerek maalesef yanlış bir fetva veriyorlar. Bu konuyu iyi anlamak lazım. Biz ayetleri bazen yanlış anlıyoruz. Kadın, çocuğunu emzirmek zorunda mı? Evet, emzirmek zorunda. Bir anne çocuğunu 2 seneye kadar süt emdiği müddetçe emzirmek zorunda." (Cemil Özdaş - İLKHA)






 

Bu haberler de ilginizi çekebilir