Van Dursun Odabaşı Tıp Fakültesi Hastanesinde, yaptığı operasyonla ilgili gazetecilere bilgi veren Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi Radyodiognastik Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Yavuz, bölgedeki yüksek rakım nedeniyle hipertansiyonun yüksek olduğunu belirtti.

Beyin damarlarındaki darlıkları anjiyo yöntemiyle tedavi ettiklerini söyleyen Yavuz, "Kardiyoloji, kalp damarlarında yapılan işlemlerin yapılış şekliyle benzerlik gösteriyor. Kasıktan ana büyük atardamarlara girerek, beyindeki daha küçük damarlara ulaşıp, buradaki darlıkları ya da yer yer anevrizma yani beyindeki baloncukları tedavi etme şansımız oluyor. Bu bölgede bu tür hastalık son derece yaygın, üstelik rakımın yüksek olması, hipertansiyonun son derece yüksek olması bunu tetikliyor. Bu da anevrizma grubu hastalarında risk teşkil ediyor ve hasta acilen bize başvuruyor. Daha önce bir kaç defa deprem öncesi dönemde bu işlem yapıldı ama şu an da üniversitemizde mevcut yeni cihazımızla da bu sistemi oturtmak ve bunu daha rutin hale getirmek istiyoruz. Buradaki asıl amacımız beyin damarlarındaki darlıkların, kireçlenmelerin, anevrizmaların, patolojisini, tedavisini yapmak. Burada inme vakalarının tedavisini hedefliyoruz. Bu tür hastaların tedavisi çok acil yapılmalı, yoksa ölüm ile sonuçlanabilir. Biz bu tür hastaları çok çabuk sevk edemiyoruz, o yüzden tedavilerini burada yapıyoruz." dedi.

Kasıktan klasik anjiyo yöntemiyle hastaları tedavi ettiklerini belirten Yavuz, "Hastalarda gerek genetik bir takım etkenler, gerek zaman içerisinde oluşan değişiklikler sonucu damarlarda oluşan bu anevrizmaları aslında hayatın herhangi bir aşamasında patlayarak, hastayı bir anda çok acil müdahale gerektiren bir duruma sokabilir. Biz bu ameliyatlarla bunun önlemini alıyoruz. Ayrıca bu ameliyatın beyin cerrahi tarafından yapıldığını da biliyoruz. Ama beyin cerrahi tarafından yapılan ameliyatlar sonucunda hastalarımız çok uzun süre hastanede kalıyor. Biz sadece kasıktan klasik anjiyo yöntemiyle bu hastaları tedavi ederek, hastaların bir kaç günde taburcu olmalarını sağlıyoruz. Gelişen stent teknolojisi sayesinde damarda akan kanı anevrizma dediğimiz o baloncuğun içerisine girmeden akım yönünü değiştirmeden ondan uzaklaştırmakta böylece o baloncuğun içerisindeki basıncı azaltmakta. Biz buna ek olarak o baloncuğun pıhtılaşmasını sağlayacak koil dediğimiz özel aparatları da bırakarak anevrizmanın dolumunu engellemeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Yavuz, son olarak, "Cihazımızın verimli bir cihaz, personelimiz bu işin yürüme aşamasında ama bir şekilde onların eğitimine gerek üniversitemizin gerek rektörlüğümüzün desteğiyle hem eğitimlerini hızlandırma şansımız oldu hem de malzeme konusunda destek görme şansımız oldu." şeklinde konuştu. (Yunus Tuğrul- İLKHA)