Hanımlara toplu taşımada pembe otobüs, ayrımcılık değil ayrıcalık
Hanımlar, birçok ilde hayata geçirilen ve ilgi gören hanımlara özel otobüs uygulamasının diğer illerde de yaygınlaşması gerektiğini düşünüyor. Gazetemize değerlendirmelerde bulunan STK temsilcileri ve toplu ulaşımı kullanan hanımlar, toplu taşımada pembe otobüs istediklerini, bunun ayrımcılık değil, pozitif bir ayrıcalık olacağı görüşünde.
M. ERKAN YAVUZ- DOĞRUHABER
Bursa, Malatya ve son olarak Kahramanmaraş illerinde kadınlara özel otobüs uygulamasına geçilmesi hanımları sevindirdi. Uygulamanın kadınlar için pozitif ayrıcalık getirdiğini savunan hanımlar, bu uygulamanın tüm illerde yaygınlaştırılması gerektiğini savunuyor. Gazetemize konuşan STK temsilcileri ve hanımlar, toplu taşımadaki yolculuk sorunlarından yakınarak, pembe otobüs uygulamasının tüm illerde yaygınlaştırılması gerektiğini savunuyor.
KADININ HER ORTAMDA KENDİ TABİATI GEREĞİ RAHAT EDEBİLECEĞİ ORTAMLAR HAZIRLANMASI ELZEMDİR
Kadının korunması gerektiğini ifade eden TESSEP Genel Koordinatörü Aynur Sülün, “Toplum bireylerden müteşekkil olan bir yapıdır. Toplumun sıhhati, huzuru, toplumsal barış ve güven bireylerin kendi tabiatlarına uygun bir yaşam tarzına sahip olmasıyla mümkündür. Aynı zamanda bireyler adına yapılan uygulamaların da bireylerin tabiatını dikkate alarak yapılması gereklidir. Bireyin akıl, ruh ve beden sağlığını gözetmeden onun adına yapılan her türlü girişim bireye zarar vermekte ve toplumsal huzuru ve güveni etkilemektedir. İnsanlık neslini vücuda getiren, İslam`da kutsal bir yere sahip olan kadının korunması önce ailenin, sonra da toplumun korunmasıdır. Kadının her ortamda kendi tabiatı gereği rahat edebileceği ortamlar hazırlanması elzemdir.” dedi.
ÖZELLİKLE BİRÇOK KADIN ERKEĞİN YANINDA OTURMAKTAN RAHATSIZ OLMAKTADIR
Kadının seyahat ederken kendini rahat hissetmesi gerektiğinin altın çizen Sülün, “Onun içindir ki seyahat ederken de kadın kendisini rahat hissetmelidir. Her ilde kadınlara özel otobüsler tahsis edilmelidir. Özellikle her gün otobüslerle işyerine, okula gitmek zorunda kalan kadınların rahat bir yolculuk yapmaları haklarıdır. Kadınlar karma otobüslerde çocuklarıyla yeterince ilgilenememekte, emzirme, altını değiştirme gibi ihtiyaçlarını görememektedir. İstemedik erkek ilgisine maruz kalabilmektedir. Özellikle birçok kadın, erkeğin yanında oturmaktan rahatsız olmaktadır. Fıtratı bozulmamış her kadın kendisini hemcinsinin yanında olduğu kadar, erkeklerin yanında rahat hissetmez. Birçok konuda çekingen davranır. Bu açıdan kadının kendisini rahat hissedebileceği, çeşitli ihtiyaçlarını karşılayabileceği, rahatsızlık veren bakış ve ilgiden korunabileceği bir ortamda hemcinsleriyle yolculuk yapması onun hakkıdır. Üstelik birçok toplu taşıma aracında tacizlerin, ahlaksız görüntülerin olduğunu ve çocuğuyla yolculuk yapan bir annenin bu görüntülerden ne kadar rahatsız olduğu aşikârdır. Kadınlar kendileri için tahsis edilen otobüslerde görmek istemedikleri tacizane davranışlardan ve iki cins arasında gerçekleşen ahlaksız hareketlerden hem kendisini, hem de evladını korumuş olacaktır.” şeklinde konuştu.
