• DOLAR 34.384
  • EURO 36.622
  • ALTIN 2832.672
  • ...
Erdoğan grup toplantısında konuşuyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulunduğu sırada isim vermeden Abdullah Gül'e göndermede bulundu.

"BU TRENDEN DÜŞENLER DÜŞTÜKLERİ YERDE KALIRLAR"
Erdoğan, "Kusura bakmasınlar. Bu birlikteliği, beraberliği, dayanışmayı zedeleyenler bilsinler ki artık bu kervanın samimi yolcuları değildir. Biz bu yola çıkarken ahdederek çıktık. Bu ahitle çıkarken de sadakatin aslolan bir kavram olduğunu bilerek çıktık. Bu trenden düşenler, düştükleri yerde kalırlar." şeklinde konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Bugüne kadar katıldığımız ile kongrelerimizin sayısı 15'i buldu. Sayın Başbakanımız da farklı illerde kongrelere katıldı. Bu hafta sonu da Elazığ, Bingöl, Tokat kongrelerimizde milletimiz ile kucaklaşayacağız. Bu yılın eylül ayı gibi planladığımız büyük kongremiz için hazır hale gelmiş olacağız. Mahalli idareler ile milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine mücadelemizi tazelemiş olarak gireceğiz.

"HERKES AĞZINI AÇMADAN ÖNCE NEREDE BULUNDUĞUNA DİKKAT ETMELİDİR"
Geçmişte partimiz çatısı altında olup da bugün dışarıda başka havalarda gezen hiç kimsenin partimizle ilgili söz söylemeye hakkı yoktur. Herkes ağzını açmadan önce nerede bulunduğuna dikkat etmelidir.

"BU TRENDEN DÜŞENLER DÜŞTÜKLERİ YERDE KALIRLAR"
Bunlar AK Parti olarak milletimizle birlikte verdiğimiz hayati mücadelede en küçük desteklerini görmediğimiz, karşı saflarda silüetleri beliren kişilerdir. Bununla ilgili sesiniz çıkmayacak, evet-hayır referandumu yapılıyor, bakıyorsunuz birileri de 'hayır' için kampanya yürütüyor. Kulislerde, şurada burada. Şimdi de kendilerinde söz hakkı görüyorlar. Kusura bakmasınlar. Bu birlikteliği, beraberliği, dayanışmayı zedeleyenler bilsinler ki artık bu kervanın samimi yolcuları değildir. Biz bu yola çıkarken ahdederek çıktık. Bu ahitle çıkarken de sadakatin aslolan bir kavram olduğunu bilerek çıktık. Bu trenden düşenler, düştükleri yerde kalırlar.

"HIRSLARININ ESİRİ OLANLARIN HÜKMÜNÜ MİLLETİMİZ VERİYOR"
Bu süreçte bize düşen geçmişteki hatalardan uzak durmaktır. Tüm teşkilatlarımızın bu konuda güç birliği içinde olduklarını görmekten memnuniyet duyuyorum. Hırslarının esiri olanların hükmünü milletimiz zaten veriyor.

Siz hiç merak etmeyin. Türkiye'nin istiklali için hayatını ortaya koyarak çalışanlarla dikensiz bahçelerde kendi ikbali için yollara düşenlerin farkını milletimiz çok iyi biliyor.

ABD'NİN KUDÜS KARARI
Son grup toplantımızdan bugüne kadar gündemimizdeki en önemli meselelerden biri de Kudüs'tü. Amerika'nın kararının hemen ardından başlattığımız diplomasi trafiği ile hızla çalışma başlattık. İslam dünyasının uzun zamandır bir konu etrafında güçlü şekilde kenetlenmesine vesile oldu. İkircikli davranan kimi ülkeler var, hepsini biliyoruz. Ama genel görüntü ümit vericidir.

"AYRIMCILIK HEDEFİMİZ OLSA BU İŞLERE NEDEN GİRELİM"
Birileri hemen bizi ayrımcılıkla, ötekileştirme ile suçluyor. Daha önceki gün İstanbul'da Bulgar cemaatinin Demir Kilisesi'nin açılış törenini gerçekleştirdik. Hükümetlerimiz döneminde kilise, şapel, havra olarak 14 binin üzerine eseri hizmete sunduk. Trabzon'da Sümela Manastırı da aynen restore edilmeye devam ediyor. Ayrımcılık hedefimiz olsa bu işlere niye girelim. Bütün bu hizmetler inanç konusundaki samimi duruşumuzun ürünleridir.

