Şehidler Ümmete Şehadet Bilicini Tekrar Kazandırdılar
İzmir İnsani Yardım Derneği (İZYAD) tarafından düzenlenen 'Şehadet Gecesi'nde İslam davası uğruna canlarını vermiş olan şehidlerin, kanlarıyla ümmetin dirilişine vesile oldukları vurgulandı.
İZMİR - İzmirli şehidler; Bilal Yaldızcı, Bahattin Yıldız ve Cengiz Songür'ü anmak amacıyla İZYAD tarafından düzenlenen program Türkiye Kur'an-ı Kerim okuma birincisi Harun Gün'ün Kur'an tilavetiyle başladı. Ardından dernek başkanı Rasim Çalar yaptıkları faaliyetler hakkında bilgi verdi.
"Şehidler Ümmete Şehadet Bilicini Tekrar Kazandırdılar"
Programa konuşmacı olarak davet edilen araştırmacı yazar Abdullah Yıldız, şehidlerin verdikleri kanlarıyla ümmete tekrar şehadet bilincini kazandırdığını belirterek; "Şehidler görevlerini yaptılar. Sonrakiler de nöbetlerini bekliyorlar. Nasıl ki; binlerce Müslüman İslam topraklarının her tarafından gelip Çanakkale'de canlarını verdiler, bu gün de aynı şekilde bu topraklarda yaşayanlar canlarını Çeçenistan, Afganistan ve Filistin için veriyorlar. İslam uğruna dökülen kanlar, ümmeti tekrar diriltti. Şehadet bilincini ve Filistin davasını yeniden hatırlamamıza neden oldular" dedi.
"Şehidlerin Hayatında Namaz Çok Önemlidir"
Şehitlerin, namaza çok önem verdiklerini vurgulayan Yıldız, namazsız hiçbir faaliyetin hayır getirmeyeceğini söyledi. Yıldız, "Şehid deyince Kur'an literatüründe sadece Allah yolunda canlarını verenler değil; yaşantısıyla, örnek duruşuyla tanınan kişiler de anlatılır. Bir şehidin hayatında namaz çok önemlidir. Bunun İslam tarihinde çok örnekleri vardır. Mesela Şeyh Ahmed Yasin; her tarafı felçli, ama kalbi çalışıyor, aklı çalışıyor. Takip edildiği, tehlikede olduğu halde sabah namazına gider ve camide Hakk'a şahitlik eder" dedi.
"Mavi Marmara Olayı Bizi Yıldırmadı"
Programda söz alan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, İHH'nın bir hayır kuruluşu olmasının yanında aynı zamanda halkların özgürlüğünü isteyen ve cihadı önemseyen bir kuruluş olduğunu vurguladı. Yıldırım, Türkiye'de bazı kesimlerin İHH'ya 'tehlikeli' gözüyle baktığını belirterek, "Mavi Marmara öncesi bizi Filistin'e gitmekten vazgeçirmeye çalıştılar. Ama biz yılmadık ve her şeyi göze alarak Gazze'deki kardeşlerimize yardımlarımızı götürmeye çalıştık. Allah'ın izniyle bu uğurda canlarımızı da verdik. Filistin ve diğer İslam beldeleri özgürleşinceye kadar bu mücadele ve çabamız devam edecek. Akıtılan kanlar bizlere daha da cesaret veriyor" dedi.
Herkesi başlattıkları yetim projesine destek vermeye çağıran Yıldırım, "Dünyada şu an yaklaşık 160 milyon yetim bulunmakta. Çalışmalarımız sonucu ancak 24 bin yetim çocuğa ulaşabiliyoruz. Bu sayı bizce çok az. Bundan dolayı herkese iş düşüyor. İsraf haramdır. Herkes elini taşın altına koymalı ve bu yetim projesine yardımcı olmalıdır" dedi.
"Suriye'de Söylenenden Fazla İnsan Öldürülüyor"
Suriye'de vahşice öldürülen insanların sayısının söylenenden daha çok olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Suriye'deki direnişte Esad'ın katlettiği insan sayısı on binleri buluyor. Babasıyla beraber şuana kadar 100 binden fazla insanı katletti. Buna rağmen Suriye direnişinin arkasında ABD ve İsrail olduğunu zannedenler gaflet içerisindedirler. Binlerce insan zindanlarda, binlercesi kayıp ve binlerce çocuk yetim bırakıldı. Müslümanlar bu zulme sessiz kalmamalıdırlar. Diğer işgal edilen İslam beldeleri için nasıl, tepki gösteriyorsak aynı şekilde de zalim Esad'a da tepki göstermemiz gerekiyor. Şam'ın özgürlüğü Mescid-i Aksa'nın özgürlüğünü getirecektir inşallah" açıklamalarında bulundu.
Ayrıca Suriye'de kaybolan gazeteci Adem Özköse ve kameraman Hamit Coşkun hakkında bilgi veren Bülent Yıldırım, ikisinin de nerede olduklarını bildiklerini ve durumlarının iyi olduğunu söyledi.
Program sinevizyon gösterisi ve Yasir Sağıroğlu'nun okuduğu ezgilerle sona erdi. (İlyas Yıldız - İLKHA)