TÜM İLLERDE KADINLARA ÖZEL OTOBÜSLERİN TAHSİS EDİLMESİNİ TALEP DİYORUZ
Hanımlara özel otobüslerin her ilde tahsis edilmesi gerektiğini söyleyen Sülün son olarak şunları söyledi; “Her insan evine girdiği andan itibaren kapısını kilitler, yatmadan önce son kez kontrol eder. Bunu yaparken tüm insanları hırsız gözüyle gördüğünden veya zan altında bıraktığından dolayı yapmaz. Sadece tedbir alır, böylece başını yastığa rahat koyar. İnsanların alışveriş yaparken aralarında senet imzalaması karşı tarafa güvensizliğin ifadesi değildir. Onun için kadınlara özel otobüs tahsis edilmesi tüm erkekleri zan altında bırakmak, art niyetli değerlendirmek manasında değerlendirilemez. Sadece olabilecek uygunsuzluklara karşı tedbir alınmış, kadının rahatı sağlanmış olur. Tabi bu otobüslere binmek istemeyenler, karşı olanlar karma otobüslere binebilirler. Ama kadınların bu talebine karşı çıkma hakları yoktur. Herkes istediği gibi yolculuk yapsın. Tüm illerde kadınlara özel otobüslerin tahsis edilmesini talep diyor, bunu kadınlara verilmiş bir hak olarak değerlendiriyoruz.
PEMBE OTOBÜS PROJELERİNİ DESTEKLEMENİN ÖNEMLİ OLDUĞUNU İFADE ETMEK İSTERİM
Zamanın Zeynebi Derneği Genel Başkanı Sabiha Ateş Alpat ise, “Toplum topyekûn ıslah edilmediği sürece pembe otobüslerde kadınların sıkıntı çekmemesi kalıcı bir çözüm olmaz, belki lokal derecede bir rahatlık getirebilir. Tabi bunları söylerken pembe otobüs projesine olumsuz bakmıyorum, elbette önemlidir. Güvenli bir seyahat için olmasında çok fayda vardır. Kadına ve çocuğa tacizin önlenmesi için evvela toplumun ıslah edilmesi gerekiyor. Bu ıslah çalışmaları bireysel veya bir takım STK`ların çalışmalarıyla değil, bizatihi devletin eğitimde köklü bir değişimle sağlaması lazım. Yoksa bahsettiğimiz önlemler yerel kalır ve genel anlamda yine sıkıntı var olur. Bu anlamda yetersiz de olsa Pembe otobüs projelerini desteklemenin önemli olduğunu ifade etmek isterim. Bu uygulamaya sadece inanç açısından bakmamak lazım, insan açısından bakmak lazım. Kim olursa olsun din fark etmeksizin, insanoğlunun rahat seyahat etmesi açısından, toplumun emniyetli olmasıyla alakalı bir durumdur. Maalesef her zaman okuyoruz, çocuk ve kadınların sözüm onlara bazı erkekler tarafından tacize uğradığını, bu açıdan rahat bir yolculuğun olması bir anlık da olsa bir nefestir. Tacizlerin yoğun olduğu bu dönemde daha kalıcı çözümlerin de geliştirilmesi gerekiyor. Kesinlikle her alanda toplumun ıslah edilmesi gerekiyor. Özelikle manevi kalkınmayı destekler nitelikte bir eğitim modelinin hayata uygulanması kaçınılmaz hale gelmiştir.” ifadelerini kullandı.
İYİLEŞTİRMELER YAPMAK BELEDİYELERCE ZORUNLU KILINMASI GEREKEN BİR DURUM
Yolculardan Sümeyra Çiftçi de, “Uzun zamandır gündemde olan ama hâlâ uygulamaya geçilmemiş ve ivedilikle geçirilmesi gereken bir proje olarak görüyorum. İstanbul`da yaşayan kadınlar için toplu taşıma, özellikle metrobüsler yol ve trafik çilesini iki katına çıkarmaktadır. Normal bir şekilde binebilmek için kaybettiğimiz zaman göz ardı edilemeyecek oranda. Böylesine rahatsız edici ortamda yolculuk yapmayı kolaylaştıracak iyileştirmeler yapmak belediyelerce zorunlu kılınması gereken bir durum. Bu durumu sadece dini bir olgu olarak görüp eşitliğe ve seküler yapıya aykırı olduğunu düşünüp eleştirmek sadece cahilce yapılmış yorumlar olarak görmekteyim. Sadece bayanlar için değil erkekler için de daha konforlu ve rahat yolculuk yapma imkânına sahip olmak neden eleştirilir anlamış değilim. Her birey yeniliklere açık olmalı ve gelişmeye, kendisini geliştirmeye yönelik çaba harcamalı. Bu tür iyileştirmeleri desteklemesi gerekirken eleştirmesi olmaması istemesine mantıklı bir gerekçe sunulamaz. İlgili kurumların da toplumun, özellikle kadınların daha rahat yolculuk yapmaları için düşünülmeden yapılmış eleştiriler yerine daha faydalı adımlar atmalarını temenni ediyoruz.” dedi.