"SONUNA KADAR FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDAYIZ"

Asırlar boyunca ecdadımız barışı, huzuru bozmamak şartıyla Kudüs'te kimsenin ibadetine karışmamıştır. Biz böyle bir ecdadın torunlarıyız. Bütün bunlara karşılık Osmanlı'nın elinden çıktığı günden beri Kudüs'te ne huzur ne barış vardır. Bölgede uygulanan devlet terörü insan hakları ihlalinin zirvesidir. Amerika'nın himayesindeki İsrail'in şımarıklıkları tüm dünyayı felakete sürüklemektedir. Biz tüm samimi dostlarımıza bu ikazı yapıyoruz. Çok geç olmadan bölgede adil bir düzenin kurulması temennimizdir. Sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya, haklarını hukuklarını korumaya devam edeceğiz. Türkiye olarak, Kudüs imtihanını başarı ile vermek mecburiyetinde olduğumuza inaniyoruz.

"AFRİKA'YA DOĞRU ADIM ATTIĞIMIZDA ONLAR KOŞARAK GELİYOR"
Afrika herkes tarafından ittifakla kabul edildiği üzere 3. bin yılın yıldızı olarak kıtadır. Afrika, Türkiye olarak yıllarca ihmal ettiğimiz, batılı sömürgecilerin kanlı pençelerine terk ettiğimiz birr kıtaydı. Büyükelçiliklerimizin sayısı kıtada 12'ydi. Şu anda Afrika'daki büyükelçilik sayımız 41 oldu. Hedef Afrika'da büyükelçiliğimizin olmadığı ülke inşallah bırakmayacağız. THY'nin 51 noktaya uçuş yapmasını sağlayarak yepyeni bir dönemin kapılarını araladık. Biz Afrika'ya doğru bir adım attığımızda onlar bize doğru adeta koşarak geliyor.

Fransa'ya gittiğimizde de oradaki vatandaşlarımızın ve Türkiye'de yatırımları olan güçlü kuruluşların temsilcileri ile de bir araya geldik. Samimi görüşmelerle de Türkiye-Fransa arasındaki ilişkilerin geleceğe yönelik olumlu neticelerin adımlarını attık.

"CİDDİ BİR AÇILIM POLİTİKAYLA DÜNYAYA YAYILACAĞIZ"
Şimdi önümüzde Latin Amerika ülkeleri de var. Oralara da gideceğiz. Çok ciddi bir açılım politikayla dünyaya yayılacağız. Türkiye'yi bir yandan terör örgütlerinin saldırıları ile bir yandan ikili ilişkilerdeki oyunlarla, bir yandan ekonomik kumpaslarla dize getirmek isteyenlerin asıl amacı bizi bu vizyondan uzaklaştırmaktır. Biz hem terör örgütlerini tepeleriz, hem masada iddialarımızı ortaya koyarız hem ekonomize sahip çıkarız hem de asıl hedeflerimize muhafaza ederiz .

"FARKLI DARBE GİRİŞİMLERİNİN İÇİNDELER"
15 Temmuz darbe girişimini ülkemizde başaramayanlar şimdi farklı darbe girişimlerinin arayışı içindeler. Bunu da özellikle buradan ifade etmem gerekir. Şu anda Amerika'daki malum dava bir siyasi içerikli darbe girişiminin işaretidir. Türkiye'yi güya kendilerine göre ekonomik noktada sıkıştırmak, FETÖ ile CIA ile FBI ile sıkıştırmak suretiyle Türkiye'ye kendilerine göre bir sıkıştırma operasyonudur. Bu da tutmayacak, bunu da başaramayacaklar. Türkiye bir kabile devleti değildir, bunu bilmeleri lazım.

