Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Ali Kemal Kadiroğlu, 'HIV taşıyan hastaya' ilişkin basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.

Hastanın Siirt'ten Diyarbakır'a getirildiği ve başka hastanelerin hastayı kabul etmediğini ifade eden DÜ Tıp Fakültesi Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Kadiroğlu, HIV taşıyan hastaya müdahale etmeyen hekimler hakkında soruşturma başlatıldığını belirtti.

Hastanın 27 Aralık 2017 tarihinde yatışının yapıldığını dile getiren Kadiroğlu, "Siirt ilinden ilimize gelerek, ilimizdeki diğer hastaneler tarafından kabul edilmediği için Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Kadın Doğum Hastalıkları polikliniğine müracaat eden HIV taşıyıcısı olan 27 yaşındaki hasta Ç.K'nın poliklinik muayenesinden sonra hastane yönetimi hastayı sahiplenmiş ve Kadın Doğum ve Jinekoloji Hastalıkları kliniğine yatışını sağlamıştır. Hastanın yatış sonrası takibi de idarece yapılmıştır. Söz konusu tarihteki klinik, icapçı öğretim üyesi hastayı sahiplenmemiş, tedavi ve takibini kabul etmemiş ve operasyona girmekten imtina etmiştir. Aynı gün gece saatlerinde hastanın doğum sancıları başlayınca bu hastalarda mutlak endikasyon olan sezaryen operasyonu için ana bilim dalı başkan vekiline haber verilmiştir. Aynı zaman da operasyon için gerekli koruyucu ekipman da (bariyer malzemeleri) temin edilmiştir. Saat 22.00 civarında sezaryen ameliyatına alınarak 3 kilo 150 gram ağırlığında 51 santimetre boyunda canlı bir erkek çocuk doğurtulmuştur. Bebek gerekli tedbirler alınarak yeni doğan kliniğine yatırılmış ve gerekli proflaktik tedavi (koruyucu tedavi) başlanmıştır." dedi.

"Asistan doktorumuzun tedavisine, evinde devam etmek üzere istirahat verilmiştir"

"Ne yazık ki, operasyon esnasında asistan doktorumuzun eline ameliyat esnasında kullanılan sütür iğnesi kazaen battığı ifade edilmiştir" diyen Kadiroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Asistan doktorumuza zaman kaybetmeden Enfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim dalında görevli, konunun uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen tarafından gerekli proflaktik üçlü tedavi (Anti Retroviral tedavi) başlanmıştır. Asistan doktorumuzun tedavisine evinde devam etmek üzere istirahat verilmiştir. Bu arada hasta, operasyon sonrası Kadın Doğum Hastalıkları kliniğine yatırılarak tedavisine ve takibine devam edilmiştir. Hasta ve bebeği, komplikasyonsuz bir şekilde 30 Aralık 2017 tarihinde saat 11.05'te hastanemizden önerilerle taburcu edilmiştir."

"Konu ile ilgili gerekli soruşturma başlatılmıştır"

Hastaya müdahale etmeyen hekimler hakkında soruşturma başlatıldığını dile getiren Kadiroğlu, "Bu vakada tıbbi ve etik kurallara aykırı bir şekilde defansif davranan hastayı kabul etmeyen, 2 gün boyunca klinik ve poliklinik işleyişini durduran, sağlık hizmetini vermeyen klinikteki bazı hekimler ile ilgili hastane yönetimi gerekli tutanakları tutmuş ve tıp fakültesi dekanlığı ile rektörlük bilgilendirilmiştir. İlgili tutanaklar rektörlüğün talimatı ile 29 Aralık 2017 tarihinde gerekli soruşturmanın yapılması için tıp fakültesi dekanlığına gönderilmiş, konu ile ilgili gerekli soruşturma başlatılmıştır." ifadelerini kullandı.

"Bu hastalar bizim insanımız ve onları sahiplenmek zorundayız"

Ameliyatta her türlü önlemin alındığına vurgu yapan Kadiroğlu, "Burası üçüncü basamak hastanedir. 50 yıllık kadim ve yegâne referans üniversite, bölge hastanesidir. Elbette ki diğer hastanelerde yapılmayan vakalar bize gelecektir. Bizim varlığımızın sebebi budur. Buradaki zor ve sıkıntılı hastalar, elbette ki Dicle Üniversitesi Hastanesine gelecek, nereye gidecek? Peki, bu hastalar ortada mı kalacak? Biz bu hastaları sahiplenmeyelim mi? bizim öyle bir hakkımız olabilir mi? Asla olamaz! Bu hastalar bizim insanımız ve onları sahiplenmek zorundayız ve imkânlar çerçevesinde elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız." şeklinde konuştu.

Kadın Doğum ve Jinekoloji Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen ise bariyerli eldiven konusuna ilişkin konuştu.

Bariyerli eldivenlerin de iğne geçirdiğini ifade eden Kadın Doğum ve Jinekoloji Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çelen, "Bariyerli eldiven konusunda yanlış bir algı var. Sanılıyor ki bariyerli eldivenle ameliyat anında gelişebilecek iğne batmalarını önlüyormuş gibi bir algı var ortada. Öyle bir durum söz konusu değil. Bariyerli eldivenlerin gerek uluslararası gerek ulusal rehberlerde artık yeri yoktur, önermiyoruz. Sağlık Bakanlığı da bu konuda inisiyatifi kurumlara bırakmaktadır. Biz bir dönem çift eldiven öneriyorduk fakat onu da kaldırdık. Şu an normal HIV olmayan bir gebeye müdahale nasıl yapılıyorsa HIV'li bir gebeye yapılacak prosedürler bundan ibarettir."

"Hekimin hastaya müdahale etmekte imtina etme hakkı yok"

HİV hastalarının asıl probleminin toplum tarafından damgalanmaları olduğuna dikkat çeken Çelen, "Olayı sadece hekim tarafından değerlendirmeyelim. 2006'da resmi rakamlara göre Türkiye'de sayısı bin 500 olan HIV hasta sayısı, bugün 20 binlere dayanmaktadır. Resmi hastalar, çok küçük bir bölümünü oluşturur. Çünkü insanlar hastalıklarını açıklamaktan çekiniyorlar, damgalanmaktan korkuyorlar. Bu, en büyük problem! Aslında hekimin hastaya müdahale etmekte imtina etme hakkı yok, sonuçta biz hekimiz ve mesleği icra etmek için buradayız. Bu vesile ile toplumdaki ötekileştirme noktasına değinmek istiyorum. Çünkü HİV hastaları gerçekten bu konuda sıkıntılılar. Hastamız aslında büyük bir erdem göstermiştir, HİV olmadığını da söyleyebilirdi. Söylemeseydi bu konular hiç gündeme alınmayacaktı. Doktor hanımın eline batan iğne de çok büyük bir sorun olmayacaktı. Bu anlamda önemli bir konu. Hasta ve bebeğine gelince, hastamız il dışında yaşayan bir hasta. Daha önce de hastanemize müracaat etmiş ama hep doğum nedeniyle gelmiş, hastanın ve bebeğinin takipleri ile tedavileri uygulanmaktadır. Bu anda siz eğer gerekli önlemleri alırsanız kuvvetle muhtemel bir bulaşma olmayacaktır." diye konuştu. (M. Hüseyin Temel - İLKHA)