KADININ GEREK İŞ HAYATINDA GEREKSE SOSYAL HAYATTA KONFORUNUN SAĞLANMASI HAYATİ BİR GEREKLİLİKTİR
Kadınların iş hayatında ve sosyal hayatında konforunun sağlanması gerektiğini ifade eden Şüheda Botan, “İstanbul ve diğer kentlerimiz hızla büyüyor. Bununla beraber birbirinden uzak yeni merkezler oluşuyor. Bu merkezler beraberlerinde yeni kadın istihdamlarını getiriyor. Yeni gelişen çevre ilçelerdeki yoğunlukla beraber ulaşım konforunun da sağlanması hayati önem taşımaktadır. Bu yoğun ulaşım ağında kadının çaresizliği aşikârdır. Kadının gerek iş hayatında gerekse sosyal hayatta konforunun sağlanması hayati bir gerekliliktir. Özellikle İstanbul`da toplu taşıma araçlarında kadınların maruz kaldığı muamele, kadın olma ayrıcalığını bertaraf etmektedir. Öyle ki zaman zaman köprülerde ve duraklarda hareket edilemez noktaya geliniyor. Sonuç itibariyle bu durum inancımız ve insanlığımızın gereği olan kadına hürmet mefhumunu yok saymaktadır. Fikir ve inancı ne olursa olsun tüm kadınların bu yoğun insan kitlesi ve hürmetsizlik içerisinde konforunu ve sıhhatini sağlayacak bir yeniliğe gidilmesi gerekir. Japonya, Brezilya, Endonezya, Mısır, BAE, İran gibi ülkelerde örneklerine rastladığımız kadınlara özel ulaşım araçları ülkemizdeki bu sorunun çözümünde tam bir çare olmasa da önemli bir adım olur. Bu öneriyi ‘sorunu daha fazla büyütecek, kişileri ayrıştıracak` gibi söylemlerle eleştirenler ya metrobüs kullanmamış ya da durumdan rahatsızlık duymuyorlardır!” şeklinde konuştu.
MAHREMİYET SINIRLARININ HİÇE SAYILDIĞI YOLCULUKLAR TÜM KESİMLERİ RAHATSIZ EDİYOR
İstanbul ulaşımındaki sıkıntılardan söz eden bir diğer yolcu Susa Ayyıldız da şunları söyledi;
“Metrobüs hem ulaşım sağladığı güzergâh ve bu güzergâhın uzunluğu hem de hızı sebebiyle İstanbul`da en çok kullanılan toplu taşıma araçlarından biri. Bunun doğal sonucu olarak da günün her saatinde çok yoğun ve kalabalık maalesef. Özellikle okul/mesai başlangıç ve bitiş saatlerinde sadece metrobüse binebilmek bile yarım saatten fazla vakit alabiliyor. Bu yoğunluk ve kalabalıkta en çok mağdur olanlar da bayanlar oluyor. Kapasitelerinin 2-3 katı yolcu alınan araçlarda erkeklerle iç içe mahremiyete dair tüm değerlerin alt üst edildiği bir şekilde mecburen yolculuk yapılmak zorunda kalınıyor. Kaldı ki mahremiyet sınırlarının hiçe sayıldığı yolculuklar sadece mütedeyyin bayanları değil, seküler bakış açısına sahip tüm bayanları rahatsız ediyor. Kalabalık nedeniyle yaşanan nahoş durumlar yolculukları çoğu zaman işkenceye çeviriyor. Kadınların toplumda hak ettiği değeri bulabilmesi için pozitif ayrımcılık sağlanan günümüzde kadınlara ait toplu taşıma araçları bir pozitif ayrımcılık değil zaruri bir ihtiyaçtır.”