"ÇATLASANIZ DA PATLASANIZ DA BU YOLDA KARARLILIKLA YÜRÜYECEĞİZ"
Türkiye'nin son 15 yılda geldiği yer birilerini rahatsız ediyor, bir kıskançlıktır gidiyor. Çatlasanız da patlasanız da biz bu yolda kararlılıkla yürüyeceğiz. Zaten bizim stratejik ortak olarak bildiğimiz dostlar, bizim sınırlarımızda 911 kilometre Suriye, 50 metre Irak sınırında terör örgütlerine her türlü silah desteğini veriyorlarsa biz kendileri ile neyi konuşacağız. 4 bin tır dolusu zırhlı taşıyıcılar, tank, top vs... Terör örgütüne veriliyor. En ufak geri adım var mı? Yok. Kalkıp bize nasihat çekmeye yetleniyorlar. Nasihati kendinize saklayın. Bu konuda biz samimiyet, dürüstlük ararız. Daha önce de söylediğim gibi biz göbeğimizi kendimiz kestik ve kesmeye de devam ederiz.

Bugüne kadar sadece bize çizilen sınırların içine mahkum olup kalsaydık ne 863 milyar dolar milli gelire ulaşırdık ne de 2023 hedeflerimiz olurdu. Bugünlere yüreğimiz, bileğimiz, aklımızla, mücadele ederek geldik.

"SARIKAMIŞ BİR ZAFERDİR"
Bugün Sarıkamış Harekatı'nın sona erişinin 103. yıl dönümü. Sarıkamış bir zaferdir. Daha büyük bir zafer için Sarıkamış'ta harekata devam eden ordumuz düşmana değil, tabiata yenik düşmüştür. Bu harekatta bizim askerlerimizin büyük bölümünü soğuğa kurban verdik ama Rus ordusunun 30 bini aşkın kayıpları cephede yaşanmıştır. Köyümüzden bazı büyüklerimiz Sarıkamış'tan dönünce merhum dedemle ilgili de "Tüfeğe sarılarak donduğunu gördüm" diyor. Bize yaşadıklarımızdan ders almak düşüyor. Ben de bu vesile ile gerek merhum dedemin aralarında olduğu tüm Sarıkamış şehitlerine Allah'tan rahmet diliyorum.

Birilerinin Türkiye'nin terörle mücadelesini, bölgedeki gelişmeler hususundaki tavrını itibarsızlaştırmaya çalışması boşuna değildir. Milletimizi kültüründen uzaklaştırarak mankurtlaştırmaya çalışanlar da aynı yolun yolcularıdır. Türkiye demek İslam dünyasında yaşayan 1.7 milyar insanın duaları demektir. Türkiye demek hangi inanca, kökene mensup olursa olsun tüm mazlumların ihtiyaç duyduklarında kendilerine uzanacaklarını bildikleri şefkat eli demektir.

Bugün ilk grup toplantımızı yaptığımız 2018, çok iyi değerlendirmemiz gereken bir yıl. Bu vesile ile Münir Özkul beyefendiye, Aydın beye Allah'tan rahmet diliyorum.

Adeta istiklal savaşı veriyoruz. Bu savaşın cepheleri çok geniştir. Artık kendi imkanlarımızla, kendi silahlarımızla ,artık Gabar'da, Tendürek'te varız. Her yerde varız.

"MHP İLE EL ELE VERECEĞİZ"
Anlıyorum ki bu kongrelerle birlikte 2019'a mart ve kasıma çok farklı gireceğiz. Bu yıl Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin hazırlıklarını büyük ölçüde hazırlamak mecburiyetindeyiz. Bunları da özellikle MHP ile el ele vererek dayanışma içinde temenni ederim ki ana muhalefet de buna katılır, bu süreci hızlandırmamız gerekiyor.

Asıl olan yeni yönetim mimarimizin omurgasının nasıl oluşturulacağıdır. Hazırlıkları süratle bir araya getirerek önümüzdeki bir asrı kucaklayacak yönetim modeli oluşturmakta kararlıyız. İlk imtihan mahalli seçimlerdir. Mart 2019. Buna hazır mısınız? Kasım 2019. Hazır mısınız? Kapı kapı dolaşmaya da var mısınız?

Seçimler arefesinde sayın Devlet Bahçeli'nin yerli ve milli duruşunu özellikle vurgulamam lazım. Bu yerli ve milli duruşla birlikte inanıyorum ki ülkemizde bizi bölmek, ayrıştırmak isteyenler hedeflerine ulaşamayacaktır. Bizler 7 Ağustos ruhunu yaşamakta kararlıyız.

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir