• DOLAR 32.447
  • EURO 34.786
  • ALTIN 2443.575
  • ...
Siyonist vahşette sınır yok!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Siyonist rejim parlamentosunda bugün Filistinlilere idam cezası verebilme yasa tasarısı oylanacak. Siyonist rejim savunma bakanı Liberman`ın, “ABD kanunlarında da var” diye savunduğu bu tasarı yürürlüğe girerse işgalci çete yeni bir vahşet yöntemini meşrulaştıracak. İşgal rejimi parlamentosunda oylanacak olan idam cezası tasarısı, yasa dışı on binlerce yerleşim yeri ve çocuk- kadın demeden yapılan işkenceler, siyonist vahşette sınır olmadığını bir kez daha ortaya koydu.

Mehmet Tahir Özsoy / DOĞRUHABER

İşgalci israil Savunma Bakanı Avigdor Liberman, Filistinlilere idam cezası verebilmeyi öngören yasa tasarısının bugün işgalci israil Parlamentosu Knesset'te oylamaya sunulacağını bildirdi. Siyonist rejimde koalisyon hükümetini oluşturan 6 siyasi partinin daha önce anlaştığı 'Filistinliler için idam cezasının geri getirilmesi' yasası, bugün oylanacak. İşgal rejimi televizyonuna konuşan Liberman, işgalci israil hedeflerine karşı operasyon düzenleyen Filistinlilerin idam edilmesini öngören tasarının bugün ilk tur oylamaya sunulacağını duyurdu. Yasa tasarısının kanunlaşması için parlamentoda yapılacak 3 turdan geçmesi gerekiyor. İdam hükmünün olmadığı işgal rejiminde siyonistlere karşı yapılan eylemlerde yüzlerce yıl hapis cezası verilebiliyor.

EN GÜÇLÜ DEMOKRATİK SİSTEMİN İZİNDEN GİDİYORLAR!

İdam cezasının uygulanması konusunda, Kudüs kararıyla büyük çatışmaların fitilini ateşleyen ABD`yi örnek aldıklarını belirten siyonist bakan Liberman, "Mevzuat çok basit ve çok net. Teröristler ölüm cezasına çarptırılacaktır. Bu türden bir kanun, ABD kanunlarında da var. Bu nedenle, bizim de dünyadaki en güçlü demokratik sistemin izinden gitmemiz tercih edilir" dedi. İşgal edilmiş topraklarını, evlerini savunan insanlara terörist diyen, dört tarafını abluka altına aldığı şehirleri açık hava cezaevlerine dönüştüren zalim, ırkçı insanlık düşmanı siyonistler, artık kimsenin inanmadığı Amerikan demokrasisinin arkasına sığınacak gibi görünüyor.  

FİLİSTİNLİLERİ KATLEDEN SİYONİSTLER`E CEZA VERİLMİYOR

Liberman, "Hapishaneye giren her terörist, terörist örgütleri, pazarlık (esir takası) amacıyla sivil ve askerleri kaçırmaya teşvik ediyor." diyor. Elor Azaria adlı siyonist asker, Mart 2016'da Batı Şeria'nın El Halil kentinde 21 yaşındaki Abdul Fettah El Şerif adlı Filistinli'yi kameraların önünde başından vurarak şehit etti. Ardından rejim mahkemelerinde sözde yargı ev hapsi vererek serbest bıraktı. Filistinlileri katleden siyonistler mahkemelerde ya suçsuz bulunuyor ya da çok hafif cezalara çarptırılarak serbest bırakılıyor. Siyonist katillerin cezalandırılması için bu kadar sebep varken, Liberman, direniş eylemlerini idamın olmamasına bağlıyor. Siyonistlerin demokrasisi de Amerikalıların demokrasisine benziyor. Hamisi ABD ile BM`de aldığı son hezimet bu yalanlara artık kimsenin inanmadığını ortaya koydu aslında.

ÇOCUKLARA İŞKENCE YAPILIYOR

Trump'ın 6 Aralık'ta aldığı Kudüs kararından bu yana yapılan gösterilerde yüzlerce Filistinli çocuk alıkonuldu, tutuklandı. Filistinli Mahkumlar Derneğine göre, yaklaşık 300 Filistinli çocuk, işgalci israil genelindeki cezaevlerinde esir edilmiş durumda. Filistinli insan hakları grupları, bu çocukların büyük çoğunluğunun psikolojik ve/veya fiziksel tacize maruz kaldığına dikkati çekiyor. Uluslararası Filistin Çocuk Savunma Hareketi (DCIP) direktörlerinden Ayid Ebu İktaiş, yaptığı açıklamada, "Çocukların yüzde 90'ı, israil askerlerinin sözlü taciz ve aşağılamasına maruz kalıyor" dedi. İktaiş, alıkonulan çocukların yüzde 82'sine çıplak arama yapıldığını, yüzde 30'unun fiziksel şiddete maruz kaldığını belirtiyor. Çocukların yüzde 75'inden fazlasının sorguya alınmadan önce yasal danışmanlık hizmetlerinden yararlanamadığına dikkati çeken İktaiş, "Bunlar istisnai olaylar değil, israil ordusunun standart uygulaması. israil işgali, bu sistematik politikayı Filistinli çocukları korkutmak amacıyla sürdürüyor." uyarısında bulunuyor.

DOĞU KUDÜS`TE 300 BİN YENİ KONUT PLANI

ABD`nin aldığı Kudüs kararının ardından İşgal rejimi, Doğu Kudüs`teki Yahudi yerleşim birimlerine ek olarak 300 bin yeni konut inşa etme hazırlıklarına başladı. İşgalci israil`in Kanal10 televizyonundaki habere göre, rejimin Bayındırlık ve İskân Bakanı Yoav Galant, 300 bin yeni konut planını açıkladı. İşgal rejiminin yeni konutları hangi Yahudi yerleşim birimlerinde inşa edeceği bilgisi verilmeyen haberde, söz konusu planın işgal hükümetinin daha önce açıkladığı ve Doğu Kudüs`ün etrafında yer alan Yahudi yerleşim birimlerinin Kudüs`e bağlanmasını öngören “Büyük Kudüs” planının bir parçası olduğuna vurgu yapıldı. Galant`ın bu açıklamasının, Trump`ın Kudüs`ü “israilin başkenti” olarak tanımasından 3 hafta sonra yapılması dikkat çekti.

“TRUMP'IN KARARI, İSRAİLİN İŞTAHINI DAHA DA KABARTTI”

Karara Hamas`tan ve Filistin Dışişleri`nden sert tepki geldi. Hamas Sözcüsü Hazım Kasım tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Bu yerleşim planı, toprağa ve Filistin insanına karşı sürekli devam eden bir saldırı planıdır." denildi. Kasım, "Filistin insanını göçe zorluyorlar ve dünyanın çeşitli yerlerinden getirtilen insanlara yerleşim birimleri inşa ediliyor. Trump'ın Kudüs kararı, israil`in iştahını daha da kabarttı, israil`i Filistinlilerin topraklarına el koymak için daha açgözlü hale getirdi." ifadelerini kullandı. Filistin Dışişleri Bakanlığı, işgalci israil`in söz konusu planına tepki göstererek planın Trump`ın Kudüs`e ilişkin kararının uygulanması anlamına geldiğini belirtti. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, işgal rejiminin hedefinin Kudüs`ü çevresindeki Filistin beldelerinden ayırmak ve “işgal devletine” ilhak etmek olduğu vurgulanarak “Bu sömürgeci cüret, Trump`ın Kudüs kararı olmasaydı olamazdı. İşgal devletinin Filistin halkına, toprağına ve mukaddesatına yönelik atacağı her adım ve işleyeceği ihlallerden Trump ve yönetimi sorumludur.” ifadesi kullanıldı.

İDAM`DA MEVCUT UYGULAMALAR?

Ölüm cezası, bir devletin suçun karşılığı olarak bir mahkûmun hayatına son vermesidir. Ölüm cezasına çarptırılan kişinin cezasının infaz edilmesine idam denir. Ölüm cezası suçu cezalandırmak ve siyasi ve dinî ihtilafları bastırmak amacıyla geçmişte çoğu toplum tarafından kullanılmıştır. Tarihsel olarak, ölüm cezaları sıklıkla işkence eşliğinde infaz edilmiş ve halka açık olarak yapılmıştır. Şu anda, 58 ülkede halen ölüm cezası kullanılmaktadır. 98 ülke ölüm cezasını hukuken tamamen kaldırmış, 7'si savaş suçları ve istisnai durumlar dışında kaldırmış, 35'i ise fiilen ölüm cezasını uygulamadan kaldırmıştır.

ABD`DE 31 EYALETTE İDAM CEZASI UYGULANIYOR

Ölüm cezası, ABD`de 31 eyalette ve federal sivil ve askeri yargı sistemlerinde uygulaması bulunan bir cezadır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2007, 2008 ve 2010'da ölüm cezalarını uygulamama çağrısı yapan kararlar almıştır. Avrupa Birliği'nde, Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi'nin 2. maddesi gereği ölüm cezası kullanımı yasaktır. Uluslararası Af Örgütü, 140 ülkeyi hukuken ya da fiilen idam karşıtı, 58 ülkeyi idam taraftarı olarak sınıflandırmaktadır. Ölüm cezası en yaygın olarak Asya'da kullanılmaktadır, infazların yüzde 90'ı Asya kıtasında gerçekleşmektedir.

Bu haberler de ilginizi çekebilir